Ah ıhlamur ağaçlarımız ah!

Şehrimiz sakinleri son günlerde yol ve kaldırım yenileme çalışmalarına tanık olmakta. Bu tür çalışmalar belediyenin olağan işlerindendir. Adnan Menderes Bulvarı’na çıkan sokakları yenileme çalışmaları epey zamandır bizi meşgul eden işlerden. Yeni düzenleme geceli gündüzlü, asfaltlama, refüj, parke sökme vb. işler hızla yapılmakta. Yapılanların tartışılması mümkün; kimi Aydınlılara göre yapılanlar iyi, kimilerine göre ise gereksiz. Kaldırımlardaki yıllar evvel dikilen turunç ağaçlarının Hükümet Bulvarı ve Gazi Bulvarındaki esnaflar tarafından mağaza cephelerini kapatmaları gerekçesiyle sistemli bir şekilde yok edilmesi o güzelim turunç manzarasından şehrimizi mahrum bırakmıştır. Bu ağaç katliamını yapan esnafların zaman içinde bunun bedelini bir şekilde ödediklerini gördük.

Bütün Aydın halkını derinden etkileyen ve üzen husus geçmiş yıllardaki Atatürk Kent Meydanını düzenleme çalışması sırasında ıhlamur ağaçlarının sökülerek yok edilmesi ve yerine birkaç palmiye dikilmesi oldu. Ihlamur ağaçlarının yokluğunu palmiyelerin doldurması mümkün değil. O güzelim ıhlamur ağaçları hoş bir rayihalı görüntü olarak yaşayacaktı kentimizde.

Ihlamurlar mayıs aylarında çiçek açınca insanın benliğini saran mis gibi bir koku Atatürk Kent Meydanını kaplar Hükümet Bulvarından yukarıya doğru tırmanırlardı. Bir yanda yaseminlerin mis kokuları, öbür yanda ıhlamurların insanı ferahlatan hoş kokusu meydanı barış, kardeşlik, sevgi, dostluk alanına çevirirdi. Çevresinde yaşayan insanlar, gelip geçenler, çoluk, çocuk bahar ve yaz akşamlarının serinliğini doya doya yaşarlar; Aydınlı olmanın, Aydın’da yaşamanın benzersiz hazzına ererlerdi.

ihlamur-agaci.jpgAydın’ın sembolü o güzelim ıhlamur ağaçlarını belediye kestirdi. Ruhsuz, kaba ve gaddar ruhlar o kültürün son kalan mirasını da yağmaladılar. Ne diye bunu böyle yaptılar anlamak mümkün değil. İşte sökülen ıhlamur ağaçlarımız gibi, onlarla birlikte, bu kültürümüzün bir simgesi de sökülüp atılıverdi yaşantımızdan. Bugün Aydın’da geçmişin güzel günlerinden bize yadigâr kalan ağaç kültürünün ve çiçek sevgisinin önemli bir bölümünü de yitirdik. Bu kültürel kayıpla birlikte birbirimizi sevmeyi, birbirimizi hoş görmeyi de yitirdik; betona, plastiğe ve demire yenik düştük.

Şimdi o ıhlamur ağaçları yok o meydanda;  yasemin ve ıhlamurlar çiçek açamayacaklar; kokuları birbirine karışmayacak artık.  Ihlamurlar koyu gölgelerini kaldırımlara yayamayacaklar;  çocuklar ve yaşlılar ıhlamur ağaçları altında minibüs beklerken serinleyemeyecekler.

Bir gün o ağaçları sökenler yaptıkları işin çok ama çok tartışılacağını göreceklerdir.  Aydınlılar ıhlamurlarını geri isteyecekler. Ancak o gün ıhlamur ağaçlarını yok edenlerin, onları geri verecek erkleri olmayacak artık.

Ihlamur ağaçlarımızı, yalnızca altında güzel günler gören dedelerimiz, ninelerimiz, babalarımız ve annelerimiz için değil; çocuklarımız, torunlarımız için geri istiyoruz.

Son söz:

Bir ağacı yok etmek, bin ağacı yok etmektir.

Bir ağaç dikmek, bin ağaç dikmektir.

ataturk-kent-meydani-eski-hali.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum