Utanıyorum!

Hava öyle soğuk ki yürürken üzerimde kalın mantom, boynumda kalın atkım, ellerimde eldiven, ayaklarımda botlar sıcacık. Ama burnum üşüyor öylesine soğuk. Öyle çok soğuk! Ben burnumun üşümesinden utanıyorum. Evlerinde çoluk çocuk ısınacak bir yer olmayan insanların arasında sadece burnumun üşümesinden utanıyorum!

Öyle çok insan ısınamıyor ki ve öyle çok insan bu soğuk kış gününde evinde bir sıcak çorba kaynatamıyor ki. Yediğim lokmalardan utanıyorum. Karnımın doymasından düzenli yemek yiyor olmaktano insanlar aklıma geldikçe utanıyorum. Ben sıcacık yatağımda gece tatlı tatlı uyurken çocuklarını evini ısıtamayan insanları düşündükçe yattığım yataktan utanıyorum!

Çocuklarına harçlık veremeyen evine ekmek götüremediği için intihar eden insanları duyunca boğazıma diziliyor her bir lokma utanıyorum. Yıllarca ağzına et koymamış olan. Çocuklarının karşısında suçlu hisseden anaları, babaları düşündükçe utanıyorum!

Öyle çok şeyden utanıyorum ki. Asıl utanması gerekenler nerede bilmem?

 İş ve işçi bulma kurumlarının önünde uzayıp giden kuyruklarda emeklilerin, eğitimini almış üniversite mezunu gençlerin, yaşlıların, babaların, annelerin metrelerce kuyrukları oluşturmasından utanıyorum!

Televizyonları açtığımda insanların hiç uğruna iş güvenliği olmadan pisipisine ölüp gitmelerinden, insan hayatının zerre kadar önemi, değeri olmamasından utanıyorum.

Her yıl değişen sistemleriyle çocukların istikballerini hiçe sayan, her sene değişik bir kriz yaratarak, velileri şaşkına çeviren,seslerini duyurmaya çalışıp çocuklarının geleceğinden endişeli ailelerin feryadından utanıyorum!

Sık sık herhangi bir nedenle doktorlara saldıran, öldüren yıllarını tıp eğitimi gibi ağır bir eğitimle harcayıp yok yere harcanan doktorların şiddete uğramasını görmekten utanıyorum!

Gülmeyi unutan insanların sokakta yüzlerini görmeyi sevmiyorum. Artık umutsuzluk ve mutsuzluk öylesine sinmiş ki vatandaşın yüzüne, onları öyle o şekilde asık suratla görmekten utanıyorum!

Refah ülkeler çöplerini ayrıştırırlar bizdeki gibi insanlar çöp toplayarak para kazanmaz karnını çöpten kazandığı kâğıtlardan elde ettikleri üç kuruşla doyurmazlar çünkü. Çöp toplayan o zavallı insancıkları gördükçe benim çöpümün onların kazanç kapısı olduğunu düşündükçe çöpümden utanıyorum!

Koruyamadığımız ülkemizden koruyamadığımız ağaçlarımızdan koruyamadığımız kadınlarımızdan koruyamadığımız çocuklarımızdan utanıyorum!

Kendi ülkemde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor olmaktan utanıyorum. Kadınlar için durmadan o kendini bilmez sarıklılar tarafından söylenen aşağılayıcı sözlerden utanıyorum!

Hiç durmadan usanmadan bir avuç topraklarını nükleer enerjilere karşı savaş vererek zaman harcayan insanlardan utanıyorum. Yorulduk. Yorulmaktan utanıyorum. Haklarımızı koruyamamaktan, özgür irademizi ortaya koyamamaktan utanıyorum. Öğrencilerden, gençlerden, emeklilerden ikinci bir iş yapmak zorunda kalan öğretmenlerden, alan bilgisinden bile yetersiz olan eğitimcilerden, olmayacak makamlarda, olmayacak insanların oturmasından liyakatsizlikten utanıyorum!

Eziyet edilen hayvanlardan utanıyorum biz ne ara bu kadar şiddete düşkün olduk.Eskiden evlerimizde, bahçelerimizle bizimle birlikte yaşayan onlarca hayvanı barındırır beslerdik sanki evimizin bireyi gibiydiler. Hayvanlara yapılan zulümden ve vicdansızlıktan utanıyorum!

