
Nermin AKKAN
Allah bela yazmaz kul azmayınca!
Toplumsal bozulma, bozuk kişilikli kişilerin oluşturduğu toplulukların yaygınlaşmasıyla oluşur.
Örneğin; hırsız, gözlemcisi olmasa da bir şey çalabilir, saklayabilir de. Ancak çaldığını harcarken illaki paylaşmak/ pay vermek zorundadır.
İşte bu paydan nasiplenen (!) kişi de bozuk kişilikli - en azından aç gözlü- olmalı ki susarak ortaklık etsin hırsıza. Çalınan şeyin miktarı arttıkça bir gözlemciye de ihtiyaç duyulacak haliyle ki soygun risksiz olsun. Bu kez pay da paylaşımcı da çoğalacak işin doğası gereği ve kişiliği bozuklardan oluşan bu ekip çoğullaşarak bir grup oluşturacak aynı ambardan nemalanan.
İlerleyen zamanlarda grup artık kabına sığmaz olup bir ad altında legalleşmek isteyecek. Sonrasında suskunları da işe yararlılıkları ölçeğinde içine alarak "Bal tutan parmağını yalar." diyen Yahudi zihniyeti ve ağzıyla büyüyecek de büyüyecek günümde/ülkemizde olduğu gibi ve nice grup, kurum ve kuruluşlar türeyecek çeşitli adlar altında.
Zaman zaman koku yayılsa da bu grup, kurum ve kuruluşların mensubu haramzadelerin işkembelerinden, yalayıcıları burunlarını tıkayarak yalanmaya devam ederler.
Bazen bir iki Köroğlu çıksa da yalın diliyle, baş hırsızın parmağını kıpırdatmasına bile gerek kalmadan yalamaları toptan saldırıya geçer korkutamasalar da Köroğlu'nu, kirli çarklarına perde olup saklarlar çanaklarını.
Böylelikle korkak namusluların (!) sayesinde namussuzluk, toplumun her kesimine yayılır ve planlayan, yöneten, gözleyen, çalan, saklayan, pay eden, susan ve yiyenlerden oluşan normal yurdum insanlarından hastalıklı kokuşmuş bir millet türer kadim topraklardan.
İş bu boyuta vardığında ilahi adalet; nasihat, uyarı, ihtar, tehdit mekanizmalarını devreye sokup fabrika ayarlarına dönmeye zorlar bu Add, Semud, Lut .....Suriye Irak vb kavimleri.
Ne zaman ki artık bütün bu önlemler işe yaramaz olur işte o zaman "Tekdir"e sıra gelir İlahi sistemin işleyiş düzeninde.
Kimini ateş, kimini rüzgar, kimini zelzele, kimini Nemrut, kimini Firavun, Hitler, Saddam
kimineyse Amerika, Rusya.... sever de sever.
"Kul, bela bulmaz Allah yazmayınca Allah, bela yazmaz kul azmayınca" gerçeğinden hareketle zalimin hakkından zalimi getirip Rabb, baş zalimi kendi Kahhar sıfatıyla kahreder.
Bütün bu yazdıklarımın ışığında şimdi biz, ey baş hırsız/zalimler, yardakçıları, yalamacıları ve suskunları usu başa alma vakti gelmedi mi hâlâ?
Hâlâ mı başımız kumda eşinip duracak mıyız bunda?
Yaşın da mı tutuşmasını bekleyeceğiz çalıntı kristallerle diktiğimiz kulelerimizde ki bu yeşilim yaşlar bizim torunlarımızdan müteşekkil bir orman gelecekteki?

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.