Biz Türkler kimiz?

Türk kelimesi tarih kadar eskidir. Tarih Türklerle de başladı diyebiliriz. Türk adının ilk defa M.Ö 13. , 14. yüzyıllarda Tik, Türk veya Tikler şeklinde de kullanıldığını görmekteyiz. Türk kelimesi töre anlamında da anlaşılır. Burada töreden anlaşılan devlet ve devlet hukuku anlamındadır. Türkler Devletlerine ve Devlet Hukukuna bağlı insan olarak da anlaşılmaktadır. Çinliler, Türkler için Batıdan gelen insanlar olarak açıklar. Çin İmparatoru M.S 585 yılında Göktürk hakanı İşbara gönderdiği mektupta Büyük Türk Kağanı şeklinde hitap etmiştir. Türk kelimesi böylece siyasal anlamda resmi olarak ilk defa kullanılmıştır.

Türkler bu gün, Avrasya'da geniş bir coğrafyada dağınık olarak yaşayan ve Altay dilleri ailesinin bir alt kolunu oluşturan Türk dillerinin çeşitli konuşan etnik Türk gruplarıdır. Dünyada 200 milyondan fazla Türk bulunduğu ve bu nüfusun yaklaşık üçte birinin Türkiye'de yaşadığı düşünülmektedir

9.Yüzyılda Kaşgarlı Mahmut da, Türk adının Tanrı tarafından verildiğini söylemiştir. Değişik açıklamalar için de ise Türk kelimesi güç, kuvvet anlamında kullanılmaktadır

İlk Türk Devletlerinde Devletin başında Kağan denilen bir hükümdar vardı. Hükümdarın eşine de Hatun denirdi. Kağana kurultay denen bir meclis başkanlık yapardı. Devlet meclisine Toy veya Kurultay denirdi. Halk töre düzeniyle idare edilirdi.

Türkler Göktanrı’ya inanırlardı. Din adamlarına Taman denirdi. Ölenler için yapılan törenlere Yuğ , mezarlarına Kurgan denirdi. Ölenler kendi eşyalarıyla gömülürdü.

Türkler göçebe hayatı yaşarlardı. Hayvancılık yapar, tarımla uğraşılardı. Hayvanlarının ürünlerinden yararlanırlardı. Bu ürünleri satarak ticaret yaparlardı. İlleri daha çok İpek Yolu üzerindeydi. Bunun dışında Kürk yolu vardı. Bu yol Ural, Altay ve Sibirya üzerindeydi. Göktürkler zamanında ilk şehirlerini kurdular. Uygurlar zamanında da yerleşik hayata geçtiler. Göçebe Türkler kıldan yapılan ve Yurt denilen çadırlarda yaşarlardı İlk yazı yazmaya Göktürkler zamanında başlamışlardır. İlk Göktürk alfabesi 38 harfti.

Türkler Müslümanlığa 10.yüzyılda geçtiler. Orhun yazıtları bu Göktürk alfabesiyle yazılmıştır. Bu yazıtlar ilk Türk yazılı belgeleridir.

Türkler takvim kullanmışlardır. Bir yılı 365 gün 6 saat olarak hesaplamışlardır. 12 hayvanlı Türk takvimi kullanmışlardır. Tahtadan harfler yapmışlardır. Pamuktan kâğıt yapmışlardır. Demircilikte ileri gitmişlerdir. Halıcılıkta ustalaşmışladır. Eşyalarında daha çok hayvan figürü kullanmışlardır.

Türk toplumunda aileye Oğur, aile birliğine Soy, kabilelere Boy denirdi. Millete de Budun denirdi. Boyların başında Beyler vardı. Boyların bir araya gelmesiyle İller oluşurdu. Halk genellikle hayvancılıkla uğraşırdı.

Türklerde kölelik yoktu. Kadın erkek her an savaş yapmaya hazırlıklıydı. Askerleri vardı. Bunlar ordunun temelini oluştururlardı. Türklerde ordu teşkilatını ilk defa kuran Mete Handır. Ok, yay, kılıç ve kullanırlardı.

Türklerde hukuk sistemi töreye dayanırdı. Hükümdarın başkanlık yaptığı yüksek mahkeme vardı. Buna Yargu denirdi. Yargunlar idaresinde mahkemeler vardı Bu mahkemeler daha çok adi davalara bakarlardı

Mustafa Kemal Atatürk’e göre Türk kimdir? Büyük önder bunu şöyle açıklar:

Benim için Türk adı, Anadolu toprakları üzerinde kederde, kıvançta dayanışma içinde olan bütün insanların adıdır. Bu nedenledir ki, “Ne mutlu Türküm diyene" esasını koydum. Ulusun bireyleri yalnızca kan bağıyla değil, kafasıyla, iradesiyle de bağlar kurmalı aralarında. Türk olmak dileği, isteği, çalışması, iradesi yeter Türk olmak için...

Hepimiz Türk’üz. Türkler dünyanın en büyük milletidir. Her yeri dolduran Türk’tür ve her yanı aydınlatan Türk’ün yüzüdür. Bir Türk dünyaya bedeldir. Türk kuvvet ve zekâsının yenmediği ve yenemeyeceği zorluk yoktur.

Türk halkı, özgürlüğüne öyle bir tutkuyla bağlıdır ki, onu korumak için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdır. Türk halkının en iyi nitelikleri; verdiği sözlere sadakati, arkadaşlarına olan vefası ve ülkesinin bağımsızlığına olan sarsılmaz düşkünlüğüdür. 15 Temmuz saldırısında ülkemize olan saldırıda insanlarımızın elinde silah olmadan tankların üzerine çıkması bu özgürlüğüne bağımsızlığına olan düşkünlüğündendir.

Türk! Öğün, çalış, güven. Bu sözümle demek istediğim şudur: Türklük esastır. Bu varlığı tarih içinde araştırmak, zincirleme bir tarih içinde belirlenecek Türk uygarlığı ile tarihi ile övünmek yerinde olur. Fakat bu övünmeye layık olmak için bugün çalışmak lazımdır. Her alanda, özellikle uygarlık dünyasına eser vermek için çalışkan olmayı hedef tutmalıdır.

Bu kısa araştırmam da biraz da olsa köklerimiz üzerinde durmaya çalıştım. Çocuklarımıza önce kim olduğumuzu, kendimize güvenmemiz gerektiğini ve ulusumuzla gurur duymamızın faziletlerini öğretmemiz gerektiği kanaatindeyim. Türküm demek için de bulunduğumuz yerde ve konumda tek şeyin çok çalışmak, çağdaş uygarlığa nasıl ulaşmak gerektiğinin yol ve metotlarını araştırmak ve gelecek kuşaklara öğretmek olduğunun bilincinde olmak gerekliliğidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.