İnsanların saygısızlığından utanıyorum. Bu nasıl bir görgüsüzlüktür ne zaman bu alışkanlığı kazandık ve insan dokumuz böylesine zarar gördü? Ne ara bu kadar kalitemiz düştü? İnanamıyorum! Bilmiyorum? Bankalarda bile ‘’beyefendi, hanımefendi’’ hitapları kaldırıldı. Eskiden esnaf bile bu tabirleri kullanırken resmi kurumlarda çalışanların ‘’abla, abi’’demesi şaşılacak bir cahillik örneği. İnsanların tanımadıkları insanlara ve kendilerinden büyüklere‘’siz’’ demesi gerekirken ‘’sen’’ demesinden utanıyorum!

Demir ağlarla örülü memleketimde her an bir demiryolu kazası olacak mı endişesiyle yaşamaktan ve artık en güvenli ulaşım aracı olan trene binememekten utanıyorum.Kendi ülkemde ne can ne mal güvenliğimin olmamasından utanıyorum!

Artık bizim ‘’hayat damarlarımızdan biri çöktü’’ her gün başka bir sanatçıya Yapılan olumsuz davranışlarvar. Sanata ve sanatçıya yapılan haksız davranışlardan utanıyorum!

Yeşilin her tonunun barındığı yaylalarımızı, kıyamadığımız şimdiye kadar yemyeşil duran şu sıralarda tıraşlanarak Araplara peşkeş çekilen Karadeniz in eşsiz manzarasını göremediğim için utanıyorum!

Dünyada en çok zeytin ağacına sahip ülke olarak diğer Akdeniz ülkelerinin ve dünyanın en önem verdiği kaliteli zeytin yağı elde edilen canııımzeytin ağaçlarını kurbanlık koyun gibi yerlerde kesilmişgörmektenutanıyorum!

Dünya lideri Atatürk üme yaptığınız olumsuz davranışlardan, heykellerini yıkıp resimlerini çöplere atmanızdan, makamlarınızdan fotoğraflarını kaldırmanızdan utanıyorum!

Dünya da yapılan istatistiklerde en kötüler listesinde en başlarda olmaktan, en iyiler listesinde en sonlarda olmaktan utanıyorum!

Biz dünya da saygın bir devletken. Prestijimizin sürekli düşüşe geçmesinden utanıyorum!

Siz para dolu havuzlarda yüzerken; vatandaşın, beş kuruşun arkasından kurşun atmasından üzülüp, utanıyorum!

Kapattığınız fabrikaların önünde ağlayan işçileri, tarlasını ineğini satmış çiftçileri görmekten utanıyorum!

Hoşgörü dini olan, sevgiyi esas alan dinimizden uzaklaştırıp insanlara kin, hırs, şiddet aşıladınız. Ataist yaptınız bir sürü insanı. Toplumun böylesine inançlarını sarsmanızdan, dini bu kadar ucuzlatmanızdan utanıyorum!

Ellilerde bile bundan daha modern olan ülkemin halini görmekten,insanlara aşıladığınız kin ve nefret duygularındanutanıyorum!

Sözde bizi temsilen meclise giden koskoca adamların bizim sorunlarımız yerine kendi partileri adına yaptıkları kavgalardan utanıyorum!

Sağlıkları tehdit altında olan insanlar kanserden kırılırken rantiyecilere sağlanan milyonlarca imkândanutanıyorum!

Neredeyse her sene yapılan seçimler yüzünden aşındırdığımız yollardan utanıyorum!

Hiç kendinizi bizlerin yerine koymayı düşündünüz mü? İsterseniz bir günlüğüne yer değiştirelim. Siz kendinizi bu şekilde mutlu hissediyorsanız sorun yok! Yaşayabilir misiniz? Vatandaşın yaşamaya çalıştığı şartlarda? Biz böyle yaşamaya devam edelim.Şimdi size soruyorum? Ben bu kadar üzülürken ve utanırken, seksen bir milyon insan adına. Siz hiç üzülmez,utanmaz mısınız?

ALIP BAŞIMI GİDESİM GELİYOR. KIYAMIYORUM, ÜLKEME. 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum