BOP’a yeni 'Eş Başkan' arıyorlar!

ABD ve NATO ile ilişkiler iyi değil.

Küreselci çetelerin arkasında olduğu 2015 hain FETÖ darbe girişimi sonrası ortaya çıkan güven bunalımı devam ediyor.

Nasıl etmesin ki!

İngiliz destekli Yunan ordusu Anadolu topraklarını çiğneyerek Polatlı’ya dayandırılmıştı.

Tripolis’in, Batı Anadolu ile sınırlı olan hedefi büyütüldü.

Ankara’daki meclisi ele geçirmek, bombalamak, yakıp yıkmak…

Ama başaramadılar…

Aradan tam 95 yıl geçmişti ki,

2015’de TBMM bombalandı.

Bu defa, FETÖ apoletli savaş pilotlarımız eliyle yaptırdılar.

Arkalarında aynı emperyalist çeteler vardı.

Hepsi birden suçüstü olmalarına rağmen özür bile dilemediler

Türk Milletinin bağrından çıkmış, Türk Ordusuna ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine sadık kalacağına, ihanet etmeyeceğine dair yemin ettikleri halde, ABD’nin Ortadoğu’daki planlarına hizmet ettirilme doğrultusunda programlanan, Türk analarının doğurduğu, bu toprağın suyunu içmiş, milletinin ekmeğini yemiş ve bize ait olan bu insanlar, kendi mabedimizi bombaladılar.

Tehlike geçmiş değil, bilek güreşi halen devam ediyor.

O günden sonra NATO ile ilişkiler kopmadı ama asla eskisi gibi olmadı ve gerilemeye de devam ediyor.

Dost bildiğimiz düşmanlar; niçin, nerede, ne zaman, nasıl, ne yapmak istemişler/istiyorlar sorusuna cevap arayarak herkes kendi analizini yapmıştır/yapmalıdır.

Devletimiz de Hem ABD ve Batı’nın, hem de kendi hareket tarzımızın tahlilini yaparak, bundan sonraki rotanın ne olacağı/ne olması gerektiğine dair bir sonuç çıkartmış olmalıdır ki aşağıdaki gelişmelere tanık olduk.

Doğruluğu ve yanlışlığının kararı size aittir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok radikal sayılabilecek bir kararla Rusya’dan S-400 alımı için düğmeye basar.

Muhalefetin, NATO ve Amerika’ya sempati duymasına itirazım yok.

Olabilecektir.

NATO’cular bir adım öne çıksın deseniz, ülkenin milli menfaatlerinin orada olduğunu görenler/söyleyenler olabilecektir. Bu saygın bir davranış veya görüş olarak değerlendirilmelidir.

Ama bizde öyle olmadı.

Patriyot hava Savunma Sistemlerini Türkiye’ye verme konusunda müzakere bile yapmayan ABD ve NATO varken hem NATO hem de S -400 nasıl olacak bu iş diyerek, ABD’li dostlarımızı gücendirmeyelim mealinde açıklamalar yaptılar.

Biz buradayız diye saflarını belirttiler.

Adam sana darbe planlamış ve uygulamaya sokmuş, NATO ile ilişkiler gözden geçirilmelidir demenizi beklemiyoruz ama en azından geçirilebilir diyerek canının acıdığını, onurunun incindiğini hissettirebilirdiniz.

Demek için kaç vekilinizin ölmesi gerekiyordu?

Bunlar ayıptır.

Meclisi bombalayanlar da yemin ettiler.

Sizler de…

Sizler hedef alınmışsınız. Çoluk çocuğunuza götürdüğünüz ekmek tekneniz hedef alınmış, siz hala NATO’culuk peşindesiniz.

Sizin de mi haberiniz vardı yoksa?

NATO ile müttefiklik, AB ile ortak olmama ilişkileri durmadan irtifa kaybederek bugüne gelindi.

Rusya Ukrayna savaşından sonra Rusya’ya konulan yaptırımları Erdoğan’ın görmezden geldiğini ve aksine ilişkileri daha da geliştirdiğini,

Zaman ilerledikçe, Erdoğan yeni açılımlarla batıyı şaşırtmaya devam etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçtiğimiz Eylül ayında Özbekistan’da gerçekleştirilen Şanghay İş birliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesine katıldığını,

Erdoğan, 2016’dan beri zaman zaman gündeme gelen ŞİÖ üyeliğiyle ilgili soruya karşılık, “Biz şu anda buraya ev sahibi Özbekistan’ın davetiyle özel konuk olarak katıldık. Şimdi bundan sonraki süreç ise bu işin en ileri kademesine doğru atılacak bir adımdır. Bu adım da tabii önümüzdeki dönemin ev sahibi olacak Hindistan’daki görüşmelerde belki gündeme daha ileri seviyede gelecek. Üye olmak-olmamak hepsi ayrı ama bizim bu ülkelerle olan münasebetlerimiz, bu atılan adımla çok daha farklı bir konuma taşınmış olacaktır.” demiş, bu yanıta karşılık sorulan “Kastettiğiniz üye olmak mı?” sorusuna da “Tabii. Hedef o.” yanıtını verdiğini,

Sürprizler devam ediyor. BAE ve S. Arabistan ziyaretleri sonrası, Katar’da Mısır devlet başkanı Sisi ile de temas kurduğunu,

Son olarak da Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşmek için zaman kollandığını biliyoruz.

