Akkuyu’yu kapat, Türk Ordusunu da terhis et!

Depremin üzerinden 15 gün geçti. Ölü sayısı artmaya devam ediyor.

Durum çok ağır, hasar da çok büyük.

Kimse eğip bükmesin.

Yıkım zincirindeki sorumlular ortada duruyor.

Bilinmeyen bir şey yok.

Onu geçen hafta bir piramit üzerinden anlatmıştım.

Siyasetin finansmanıyla direkt ilgisi olan ve toplumda kabullenilmiş bir pislik çarkı var.

Hepiniz oradasınız.

Kötü olan nedir biliyor musunuz?

Tepki yok ve kabullenmişlik var.

Her gün şu kadar adama gözaltı, tutuklama vs haberleri yapılıyor ve yapılacak.

Ba-de Harab-ül Basra

İnsanların dünyaları değişti.

200 bin de konut yıkıldı.

Hepimiz enkazın altında kaldık.

Hem irtifa hem de itibar kaybettik.

Türkiye Cumhuriyeti’ni büyük devlet yapan, onun milletidir. Milletimizin birlik beraberliği ile bunu aşacağız, aşmak zorundayız.

Pusuda bekleyenlerin ekmeğine yağ sürmek, onlarla aynı tarafta olmak yerine, milli bir duruş sergileyip buradan çıkmanın yolu, hep birlikte bulunmalıdır.

2007 yılında Aliağa Rafinerisinin güvenliği için bir hafta orada bulunmuştum.

Tesise girerken ağladım.

Ayrılırken de ağladım.

Hemen alt tarafında PETKİM tesisleri vardı.

Cumhuriyetimizin en büyük sanayii kazanımları diyebilirim.

Çanakkale’ye giderken yanından geçiyorsunuz.

Doğal ışıklarıyla gece, güzel bir kadının sinesindeki inci gibi parlıyorlar.

Bu tesislere sahip olduğumuz için de gururluyum.

Bu tesisler, ülkemiz için çok stratejik öneme sahiptir. Bu yüzden bir savaşta, ilk vurulacak hedefler olarak ele alındığı için sağlam ve özel güvenlik sistemlerine sahiptirler.

Aliağa TÜPRAŞ ve PETKİM tesislerindeki güven veren inşaat, işletim ve güvenlik sistemleri bilime ve teknolojiye dayalı olarak projelendirilmiş ve gerçekleştirilmiştir.

Depremler de dahil,

Rusların, güvenliği ön plana alarak kullandığı inşaat tekniği, Aliağa ile birlikte ve İskenderun Demir Çelik tesislerinde de görülüyor. Depremde her yer yıkılırken, İsdemir’in ayakta kalma başarısı göstermesi tesadüf olamaz.

Ziyaret için Hatay’a giden siyaset erbabı, yüksek bacalardan çıkan dumanları görmemiş olacaklar ki oraya yönelik hiçbir açıklama duymadık.

Hatay’a giderken İskenderun’dan geçilir. Yüzünüzü denize doğru çevirmiş olsaydınız görebilecektiniz.

Rıfkı’nın adamları, sizi oraya baktırmadılarsa art niyetleri veya ajandaları var demektir.

Siparişler…

TSK personelinin OYAK gibi dev bir sermaye yapısı var. OYAK, özelleştirmelerden İskenderun ve Ereğli Demir Çelik fabrikalarını satın almıştı.

‘Rıfkı’nın da içinde bulunduğu küreselci çeteler, ordunun sermayesi de sanayisi de olmaz; bu demokrasiyle bağdaşmaz nutuklarıyla çökmeye çalışacaklar…

"Akkuyu Nükleer Santrali'ni durduracağız “diyerek sözlü saldırıda bulunuldu.

İktidar olduklarında Akkuyu kapanacak!

Söyleyene değil, söyletene bakarsak ciddiye alınması gerekiyor.

Akkuyu nükleer santral inşaatının durdurulmasını isteyen muhalefete sesleniyorum.

Biz, 70 milyar dolarlık enerji faturası ödeyen bir ülkeyiz. Bunu en iyi sizin enerji başdanışmanınız Sayın Necdet Pamir biliyor. O ki Türkiye’nin en iyi yetişmiş enerji otoritesidir. 631 sayfalık “Enerjinin İktidarı” kitabında bunu çok güzel ve çok anlaşılır biçimde anlatmış.

Belli ki okunmamış…

Biz, kalkınmakta olan bir ülkeyiz.

Sanayide enerjin yoksa, üretim de yoktur. İşsizlik çoktur. Arkası kaostur.

Denklem de budur.

Almanya, Fransa ve İngiltere, kapattığı nükleer enerji santrallerini yeniden açtılar.

Olası bir radyasyon sızıntısı, 3 ülkede yaşayan 225 milyon insanı etkilemeyecek mi?

O insanlar aptal mı?

Siz, halkın sağlığını ön planda tutma gayretinden dolayı değil, ABD ziyaretinden sonra bu açıklamayı yapmış olma talihsizliğini yaşıyorsunuz.

Siz, Amerikalı danışmanız Rıfkı’nın isteği ile Akkuyu’yu kapatmaya çalıyorsunuz.

İma filan da değil.

Direkt olarak yüzümüze tebligat yaptınız.

Bakın;

ABD’nin istediği sistem, bizi bozar.

Sayın Prof. Mustafa Erdik hocamız, Akkuyu santralinin deprem güvenliğine ilişkin sorulara, 15 gün boyunca süren deprem özel programlarında, bir bilim insanına yakışan ve güven veren açıklamalarıyla bizi aydınlattı.

Tsunami bile öngörülmüş ve reaktörler, olması gerekenden de yüksek yerlere alınmış.

Ne idüğü belirsiz danışmanlar yerine, bilim insanlarımıza kulak verin ve siyasi saiklerle, talimatlarla değil, bilimle yönetilmek istediğimizi siz de duyun.

Oralara sakın ilişmeyin.

Sizin arkanızdaki güçler, Akkuyu ile kalmazlar.

Sarı öküzde olduğu gibi günü geldiğinde, Türk Ordunun terhisini de isterler.

Serhatlarımızı, PKK’lı Serhadlu kardeşlerinize emanet bile ettirirler.

Mandacılık, sınırsız hizmet demektir.

Mandacıya, camış olun demek bana düşmez.

Yalnız, bilardodaki kaideyi hatırlatmak isterim.

Çuhayı yırtan bedelini öder!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum