29 Ekim gününde düşüncelerim

Her yıl 29 Ekim günü gelir.

Peki, o gün bize neleri hatırlatır?

Bu gün çok önemli bir gündür. Harap, yoksul ve yüzyıllar boyunca geri bırakılmış bir vatan toprağını kişiliğinde ''Vatann üzerinde vatansever Mustafa Kemal Atatürk’ün tutuşturduğu özgürlük meşalesinin tüm yurdu aydınlattığı gün 29 Ekim günüdür. Bu gün yeni Türk devletinin temelinin alınteriyle kanla, etle kemikle atıldığı gündür. Bu gün Türk ulusunun kendi adına ve Cumhuriyet adıyla ilk Devletini kurduğu gündür.

29 Ekim günü Cumhuriyeti haber veren top sesleri inanılmaz bir müjdeyi de vatanımızın en kalbi yerinden tüm Dünyaya haber veriyordu. Bu haber ve top sesleri genç, ihtiyar herkesin kulaklarında onurlu geleceğimizi de haber veriyordu.

Böylece Türk Ulusu geçmişinden aldığı imanla, büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün  “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” derken o günlerin karmaşık ve kalleş dünyasında çok ileri ve aydınlık bir hedefi de kendisine şiar ediniyordu. Bu yol, bu hedef çağdaş uygarlık seviyesini göğüsleyip daha da ileri gitmekti. Böylece Ulusumuz Cumhuriyet rejimi ile kudret ve temellerini halktan alan bir idareye de kavuşturulmuş oluyordu.

Türk ulusu, üzerine çöken kalleş kara bulutları dağıtabilmiş, vatanını düşman çizmelerinden kurtarmış, tarihe bir kere daha ismini yazdırmanın gururunu yaşamıştır. Milletimiz Cumhuriyete sahip çıkmıştır. Ulu gazi bu yolda yürüyüşümüzün sonsuza kadar süreceğine de işaret ediyordu. Bunu da onurumuzun ve özgürlüğümüzün bir şartı sayıyordu.

Atatürk Cumhuriyetin sonsuza kadar yaşamasında da gençliğe güveniyordu. Bu nedenle hiç de tereddüt etmeden vatanı ve geleceğini Türk gençliğine emanet ediyordu. Türk Ulusunun sarsılmaz kaynağı ve tükenmek bilmeyen enerjisi kendi gençliğiydi. Türk gençliği de aldığı bu emaneti sonsuza kadar götüreceğine and içiyordu.

Cumhuriyetimizi, vatanımızı ve bağımsızlığımızı korumak öğrenci. Öğretmen, idareci, esnaf, hukukçu, asker olarak bu ulusun her bireyinin görevidir. Gün globalleşen Dünyada birlik ve beraberliğimizi koruyarak, birbirimize daha çok sahip çıkmak ve çok çalışmak günüdür. Ancak o zaman bu Dünyada çağdaş uygarlığı yakalar ve yerimizi alırız. Geleceğimiz bu beraberliğe ve çok çalışmamıza bağlıdır. Bu nedenle sorumluluğumuz çok büyüktür. Çok okumalıyız, kafeler yerine okul ve laboratuvarlarda sabahlamalıyız. Sanatlarla uğraşmalıyız, Fen alanında ses getiren projeler yapmalıyız.

Ancak böyle olduğumuz zaman hiçbir karanlık güç bize bulaşamaz. Hiçbir kara bulut vatanımızın üzerinde gezinemez. Karanlık güçler ve cehalet, dalgaların kayalara çarpıp parçalanması gibi parçalanır ve dağılırlar. Her zaman bu ulusun bir bireyi olmakla gurur duymamız lazım. Kendimize güvenmemiz lazım. Atalarımızın bize emanet ettiği bu güzel yurdu Dünyanın en ileri düzeyde uygarlığa ulaşmış ülkesi yapmamız lazım. İşte 29 Ekim günü bana bu düşünceleri ve heyecanı veriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.