Olmaz denilen şeyler oldu.

Erdoğan’ın ŞİÖ ile flörtleşmesi ve üyeliğe giden adımlar atabileceği kanısı batılıları ürküttü.

İşte bam teli burasıdır.

Erdoğan’ın yukarıda saydığımız hamleleri ile Suriye’deki Özerk Kürdistan’ın kuruluşuna engel olma girişimleri; ABD ve Batıyı muhalefete yöneltti.

BOP’a yeni Eş Başkan arıyorlar.

Seçimler yaklaştıkça resimdeki yanlışlıklar da ortaya çıkıyor.

Hata yapmadan, seçmeni ürkütmeden yapmak istiyorlar ama açık veriyorlar.

Ana Muhalefet Lideri, görüşmeler yapmak için ABD’ye gitti. Kemal Derviş’in CHP içindeki temsilcileri S. Sayek Böke ve İlhan Öztrak o kulvarı iyi bilen ekonomistlerdir.

Sayın Kılıçdaroğlu, 3 Aralık günü yol haritası adı altındaki “vizyon belgesini” okuyarak topluma sundu. Siyaset üstü 70 kişilik sır beyin takımı, uzman ekip…

Vitrindeki bazı isimler açıklandı.

“Kimisi doğrudan ithal ABD vatandaşı.”

“Kiminin de kafası ithal…”

"Latin alfabesine geçiş, kıyafet devrimi ve dini kurumların yeniden yapılandırılması gibi pek çok reform, topluma zorla dayatıldı” diyerek Atatürk’ü eleştiren adam var.

İMF, Dünya Bankası sistemin sözcüleri.

Malumunuz 2001 krizinin mimarı Kemal Dervişti. Rahmetli Bülent Ecevit, Kemal Derviş’i getirmesini hata olarak görmüş ve bu konudaki pişmanlığını dile getirmişti.

Kendi toplumuyla paylaşmadan önce 84 maddelik anayasa değişikliği paketinin, ABD’de görücüye çıktığına inananlardanım. Dönüşte de bazı maddelerinin kamuoyu ile paylaşılmış gibi yapılarak, bunlardan çıkarmalar veya ilaveler yapılabileceği lütfuyla yedirilmeye çalışılmıştır.

Anayasa taslağı görüldükten sonra, size para da lazım demiş olmalılar ki peşinden İngiltere ziyaretini planladılar. Arşimet’in “Buldum… Buldum… çığlıklarında olduğu gibi 500 milyar dolarlık temiz para” sevinciyle ülkeye döndüler.

Şimdi de sıralı olarak nelerin yapılması gerektiğinin tebligatı için Almanya ziyareti planlandı.

Yeni Ortadoğu haritası ABD’den, temiz para kaynakları İngiltere’den, nasıl yapılacağına dair yol haritası da Almanya tarafından tariflenip seçimlerin yapılması beklenecek.

Şimdi sıradaki Almanya görüşmesinde, “Erdoğan'ın kendi başına hareket etmesini daha fazla kabullenmeyeceklerini, Türkiye’nin, NATO'nun Libya'daki silah ambargosunu denetlemesini engellememesini, Akdeniz’de gaz aramamasını, Rusya’ya uygulanan yaptırımlara şartsız uymasını, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğinin en kısa sürede tamamlanmasını,” Şanghay İşbirliği Örgütü ile temasın kesilmesini, Ermenistan ile şartsız kapı açılmasını, Azerbaycan’a askeri yardımların kesilmesini, S-400 ler için bir çözüm bulunması, gerekirse imhasını, SİHA- İHA- DRON üreten tesislerin kapatılmasını, Karadeniz’deki gaz kuyusunun beton ile doldurulmasının tebligatı yapılacaktır.

Ne kaldı geriye?

Siz de ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN’a Alman kayyum atayın….

Geleceğin iktidar ortakları gelişmelerle ilgili açıklama yapmıyorlar.

Sessizlik var…

Hatta yakın geçmişte bir muhalefet liderinin “ekonomi yönetimi bizde olacak” dediğini hatırlıyorum.

Demek ki sizde olmayacakmış!

Şerif, sopayı “Rıfkı” ve 70 kişilik ekibine verdiğine göre sizler, Derviş vari talepleri “tıpış tıpış” karşılayanlar olacaksınız.

Saygınlık filan bunlar fani işler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum