Uzmanından korona ile mücadelede uzak durulacak besinler

Uzmanından korona ile mücadelede uzak durulacak besinler

Beslenme ve Diyet Uzmanı Betül Çelebi, tüm dünyada etkisini gösteren korona virüs (Covid-19) salgınından korunmak için uzak durulacak besinler konusunda bilgiler verdi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Betül Çelebi, tüm dünyada etkisini gösteren korona virüs (Covid-19) salgınından korunmak için özellikle bu dönemde kan şekerini hızla yükselten şekerli yiyecek ve içeceklerden, işlenmiş et ürünlerinden, aşırı tuz içeren besin ve enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin tüketiminin sınırlandırılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Betül Çelebi, dünyayı sarsan ve Türkiye’yi etkisi altına alan korona virüse karşı beslenme yöntemlerine ilişkin açıklama yaptı. Hastalıktan korunmak için bağışıklık sisteminin önemine dikkat çeken Çelebi, “Dünya Sağlık Örgütü’nün artık bir pandemi olarak kabul ettiği korona virüs salgını ülkemizde de önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaktadır. Korona virüsün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek veya tedavi edebilecek herhangi bir gıda olmasa da, sağlıklı ve dengeli beslenmenin, fiziksel aktivite ve düzenli uyku ile beraber bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Bu dönemde alınacak gıdaların olabildiğince besleyici, raf ömrü uzun ve dayanıklı olması uygun olacaktır. Bu zor dönemi olabildiğince rahat atlatmak için seçilecek gıdaların protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin olması dengeli beslenme yönünden büyük önem taşımaktadır. Akla hemen gelmese de, aslında günlük yeterli sebze ve meyve tüketimi her gün ve her öğün sağlanmalıdır. Özellikle karnabahar, lahana, kabak, brokoli, biber, turp, havuç, patates; meyvelere ise elma, portakal, greyfurt, mandalina, olgun olmayan muz gibi mevsime uygun ve dayanıklı sebze ve meyveler satın alınmalıdır. Özellikle narenciye grubu meyveler bağışıklık sistemini destekleyici C vitamininden zengin olduğu için bu meyvelerin tüketimine ağırlık verilmeli, mümkünse yemeklere taze limon sıkılmalıdır. Dayanıklı sebzelerin raf ömrünü uzatmak için yıkanmadan ve kesilmeden buzdolabında saklanmaları gerekmektedir. Bunlara ek olarak kuru meyve, kuru bamya, patlıcan, biber, domates gibi gıdalar da raf ömrü uzun; lif ve mineral kaynağı gıdalar olduğu için evde bulundurulmak faydalı olacaktır” diye konuştu.

Hastalıklara neden olan virüs ve bakterilere karşı vücudun önemli savunma mekanizmalarından olan antikorların görevlerini yerine getirebilmeleri için her gün yeterli protein alınması gerektiğine dikkat çeken Çelebi, “Oldukça dayanıklı ve besin değeri yüksek bir başka protein kaynağı alternatifi ise kuru baklagillerdir. Yeşil, kırmızı mercimek, nohut, fasulye çeşitleri, barbunya ve benzeri gıdalar her gün tüketilebilirler. Haftada en az iki defa tüketilmesi önerilen balığın tazesinin bulunamadığı durumlarda donmuş veya konserve ton balığı alternatiflerinin karantina durumlarına karşı evde bulundurulması önerilebilir. Zengin protein kaynakları olan kırmızı et ve kümes hayvanlarının etlerine kıyasla balık, daha fazla yağ içerebilmesine rağmen genel olarak aynı miktardaki kırmızı ve beyaz etlerden daha az enerjiye sahip olduğu için de tüketiminin artırılması gereken yiyeceklerdendir. Yumurta ve peynir çeşitleri de uygun koşullarda saklandığında uzun süre dayanabilen kaliteli hayvansal protein içeren gıdalardır” şeklinde konuştu.

Yemek hazırlarken temizlik ve iyi pişirmenin önemine de değinen Çelebi, şöyle devam etti: “Bu dönemde tüketilmesi sınırlandırılması gereken yiyecek ve içecekler var. Özellikle kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dahil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren hazır soslar, cips, patlamış mısır ve tuzlu kurabiyeler gibi besinlerin tüketimini sınırlandırmamız gerekir. Bunun yanı sıra enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin de vitamin, mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yola açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır. Alkol tüketiminin korona virüs enfeksiyonunu önlediğine dair herhangi bir kanıt bulunmadığı gibi, içinde etil alkol yerine metil alkol bulunan sahte içkiler de çok ciddi zehirlenmelere yol açabilmektedir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.