Ayağa kalkın efendiler!

Yaşanan bunca sıkıntı ve rezaletin sebebi meselelere at gözlüğü ile bakanlar, siyahı beyazmış gibi göstermeye, kitabı tersinden okumaya çalışanların çokluğundandır.

İç ve dış borcun boyumuzu aşması, cari açığın her geçen ay artarak çoğalması, tüm kötülüklerin anası sayılan enflasyonunun tarihi zirve yapması, Dolar'ın Euro’nun ve altının önlenemez yükselişi, Türk lirasının dünya paraları değer sıralamasında en altlara gerilemesi, vatandaşın alım gücünün neredeyse sıfırlanması, çoğunluk açlık sınırının altında yaşarken bir avuç mutlu azınlığın sürekli zenginleşmesi en yüksek para birimiz olan 200 TL’nin bir kilogram et veya bir kilogram peynir alamaması gerçeği ile yüz yüzeyiz.

Tarımda, hayvancılıkta, sanayi ve teknolojide en önemlisi eğitim ve adalette, sağlıkta hep geride kalan gelen günün gideni arattığı bir Türkiye manzarasını bilinçli veya bilinçsiz şekilde iyiymiş gibi göstermeye çalışmak ya art niyet ya da cehalettir.

Herhangi bir ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları, fabrikaları, limanları, neyi var neyi yok satılıyorsa buna rağmen iç ve dış borcu sürekli artıyorsa, eğitimden sağlığa her şeyi özelleştirip vatandaşı askıda ekmeği marifetmiş gibi seçim malzemesi yapılıyor.

Vatandaşın ucuz ekmek için saatlerce beklediği kuyruklar görmezden gelinip, Merkez Bankası’nın 7×24 karşılıksız sıcak para basmasına ses çıkarılmıyorsa ülkenin yurtseverleri dışında milliyetçileri, bilim adamları, gazetecileri susuyorsa bu ülkede ne yokluk biter, ne de yokluk yoksulluk...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.