Mehmet KIZILASLAN

Mehmet KIZILASLAN

15 Temmuz darbesi

Kim ne derse desin, bir yıl önce korkunç bir bela atlattık. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, Yüce Allah Dinini korurken bizleri de korudu.( Dinler arası diyalog diye yola çıkan, yeni bir din yaratmaya çalışan ve kâinatın imamı olduğunu iddia eden, bir meczuba inanan, onun arkasına takılan her birimin imamları ile oluşturduğu terör örgütünün gazabından korudu Allah bizleri.)

Bu kadar sinsi, bu kadar örgütlü ve devlet desteği alarak büyümüş bir örgüt, aslında Devletin her kademesine sirayet ettiği halde; bu ele geçiriş yetmemiş olacak ki “Tamamı bizim olmalı devletin” diye kalkışarak ülkemizi neredeyse kan gölüne çevirecek iken kurtulduk.

Allah razı olsun 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine. Allah razı olsun Sayın Cumhurbaşkanımıza ve eniştesine. Allah razı olsun sokaklara dökülüp darbecilerin önüne etten duvar örenlere. Allah razı olsun meydanlara toplanıp kalkışmanın tüm ülkeye yayılmasını önleyenlere. Allah razı olsun, ülkemizi kaostan kurtarmak için çaba harcayanların tümünden.

27 Mayıs, 12 Eylül ve 15 Temmuz darbelerini yapanların tamamına karşıyım.

Tüm darbelere karşıyım. Askeri olanlarına da, tarikat tarafından kalkışılanlarına da, Sivil darbelere de karşıyım. İnsan onurunu zedeleyen “Siz bilmezsiniz, biz sizlerden daha iyisini bilir en iyisine karar veririz” diyen zihniyetin her zaman karşısında oldum bundan böyle de öyle olacağım.

Sadece benim değil, sadece etten duvar örenlerin değil, Sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın değil, Sadece darbelere karşı olanların uyanıklığı ve mücadelesi ile değil, her zaman bu belalardan kurtarmanın köklü çözümü lazım.

Nasıl sorusunun cevabını vermeden evvel, gerçekten böyle bir önlem almamızı istiyor musunuz, istemiyor musunuz ona karar vermemiz lazım.

Her zaman bu kalkışmadaki gibi, erken haber alabilen istihbaratımız olmayabilir!.

Vatanını çok seven, Cumhurbaşkanımız, kadroları ve eniştesi olmayabilir.

Canını, bedenini, tankların, mermilerin önüne atacak vatanseverler olmayabilir.

Kalkışmayı, akşamın erken saatlerinde yapmayı düşünecek kadar özürlü, darbeciler olmayabilir.

Her zaman darbeye katılma ihtimali olan kurumların önüne, iş makinelerini ve kamyonları yığacak, belediyeler ve iş adamları bulunamayabilir.

O nedenle darbeleri kökünden önlemenin yolunu bulmak zorundayız.

Bulamazsak, Allah korusun, dün Feto örgütü, yarın Menzil örgütü, ertesi günü, başka bir örgüt darbelere kalkışacaktır.

Şimdi darbe neden yapılır onu bir düşünelim isterseniz.

Darbeler, erki, gücü ele geçirmek için yapılır.

Peki, erk, güç neden ele geçirilmek istenir?

Para ve kaynakları ele geçirmek için.

Bunun dışındaki sıralanan, Vatan millet Sakarya nutukları hikayedir.

Milletin seçtiklerini beğenmeyip, silah zoru ile seçilme şansı olmayanların uyguladıkları yoldur darbe.

İşte şimdi sizlere her türlü belanın başı olan o paranın, kaynakların başına geçmek için yapılan darbelerden kökünden kurtulma yolunu anlatıyorum. 

Gerçekten darbeleri engellemek istiyorsanız ve çözüm arıyorsanız, âcizane bir fikrim var. Bu çözüm darbelerle birlikte, adaletsizliği de, torpili de, rüşveti de, yolsuzlukları da, terörü de, vergi kaçağını da engelleyecek, kalkınmamızı emniyetli bir şekilde füze hızına çıkaracaktır.

Ülkeme sükûnet, huzur, barış ve refah getirecektir. Hepsi de kalıcı olacaktır. Devletin kaynak ihtiyacını, döviz ihtiyacını kökünden çözecektir.

Parayı kayıt altına alınız. Valizle, çantayla, taşınmasını engelleyiniz. Karttan, karta aktarılırken %10 u devletin hesabına otomatik olarak aksın. Başka vergi almayınız. İşte size kökünden çözüm.

Devlet ekranlarından, himmet, yardım, ne adla hesaplarda toplanıyorsa ve nerelere akıyorsa görülsün.  Anında engellendiği gibi yanlış yerlere aktaranların hesaplarına el konulsun. Hesap sahipleri de hemen gözaltına alınsın. Bizden söylemesi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.