Çocuk tecavüzü

Değerli okurlar TBMM’de altı AKP milletvekilinin geçmişte verdiği bir kanun teklifi neredeyse bütün ülkeyi ayağa kaldırdı. Nasıl kalkılmasın, bu teklif tecavüzcüleri koruyan ve bu rezilliğin önünü açacak niteliktedir. Çünkü tecavüze uğrayan kız çocuğu tecavüzcüsü ile evlensin deniyordu. Sonra akıl galip geldi bundan vaz geçildi.

İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sadece 5 ayda yaşları 18’in altında 115 hamile çocuğu ortaya çıkaran İCLAL NERGİZ sesleniyor:

“Sizlerin desteğine ihtiyacım var lütfen beni yalnız bırakmayın destek olun hep birlikte çocukları koruyalım.” Bu cesur yürekli kızımız İCLAL BERGİZ. Kimseden çekinmeden bir sürü hakaret ve tehditlere aldırmadan cesur yüreği ile bu yaşanan çirkin durumu ortaya çıkardı.

Çocuk tecavüzü skandalında, sadece 1 hastanene de bir kaç ayda yaşanmış 115 kayıtsız vaka olduğunu ortaya çıkaran hastane personeli İclal N. adlı vatandaşa "Türbanlı ve namuslu" bakanlardan "sen görürsün" soruşturması açıldı. İclal N. çalıştığı hastanede çocuk tecavüzlerinin yıllık ortalama 500 olduğunu. Bunun %90'ının Türk, %10'u nun Suriye uyruklu olduğunu söylemişti.

 

TÜRKIYE!

BU CESUR YÜREK KADININ SESİNE KULAK VERMELİ!

DESTEK OLMALI...

ÇOCUKLARI KORU...

İstanbul Valisi “15 yaş üstü olanlara yasa uygun” diyor.

Her gün gazetelerde ve görsel basında dört beş dengesiz ve utanmazların bir genç kıza defalarca tecavüz ettikleri yazılıp çizilmektedir. Bu ülkemiz adına bir utanç belgesidir.

Peki, bir genç kızımıza tecavüz eden beş altı kişiden hangisine verilecek bu yavru. Yoksa hepsine birden mi nikâh olacak. Tecavüzcülerden birine verilirse nikâh olan suçlu bunu nasıl içine sindirecek.

Yine haberlerde reşit olmayan bir kızımızı kaldığı evde evin oğlanları babaları tarafından defalarca tecavüze uğruyor. Bu yavrunun nikâhı babaya mı oğullarından hangisine kıyılacak ve evlendirilecek?

Elâzığ’ın Karakoçan ilçesi Bulgurcuk köyünde sekiz yaşındaki bir kıza yedi yıl boyunca şerefsizler tecavüz ediliyor Kızcağız durumu annesine söylüyor annesi de kızı suçluyor.

Böyle örnekleri çoğaltabiliriz. Bu cani ırz düşmanlarına getirilecek bir af ülkemiz de daha da çok kötü sonuçlar doğuracaktır. İsteğimiz ve arzumuz hükümetin bir anca bunu yapanlara yasal düzenleme ile en ağır cezaların verilmesinin sağlanması.

Anadolu’muza yerleşen ve yurt edilen eski uygarlıkların en önemlilerinden olan ve ilk çağın en büyük imparatorluğu olan Hitit yasaları incelendiğin de bakınız M.Ö.2 bin yıllarında yasa koyucular nelere dikkat etmiştir.

Anadolu’da ilk yazılı hukukun MÖ 2. binyılda Anadolu’da yaşayan Hititlere ait olduğu biliniyor. Hitit kanunları, Hamurabi Kanunları gibi bir kitabe üzerinde değil, kil tabletlere yazılıyordu. Kısasa kısas (göze göz, dişe diş) prensibinin yerine tazminatın geçerli olduğu Hitit kanunlarında ölüm cezaları; kralın emrine karşı gelmek, cinsel suçlar ve büyü yapmak gibi ender hallerde veriliyordu. Ancak ölüme mahkûm edilen birini kral da affedebiliyordu. Adam öldürme suçlarına bile tazminat cezası uygulayan Hitit kanunları, cinsel suçlar için ölümden başka bir ceza tanımıyordu. Cinsel suçlara ait maddelerin çokluğu Hititlerin ahlaki değerlerin korunmasına verdiği önemi de ortaya koyuyor.

Zina ve tecavüz suçu

Evlilikten önce sözün çiğnenmesi konusunda nispeten yumuşak önlemler içeren Hitit hukuku, evlilik sonrası sadakatsizliğe karşı daha sert tavır alıyor. Oysa resmi bir anlaşma ile evlenen erkek, ilk karısının meşru eş sayılmasına rağmen başka kadınlar da alabiliyor. Buna karşın zina yapan kadına ise ölüm ceza uygun görülüyor.

Hitit kanunlarında zina ve tecavüz suçu aşağıda yer alan 197. maddede birlikte ele alınarak, kadının rızası olup olmamasına göre farklı hükümler veriliyor:

“Eğer bir adam bir kadını dağda alırsa (tecavüz ederse), suç adamındır ve o ölsün. Ama eğer onu evde alırsa (tecavüz ederse), suç kadınındır ve kadın ölsün. Eğer adam (koca) onları bulursa ve onları öldürürse, onun eylemi cezaya değer değildir.”

Söz konusu maddeden evli bir kadının dağda tecavüze uğraması halinde, kadının kendini koruyacak hiçbir araca sahip olmadığı ve yerin ıssız olması dolayısıyla yardım da isteyemeyeceği düşünülerek adam suçlanıyor. Ancak olayın bir evin içinde vuku bulması halinde kadının yardım isteme olanağı olduğu ve bunu yapmadığı varsayılıyor. Bu nedenle kadının rızasının olduğu düşünülerek kadın suçlanıyor. Bu durumda koca, hem karısını hem de âşığını öldürme hakkına sahip oluyor.

En sorunlu madde

Hitit kanununun 197. maddesi günümüz mahkemelerine taşınan en sorunlu dava türlerinden birini içeriyor. Kadın, cinsel birleşme olayında gönüllü müydü gönülsüz müydü? Tecavüz mü oldu rızasıyla ilişki mi? Bağırdı mı bağırmadı mı?

2007 yılında tecavüze uğrayan bir kadınla ilgili olarak Bafra Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen bir kararın, Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nce bozulması, günümüzden 3 bin 500 yıl önceki Hitit kanunlarının 197. maddesi ile taşıdığı benzerlik açısından insanı hayrete düşürüyor.

Söz konusu karar; “evinde çocukları bulunan mağdurenin ırza geçme eyleminin gerçekleştirildiği zamanlarda bağırıp çevreden yardım istememiş olması, eylemin birden çok değişik zamanlarda tekrarlanmasına rağmen hiç kimseye anlatmaması, durgun halinden şüphelenen eşine olaydan yaklaşık iki ay sonra açıklama yapması” hususları gözetilerek, tecavüz suçunu işleyen sanığa daha önce verilen hapis cezası kaldırılarak bozuluyor.

Anlayacağınız dört bin yıl önce Anadolu’da muazzam bir imparatorluk kuran ve o dönemde Anadolu’nun en büyük emperyalist ülkesi olan Hititliler bile bu tecavüz olayına yasalarla çok ağır müeyyideler getirmişler.

Babil İmparatoru Hamurabi M.Ö.1760 yıllarında koyduğu yasalarda tecavüz olaylarına ölüm cezası getirmiştir.

Bizler Hitit ve Babil devletlerinden dört bin yıl sonra ne yazık ki çocuk tecavüzcülerine af getirmeye çalışıyoruz.

Bu ülkem adına utanılacak bir durumdu.

Sivil toplum üyeleri daha duyarlı ve hassas olarak bu olayların üzerine gitmeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum