
Mehmet KIZILASLAN
Biz Ne Şerefsizler Gördük
Biz ne entrikacılar gördük, ülkeyi baştan aşağı kana boyadılar.
Ne oyunlar gördük bir gecede döviz fiyatlarını üçe katladılar, Binlerce sanayicimizin, esnafımızın batmasına sebep oldular.
Ne kara günler gördük, borsada, binlerce küçük yatırımcının parasını iç ettiler.
Ne kapalı kapılar ardında anlaşmalar duyduk, sabit gelirlilerin alım gücünü yarıya indirdiler.
Ne pazarlıklar gördük, koalisyon hükümetlerini bir gecede yıktılar.
Ne pis organizasyonlar gördük kardeşi kardeşe kıydırdılar.
Ne komutanlar gördük, darbenin şartlarının olgunlaşması için binlerce gencimizin sokakta ölmesini beklemişler.
Ne insanlar gördük kendi arabasının tekerine çomak sokan, kendi topuğuna kurşun sıkan.
Ne milliyetçiler gördük, o kadar saf ve temiz düşüncelerine rağmen, darağacına gönderilen.
Ne temiz düşünceli devrimciler gördük, sanki yarın, devrimin olacağına inandırılmış, ama yarınları onlarında, darağaçlarında son bulmuş.
Biz ne bizler gördük, her şey sanki o genç taptaze yumruklarımızı kaldırdığımızda değişiverecekmiş gibi gelen.
Ne soytarılar gördük gençleri sokağa döktükleri halde, sokaklarda, hiçbir yakınına rastlanmayan,
Ne namussuzlar gördük, sağcımıza da solcumuza da aynı kolilerden çıkan silahları dağıtan.
Ne şerefsizler gördük, kara paralarının bir kısmını harcayarak, gençlerimizin geleceklerini karartmak ve kara para kazanmaya devam etmek için çalışan.
Biz bu oyunları çok geç ve çok yaşlanınca anladık, görebildik. Bunu söylemek çok zordu ama biz kullanıldık. Bizim kullanıldığımız zaman Ülkemiz tamı tamına 30 yıl gerilemiş oldu.
Kaybedilenlerin, ocağına ateş düşenlerin, sadece anneleri ağladı. Her yıldönümlerinde, içleri kan ağlayarak andıklarını söyleyenlerin, evlerinde o anma saatlerinden sonra hayat devam ediyordu. Eğlenceyse eğlence, zevk ise zevk, geride kalanların birçoklarında, hayat devam ediyordu.
Bunları anlatmam, sizlerin demokratik haklarınızdan vazgeçmenizi istemem demek değil. Bilakis, demokratik mücadelenizi tüm inanç ve gayretinizle devam etmeniz gerekir.
Siz oy vermemiş ve seçmemiş olabilirsiniz, ama bu ülkede oy kullananların tam yarısı bugünkü iktidara yetki verdi. Bu yetkiyi geri almak istiyorsanız, seçimleri beklemek zorundasınız.
Seçim sistemini değiştirerek, gerekirse beğenmediğiniz iktidarları indirmek istiyorsanız, elektronik oy verme sistemine geçip iki yıl denediğiniz bir iktidara verdiğiniz oylarınızı yine elektronik sandıklarda geri alabilirsiniz.
Biliyorum hepiniz çevrenizde iktidar partisinden olduğunu söyleyen, olmadığı halde onlara yamanan, aslında hiçbir zaman partisi olmayan, aksine hep iktidar partisinden olan çakalların verdiği zarardan da dolgunsunuz.
Güncel hayatınızda yetmeyen bitmeyen kazançlarınızdan da dolgunsunuz.
Ürettiğiniz mahsulün para etmemesinden de dolgunsunuz.
Çağdaş yaşamın körüklediği tüketime, kazancınızın yetmemsinden dolgunsunuz.
Asgari ücretin, çağdaş köle yaşamına bile yetmediğinden dolgunsunuz.
Bilgi kirliliğinden de dolgunsunuz.
Demokrasiye inanıyorsanız;
Sizlerin iktidarınızın da, sokak eylemleri ile yıkılmasını istemiyorsanız, (Olur ya yarın belki sizler iktidar olursunuz, ve başka sokak eylemcileri sizin iktidarınızda yıkabilir.)
Burnu kanayanın sizin yavrunuz olmasını istemiyorsanız, lütfen aklıseliminizi kullanınız. Sakin olunuz. Demokratik yollardan başka yollara sapmayınız.
Ve siz iktidardakiler, özellikle yukarıdakiler, Milletin nabzını daha iyi tutunuz. Size doğru haberlerin gelmediğini artık anlayınız.
Ülke bayram yeri gibi değil, sadece sizden ve iktidarınızdan yararlananların hayatları gerçekten güzel. Millet cinnet geçirme noktasında.
Siz sessiz çoğunluğun sesi olacağınızı söylediniz ama, sizden yararlananların fikirleri ile hareket ediyorsunuz, onların sözcüsü oluyorsunuz.
Sertliğinizin sebebi bundan zannediyorum ve üzülüyorum.
Bir tarafta cinnet geçiren ama sesini duyuramayan halk.
Diğer tarafta onların sırtından kazanç temin etmeye çalışan baronlar.
Diğer taraftan çevresi çıkarcılarla sarılmış, siz yukarıdakiler.
Hepiniz sakin olunuz. Demokrasi hepimize lazım ve bu coğrafyada, demokratik ve Adil medeniyetler uzun ömürlü olmuşlardır.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gerçekten çok doğru Yusuf abi, O mücadele sırasında konuşabilseydik ve birbirimizi anlarken düzeni de iyi tahlil edebilseydik, zannediyorum bugün ülkemiz çok daha güzel yerde olabilirdi.
Yanıtla (0) (0)Kapitalin hakim olduğu sistemlerde, Allah'ın emrettikleri ile yönetilmemiz mümkün değil.
"Allah'ın emrettikleri ile hükmetmeyenler, kafirlerin, fasıkların ta kendileridirler"
Birde üzüldüğüm abi, "Kimlerle birlikteyseniz onlar gibi değerlendirilirsiniz" ayetini anlayabilsek, çok farklı olurd
Mehmet'cim çok güzel yazmışsın kafana kalemine sağlık Geçen gün TVlerden birinde bir konuşmacı bir cümle sarf etti çok beğendim: Yağmur yağınca şemsiyeciler para kazanır ama yağmuru şemsiyeciler yağdırmaz" dedi. Ne yalan söyliyeyim çok hoşuma gitti bu laf. Bizim, yani 68 kuşağının hası olanların, mücadelesi Kullanılmadı çalındı. Aslanların avını sırtlanlara kaptırması gibi bir durum yaşadı 68 kuşağı.Gerçek düşmanla değil birbirimizle savaştık. Selam ve sevgiler.
Yanıtla (0) (0)