Çözüm ve Barış

Son günlerde anamız ağlamıyor, Barış süreci ne güzel gidiyor çatışmasızlık başarıyla yürüyor. Şehit cenazeleri de gelmiyor. PKK teröründen çok çekmiş ülkemizin yıllardır özlemle beklediği bir süreç bu aslında.

Bölgeden sağlıklı haber yansımıyor. Aslında her gün terör örgütü mensuplarının saldırıları devam ediyor. PKK silah bırakıyor diye  Türk halkı oyalanırken bölgede yüzlerce terörist eylem yapılmaktadır.  Bankalara resmi dairelere saldırılar devam ediyor. Kamuoyuna yansıtılmıyor. Yazabilecek basın da yok. Aman sürece zarar vermeyelim!.

Peki gerçek böylemi başımızı kumdan çıkardığımızda neler oluyor bir gözden geçirelim.

KCK’nın örgütlenmesi siyasallaşması hızla devam ederken sanki devletin korumasında paralel bir devlet yapılanması devam ediyor. Şehitliklerini bile törenle açtılar. PKK Terör Örgütü Şehitliğimiz taciz edildi diye Yüksekovada isyan provası yapıp “artık buralar benim hakimiyetimde” mesajı vermiştir.

PKK’nın öz savunma birlikleri kurulmuş vergileri topluyor yol kontrollerine bile başlamışlar. Bölge köpeksiz köy olmuş, tilkiler cirit atıyor. Akp nin sloganı  “Hayaldi gerçek oldu”

Hükümetin bölgeden alacağı oyların hesabı ve siyasi hesaplarla meşgulken, KCK ve PKK bölgede rahatlık içersinde bölünme faaliyetlerini yürütmektedir. Verilen tavizler seçim ittifakına benzer uygulamaların sonucu bir iç savaşa doğru gidiliyor görüntüsü vermekte. Sanki her şey hazır bir kıvılcım bekleniyor.

Bazı cesur basında bölgeden yansıyan görüntülerde ülkeyi adım adım ayrışmaya ve bir iç savaşa götürülmekte olduğunun farkında değiliz.

Bölgenin çoğunluğu bu olaylara Sıçak bakmıyor.Ayrışmaya ülkenin bölünmesine karşı olan Kürt kökenli vatandaşlarımız PKK ve KCK tarafından devşirilmeye çalışılmaktadır.

Şanlı urfada bedava elektrik kullananlar hayvan damlarını bile ranzalarla ısıtmalarının sonucu şebekelerin elektrik trafoların kaldırmaması sonucu yapılan kesintileri protesto gösterilerinde verdikleri zararları ibretle izledik. Çünkü elektrikle bedava ısınmak varken, batı onların çaldıkları elektriklerin ücretlerini nasıl olsa ödüyor. Utanmadan devleti televizyondan tehditte ediyor. Sırada karakolları yakacaklarmış ah zavallılar.

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 2’si subay dört askerin kaçırılmasına ne demeli. Resmen Terör örgütü bölgede inisiyatif bizde mesajı vermiştir. PKK kaçırdığı askerleri BDP’lilere teslim ederek siyasi anlamda hakimiyet mesajı verdi. “Biz gitmedik, buradayız, her an başınızın belasıyız.” Demek istemişlerdir.

Kandildeki terörist başı Cemil Bayık, “iktidar, bahara kadar müzakerelere başlamazsa tek yol savaş olur! Şartlarımızı kabul etmekten  başka çare yok!” Diyebilmektedir. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini tehdit edebilme cüretini gösterebilmektedir. PKK tehditleriyle taleplerini gerçekleştiriyor, Hükümette verdiği tavizi “Çözüm ve Barış” ambalajıyla halka sunuyor.

Tehlikeli sürecin dönemecinde bölgemiz için çok büyük bir felaketle karşılaşabiliriz bu anafor herkesi içine çekecektir. PKK silah bırakmıyor bırakılan Türk Milletidir.

Öcalan’ın talimatını verdiği “Fiilen özerklik oluşturma” adımlarının atıldığı görülüyor. BDP-HDP’li vekillerin Terör örgütü lideri Öcalan’ı ziyaretlerinde Öcalan İmralıda yapılan görüşmelerin yasal dayanağı olmadığını “suç işlendiği” ni söylemiştir. Yapılan toplantıların yasal bir temeli bulunmadığı, korsan bir yöntemle yapılıyor diyerek serzenişte bulunmuş. Aslında doğru söylemiş kırk bin kişinin katilini hangi sıfatla konuşturuyorlar? Bu bir suç ihbarıdır.

Sonsözümüz: Türklük hem mefkurem,hem de kanımdır: Sırtımdan alınmaz, Çünkü kürk değil! Türklük hadimine “Türk değil!” diyen, Soyca Türk olsa da “ “piçtir! Türk Değil! (*)

(*)Kastamonu Açıksöz gazetesi 20 Nisan 1921

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum