Servet TÖZ
Bindik bi alamete, gidiyoruz kıyamete
Aydın farklı bir şehir. Dünyada başkaca bir şehre benzemez. Herodot'un “Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” dediği şehirdir Aydın...
Evliya Çelebi’nin “Dağlarından yağ, ovalarından bal akar” dediği şehirdir Aydın…
Bunlarla birlikte halk şairi Davazlı Süleyman İncedal’ın “Efeler diyarı yiğit yatağı/ Dört tarafını sarmış elimin ağı/Aydınoğlu Mehmet kurmuş otağı/Eşin benzerin yok senin Aydın’ım” dediği eşsiz şehirdir Aydın…
Milli Mücadele döneminde yaptıkları fedakârlıklarla Atatürk'ün övgülerini kazanan efeler, vatan savunmasının sembolü oldukları için “Efeler diyarı” unvanlı şehirdir Aydın…
Aydın’ı yazmak için Herodot, Evliya Çelebi, Yörük Ali Efe, Kuvayımilliye şehitleri, Davazlı Süleyman kadar sevmek gerekir. Aydın’ı sevmek ona hizmet etmekle mümkündür. O zaman yöneteni de sıradan olmamalıdır.
Aydın büyükşehir olmasından sonra 10 yıllık bir fetret döneminden geçti. Bundan 10 yıl önce nice vaatlerle milleti kandırıp oy alan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu Efeler diyarına bir çivi bile çakmadı.
Nüfusu 1 milyonu aşan ilimizde, trafik sorunu son sürat devam ediyor. Özellikle Efeler, Nazilli, Söke, Kuşadası ve Didim’de nüfusun 10 katı trafik sorunu yaşanıyor. Şehir içi ulaşımını rahatlatacak planlama yapılmıyor. Özellikle mesai giriş ve çıkışlarında yaşanan yoğunluk bir türlü çözülemiyor. 40 kilometrelik mesafede bulunan 33 tane trafik lambası, Efeler-Nazilli karayolunu kullanan vatandaşları çileden çıkarıyor.
Aydın’da plansız kentleşme devam ediyor. Hem deprem tehlikesinden en az seviyede etkilenmek hem de şehrin güzelleşmesi için bu çalışmaların daha hızlı hayata geçirilmesi gerekiyor.
Çevre kirliliği artarak devam ediyor. Büyük Menderes Nehri zehir olarak akıyor. Alt yapı yetersizliği nedeniyle kanalizasyon akarsulara ya da denize akıtılıyor. Yeni arıtma tesisleri kazandırılmadığı gibi var olanlar da çalıştırılmıyor.
Turizmden yeteri kadar pay alınamıyor. Sahili olan ilçeler dışında Avrupalı turist gruplarını göremiyoruz.
Şehir sosyal açıdan çevre illerin çok gerisinde kaldı. Gençlerin kafe dışında gideceği yer yok. Her yaştan insanımızın hoşça zaman geçireceği alanlar yok. Kent kimliğini yansıtan müze yok.
Jeotermal zengini bir kentte yaşıyoruz ama Aydınlıların lehine kullanamıyoruz. Jeotermal enerji; termal turizm, konut ısıtması, seracılık, yaş meyve-sebze kurutma ve tatlı su balıkçılığı gibi çok farklı alanlarda kullanılmasına rağmen elektrik üretimi dışında kullanamıyoruz.
Sorunları sıralamak mümkün…
Aydın’ın daha fazla ihmal edilmesi kabul edilemez.
“Bindik bi alamete, gidiyoruz kıyamete” misali…
Gidiyoruz!
Şehrin sorunlarını çözmesi, ihmal edilmişlikten kurtulması ve kendisine yakışmayan eksiklerinin giderilmesi gerekiyor. Aydınlılar bu eksiklikleri, ihmalleri hak etmiyor.
Yerel seçimlere az kaldı Aydın!
Amaç partinize seçim kazandırmak değil de; Aydın’ın kazanması ise, şehrimize sahip çıkacağız. Çocuklarımıza "eşi benzeri olmayan" bir Aydın bırakmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Selam ve saygıyla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.