Yeni Düzenleme Tekne Ve Yat Tutkunlarını Umutlandırdı

Yeni Düzenleme Tekne Ve Yat Tutkunlarını Umutlandırdı

Bursa Yelken Kulübü Asbaşkanı Tayfun Timoçin, bazı olumsuzluklara rağmen yapılan ÖTV ve KDV düzenlemelerinin kendilerini memnun ettiğini söyledi.Bakanlar Kurulu kararı ile 3 Şubat 2017 tarihinde, tekn...

Bursa Yelken Kulübü Asbaşkanı Tayfun Timoçin, bazı olumsuzluklara rağmen yapılan ÖTV ve KDV düzenlemelerinin kendilerini memnun ettiğini söyledi.

Bakanlar Kurulu kararı ile 3 Şubat 2017 tarihinde, tekne ve yatlarda yüzde 8 olan ÖTV’nin sıfırlanması, KDV’nin ise yüzde 18’den yüzde 1’e düşürülmesini içeren düzenleme Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından tekne ve yat satışlarında artış beklentisi arttı. Bursa Yelken Kulübü Asbaşkanı Tayfun Timoçin, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, bu düzenlemenin tekne ve yat sahiplerini sevindirirken, denizcilik camiasını da umutlandırdığını söyledi.

Düzenleme ile şu ana kadar ikinci el ve yabancı bayraklı tekne sahibi olmuş kişilere bir olanak geldiğini dile getiren Timoçin, "Bu güzel bir gelişme. Devlet, denizcileri mali kaynak olarak görmek yanlışından dönerek, denizciliği geliştirme doğrusuna döndü. Bu nedenle camia gerçekten mutlu oldu ve umutlandı" şeklinde konuştu.

Tekne sahibi olmanın bir zenginlik belirtisi olarak algılanmaması gerektiğine vurgu yapan Timoçin, "Pek çok denizsever, bir tekneyle onu daha yakından yaşamak için varını yoğunu bu işe yatırır, elindekini avucundakini satarak veya kredi çekerek bütçesinin yettiği kadarıyla bir tekne sahibi olur. Olanakları kısıtlı insanların uygun fiyata ikinci, üçüncü el tekne alması beklenir. Ülkemizde bu olanak yeterince yok ancak dünyada çok yaygın ve sayıca zengin bir kullanılmış tekne pazarı var ki çok uygun fiyatlara biraz eski ama bir denizseveri tatmin edecek bakımlı tekne bulmak mümkündür" diye konuştu.

Timoçin, mevzuatta yanlışlık olduğunu söyleyerek şunları belirtti: "Yurtdışından satın alıp getirdiğiniz tekneye kendi bayrağınızı çekemiyorsunuz. Bu düzenlemeye rağmen çekemiyorsunuz. Oysa Türk Ticaret Kanunu önce, ’Türk vatandaşına ait gemi Türk gemisidir’ sonra da ’Her Türk gemisi Türk Bayrağı taşır’ der. Fakat yurtdışından tekne satın alıp bayrak değiştirmeyi bizim mevzuatımız ’ithalat’ olarak görüyor. Oysa kişinin kendi kullanımı için satın aldığı şey ithalat tanımına uymaz. İthalatla ilgisi yoktur bunun".

"Türkiye’de yat üretimi yok denecek kadar azaldı"

Türkiye’de yat üretiminin yok denecek kadar azaldığına da dikkat çeken Timoçin, "Yerli üretici gün geçtikçe azalıyor. Tükenme noktasında diyebiliriz. Yurtdışındaki müşterilere devasa tekneler yapan özel nitelikli Türk tersanelerinden söz etmiyoruz. Halk tipi teknelerden, 10-12 metre boy ortalaması olan teknelerden söz ediyoruz. Oysa yerli üreticiyi koruması öngörülen ve tüketiciyi zora sokan bütün mevzuat bir yana, bir de dünyanın ekonomik koşulları var. Yerli üretici yabancı üreticiyle rekabet edemedi ki nasıl etsin. Her şeyi dolar ve euro ile alan bir sektörde neyi ne kadar imal edebilir ve buna ne kadar dayanabilirsiniz. Tekne dediğiniz şey peynir ekmek gibi satılmazki. İyi bir üretim tezgahınız varsa, yılda 10-15 tekne üretebilirseniz şükretmelisiniz. Bunları satabiliyorsanız dünyanın en mutlu insanısınızdır. Ama ne yazık ki yerli üretici rekabet edemiyor, edemedi. Şu an Türkiye’de yerli seri üretim tekne yapan kaç firma var diye sorarsanız size dört firma sayamam" diyerek sözlerini sonlandırdı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.