Mürşit Canbeldek

Mürşit Canbeldek

Ahmet Taşgetiren Bugün Gazetesinden Kovulmuş…

Bakan çocuklarının ve dolaysıyla bizzat Bakanların da karıştığı bir yolsuzluk, rüşvet alma, 1. Dereceden sit alanı arazilerin imara açtırılması için hükümet gücünü manivela gibi kullanan bir organize ve nitelikli suç örgütünün üstüne giden bir savcılık operasyonuna şahit oldu bu milletin tamamı.

Halk Bankası Genel müdürünün evinde bulunan ve sayılarak tutanaklara geçirilen 4.5 milyon dolar para var. İç işleri Bakanı Muammer Gülerin oğlu Barış Güler’in evinde de aynı yol takip edilerek el konulan 1.5 milyon dolar para var.

Yine bakan Muşlu Zafer çağlayanın oğlunun da bu kapsam da göz altına alındığını öğreniyoruz.

Birinci dereceden sit alanı arazileri kanunlara aykırı olarak imara açması gibi keyfi bir uygulamayla bu bakan çocuklarının da aralarında bulunduğu bir rant şebekesine imkan sağladığı gerekçesiyle Fatih Belediye başkanı da sorguda..

87 milyar avroluk altın kaçakçılığı tarihi eser kaçakçılığı gibi yüz kızartıcı kazanç faaliyetlerinde bulunan iran azerisi Zarrab’ında gözaltına alındığı söyleniyor. Bu Zarrab’ın 87 milyar avro tutarındaki yasadışı ve ahlak dışı faaliyetlerini yürütmesi için bakanlara, bakan çocuklarına Halk Bankası genel müdürüne ve en nihayet Bilal Erdoğan’a kadar uzanan hatırı ve gücü büyük kişilere toplam 127 milyon dolar rüşvet dağıttığı bilgisini kamuoyu ile paylaşan savcılık operasyonu görüyoruz.

Eğer ört bastır edilmesi mümkün olmazsa bu mide bulandırıcı haram para trafiğinin en tepeye ulaşması an meselesi deniyor. Haram para trafiğinde dolaşan paranın hacmine bakın ey millet kişi başı milli gelir hesabının içine dahil edildiği anda 3298 TL oynamaya sebeb olabilecek bir rakam. Yani Bize kişi başına düşen milli gelir 10 bin doları buldu denilerek zenginleştiğimizi ispat için kullanılan rakamın kimlerin cebinde bizim “emanetimizmiş gibi “dolaştığını görürsünüz.

 Zerrab’ın ve onun dağıttığı rüşvetlerle milyonlarca dolarların sahibi görünen zevat toplasan iki elin parmaklarını geçmez. Veya geçti diyelim. Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk rakamlarıyla karşı karşıyayız. Kişi başına düştüğü iddia edilen dolarlarımız kağıt üzerinde bize ait gibi gösterilip içimizdeki salakların övünmesini sağlamaktan başka hangi işimize yaramaktadır.

Ahlaksızlık korkunç boyutta… fakat ondan daha da korkuncu Nedir derseniz? Ahmet Taşgetiren’in yazısını okuduktan sonra onu kelimelere dökme imkânı bulabildim.

“Ben Müslüman bir anne ve Müslüman bir babanın oğluyum diye bir paragraf açmış güzel kesilmiş sakallarıyla tanıdığımız Sayın Ahmet Taşgetiren. Hükümetin İran’a konan Amerikan ambargosunu delmesinin bedeli  olarak bu tezgahın ortaya konduğunu iddia ediyor. Bu bir İsrail-ABD oyunudur ve cemaat de bu oyunun içindedir maksat Erdoğan’sız bir hükümet ve devlettir, oyuna gelmeyelim, bu kavgadan cemaat da hükümette zarar görür diye açık seçik olarak ne dediği yanlış anlaşılmayacak kadar apaçık bir yazı yazmış…..

Hadi diyelim ki Zerrab’ı ABD-İsrail ve cemaat ayarladı. Git Türkiye’de her türlü haram para kazanma işine gir, altın kaçakçılığı yap. 1.5 ton altın ithal et ve gümrükten girerken değerli taş muamelesi gördür ÖTV’den yırt ordan sağladığın haram kazancın bir kısmını da bulabildiğin ne kadar bakan çocuğu, bakan özel kalem müdürü, bakan müsteşarı ve hatta bakanın bizzat kendisi olmak üzere herkese kazanç payı olarak dağıt sakın rüşvet diye verme iş ortaklığı getirisi diye takdim et dedi. İmara açılması teknik açıdan imkansız olan yerleri imara açmak için git belediyelere rüşvet ver eğer başaramazsan bakan çocuğu başbakan çocuğu kimi bulursan onları görevlendir, herkesi paraya boğ yeter ki harama bulaştırmadığın üst düzey siyasi ve bürokrat kalmasın… dedi.  Aşağılık Amerika ve aşağılık İsrail ve mübarek Fetullah Gülen bu yola tevessül etti. Güzel sakallarını sevdiğim Ahmet ağabey bu rüşvetleri alsın paraları da evlerde saklasın diye bakan çocuklarını ve bakanları, ve onların yüksek dereceli bürokratlarını da Amerika mı ikna etti.? Fetullah Gülen sakın onlara bu paralar ananızın ak sütü gibi helaldır yiyebilirsiniz diye fetva mı verdi de ta Başbakan’a kadar uzanacağı tahmin edilen bu hampacu cukkacılar bu günaha bulaştılar. Onu da bi izah ediversene eğer şeytanın avukatlığını yapmak gibi bi derdin yoksa….

Hırsızlığı yapana masumiyet karinesi; şöyle veya böyle sebepten dolayı bu ahlaksızlığın peşine düşen ve son derece profesyonelce yürütülen bir operasyonla bu şebekeyi en azından vicdanlarda mahkûm ettirenlere de “gavura  hizmet” etiketi yapıştıracaksın.

Hükümetin ahlak zırhı delinmiştir. Perdeleri yırtılmıştır. Ahmet ağabeycim yırtılan perdeleri yamayacağım diye uğraşıp da sana 20 küsur sene evvel Rahmetli Ahmet Kabaklı hocamızın yanındayken verdiğimiz engin değerin içine pisleme.

Siyasi mülahazalarla verdiğin desteklere bir şey dediğimiz yoktur. Amma perde tamirciği yapman korkunç derecede yüksek harama bulaşmış görünenlere havada kalan tevillerle ve hiçbir ahlaki zemine oturtamadığın  yazınla destek olman kötü… Onlardan çok daha korkunç bir günaha dalmış görünüyorsun. Yapma Taşgetiren ağabeycim yapma. Ne sana, ne o güzel sakalına ve ne de benim anama ve babama benzeyen o seni dünyaya getirenlerin hatırasına yakışmaz kovulmana sebep olan yazın….

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum