Cevdet ŞAHİNOĞLU

Cevdet ŞAHİNOĞLU

Türkiye’ye karşı olmak!

Şu ifadeyi analiz eder misiniz?
 
ABD Devlet Başkanı, “PKK, DEAŞ’ten daha kötü!”
 
Daha kötü diyor ama!
 
“Ben de, kötülerin safındayım!”
 
Akıl, mantık, izan, vicdan işi mi?
 
“Türkiye’ye karşı; terörle ittifak etmek!
 
Ne hikâyelerde, ne masallarda, ne de efsaneler de;
 
Böyle bir kurguyu göremezsiniz!
 
15 Mart 2011 yılından bugünlere gelinceye kadar;
 
“8 yıl boyunca Suriye’de iç savaş yaşanıyor!”
 
İnsanlar ölüyor, tarihi şehirler yıkılıyor;
 
Milyonlar evlerini/ yurtlarını terk ediyorlar!
 
Kimsenin kılı bile kıpırdamıyor!
 
Küresel Güçler, ‘haddi aşıyor…’
 
Suriye’nin kuzeyinde, “terör devleti kurulmasına…”
 
Yeşil Işık Yakıyor…
 
Kime karşı, “Türkiye’ye karşı…”
 
Sevgisiz, merhametsiz, zavallı dünya!
 
Hala üzerlerinden, ‘skolastik düşünceyi…’ atamamışlar!
 
“Haçlı zihniyeti…” ölmüş diye düşünüyorduk?
 
“Çanakkale’de ders almıştır, dedik!” almamışlar!
 
“İstiklal Savaşı…” hafızalardadır dedik?
 
Geçmişi resetlemişler meğer!
 
Türkiye’nin bütün dünyaya çağrısı,
 
“Terör insanlık düşmanıdır!”
 
Güvenilir bir Ortadoğu; ‘güvenilir bir dünyadır’
 
Diyarbakır’da, “annelerin çığlığı…”
 
Biraz, ‘merhamet…’
 
Biraz, ‘acıma…’
 
Biraz da, ‘sağduyu…’
 
Türkiye’ye niye karşısınız?
 
Sadece, ABD’mi?
 
Almanya’sı da, Fransa’sı da, İtalya’nı da;
 
Avrupa Birliği Ülkeleri…
 
Sadece ABD’ mi?
 
Suudi Arabistan’ı, Mısır’ı, BAE, Cezayir’i de;
 
Arap Birliği Ülkeleri…
 
Ya Filistin’e ne dersiniz?
 
Soluğu bile çıkmadı…
 
“Yazıklar Olsun!”
 
Bu millet sizin için ‘dünyayı karşısına aldı’
 
Diyeceksiniz ki, “İran’a, Irak’a ne oluyor?”
 
Ecdat Türk milleti için çok haklı ve yerinde bir söz sarf etmiş;
 
“Tarihin yalnız milleti…”
 
Bu milletin, “seveni az…” düşmanı çok!
 
Zavallı dünya… Sadece zavallı mı, “kahpe dünya!”
 
Bu millet, NATO çatısı altında yerini aldı mı?
 
O çatı altında, “Kore’ye gitti mi?”
 
O çatı altında, “Afganistan’a gitti mi?”
 
O çatı altında, “Kosova’ya gitti mi?”
 
SİZLER NE YAPTINIZ?
 
İYİLİKLERİNİZİ ŞÖYLE BİR SIRALAYABİLİR MİSİNİZ?
 
“Suriye Gerçeği…”
 
Tamamen sınıfta kaldınız…
 
Son 10 gün içerisinde; ‘tehditlerinizi…’ duyduk!
 
Kibirle, daha da hırçınlaştınız?
 
Şeytani roller almayı düşündünüz!
 
“İçinizde ki kini yıllarca sakladınız!”
 
Bu millete karşı, “ o kadar ikiyüzlülük ettiniz ki!”
 
Artık, sözünüz niyetinizle birlikte çamura bulaştı!
 
Aradan yıllar, asırlar geçse de, ‘değişmemişsiniz’
 
Yazık… Yazıklar Olsun…
 
*** 
 
Ziya Gökalp’ın, 25 Haziran 1914 yılında;
 
“Türk Sözü Dergisinde Yayınlanan Şiiri…”
 
Şiirin Başlığı; “DURMA VUR”
 
“Durma, Yunan, durma, kibrini artır!
 
Türklüğün başına hakaret yağdır!
 
Uyuyan bir kavme bu zillet azdır.
 
Vur eski kölesi, utandır onu!
 
Bırakma, uyusun, uyandır onu!
 
 ***
 
Bu yurdun hazinesi onun elinde;
 
Fakat anahtarı senin belinde,
 
Kalmış aç ve garip kendi ilinde
 
Vur eski kölesi, utandır onu!
 
Bırakma, uyusun, uyandır onu!
 
 ***
 
Zorla onu, yeni revişe girsin,
 
Gemi yapsın, alışverişe girsin
 
Fabrikalar açsın, her işe girsin.
 
Vur eski kölesi, utandır onu!
 
Bırakma, uyusun, uyandır onu!
 
 ***
 
Sıkıştır ordu, donanma yapsın,
 
Garpta ne terakki görürse kapsın,
 
Türklüğü tanısın; Allah’a tapsın.
 
Vur eski kölesi, utandır onu!
 
Bırakma, uyusun, uyandır onu!
 
 
 
Zannetme yaptığın hoşa gitmiyor,
 
Terakkimiz koşa koşa gitmiyor
 
Emin ol, emeğin boşa gitmiyor
 
Vur eski kölesi, utandır onu!
 
Bırakma dalalım, uyandır bizi!”

Bedrettin KELEŞTİMUR

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.