Bir Devrin Kahramanıydı...

Yeşilçam sinemasındaki rol adıyla, bir devrin kahramanı Cüneyt ARKIN 84 yaşında hayata vedâ ederek Hak’ka yürüdü…

Asıl adı: Fahrettin CÜREKLİBATUR’du. Eskişehir’de yaşayan Kırım Tatarlarından olduğu için soyadını Kırım Tatarcasındaki yazılış şekliyle almıştı ailesi.

Cürek >> yürek demekti. Batur >> batır (yiğit, bahadır, kahraman) demekti. Cüreklibatur: Korkusuz, yiğit insan demekti.

Türk sinema seyircisi onu müstear/takma ismiyle hep Cüneyt ARKIN olarak bildi ve hep öyle sevdi.

Müstear/takma isim kullanan yalnızca omuydu, elbette değildi. Örnek verecek olursak:

Nazım Hikmet 1930, 1940'larda yazdığı senaryolarda Mümtaz Osman ile Ercüment Er’i kullanmıştır.

Attila İlhan, Ali Kaptanoğlu, Kemal Tahir, Murat Aşkın, Ayhan Işık, Ayhan Işıyan, Kirkor Cezveciyan, Kenan Pars, Aysel Kısa, Muhterem Nur, Bumin Gaffar Çıtanak, Fikret Hakan, Nusret Ersöz, Serdar Gökhan, Tarık Üreğil, Tarık Akan, Uğur Fidan, Bulut Aras vb.

Tahsin YILDIRIM, “Edebiyatımızda Müstear İsimler” kitabında 20.000 müstear/takma isim tespit ettiğini yazar. Burada sadece bu bilgiyi verdikten sonra tekrar Cüneyt Arkın’a dönelim derim.

8 Eylül 1937’de Eskişehir’de dünyaya gelen Cüreklibatur; Doktor, dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu, senarist, yapımcı ve yönetmen gibi sıfatlara sahiptir. Babası, İstiklâl Harbi’ne katılmış olan Hacı Yakup Cüreklibatır’dır.

İstanbul Ünv. Tıp Fakültesinden mezun oluşunun ardından Adana yöresinde doktorluk görevini yapar. 1963’te Artist dergisinin açtığı yarışmada 1. Olur. Halit Refik’in teklifiyle Cüneyt Arkın müstear/takma ismiyle sinema oyunculuğuna başlar. 1963 ile 2019 arasında 328 sinema filmi ve dizide rol alır.

Cüneyt Arkın’ı Türk halkına sevdiren ana karakterler Battal Gazi ile Malkoçoğlu rolleri olmuştur. Onun sinemaya başladığı yıllar, ABD mahreçli çizgi romanların sosyal hayatımızı âdetâ istilâ ettiği yıllardır. Bu çizgi romanların amacı da Türk çocuklarının zihninde bir ABD hayranlığı ve sempatisi oluşturmaktır. Nitekim bizim de 1965-1968 arasında Güney Orta Okulu yıllarımızda hemen her çocuğun okuduğu gibi bizim de okuduğumuz çizgi romanları ABD çıkışlı çizgi romanlardı.

Orta okul yıllarımızda yayınlanan çizgi romanlar: Teksas, Tommiks, Mister NO, Kızılmaske, Kaptan Swing, Conan, Zagor, Teks, Alaska, Tenten, Yüzbaşı Volkan, Gordon vb. karşısında Türk çocuklarının bilinçli ya da bilinçsiz olarak aradığı bizim kahramanlarımız kimler ola ki tarzında soruların karşılığında bulduğu cevaplardan birisi sinemada Cüneyt Arkın’ın baş rol olarak oynadığı Battal Gazi ve Malkoçoğlu ile Kartal Tibet’in başrol oynadığı Karaoğlan tiplemeleri yanında Hürriyet gazetesinde yayınlanan Tarkan vb birkaç çizgi film vardı.

İşte, Cüneyt Arkın’ı olsun Kartal Tibet’i olsun Türk seyircisine sevdiren, hafızalara nakşettiren asıl konu budur bana göre. ABD kahramanlarının karşısında bizim kahramanlarımızı temsil etmeleri ve canlandırmalarıdır.

Ortaokul çağındaki çocukların ruhunda yer bulan millî duyguların oluşumunda Battal Gazi, Malkoçoğlu ve Karaoğlan filimlerinin tam da zamanında çekilmiş olması gerçeği vardır.

Cüneyt Arkın’ı sevdiren bir diğer konu da bir dönemde alkolizm tedavisi görmesinin ardından okullarda bu konuda verdiği konferanslar olmuştur.

Biz onun hayata bakışında babasının İstiklâl Harbi’ne katılmış olma duygularının etkili olduğunu görürüz. Belki de tarihi filmlerde rol alması ve bu işi severek yapmasının ardındaki yönlendirici psikoloji de babasının millî mücadeleye katılmış bir kimliği taşıması olarak değerlendirilebilir.

Halk arasında bir söz vardır: “Yiğit namıyla anılır!..” diyen. Ona misal Fahrettin Cüreklibatır da sinemadaki adıyla özdeşleşen Battalgazi ve Malkoçoğlu tiplemeleriyle anılacaktır hep.

Bu duygularla bu güzel insana Allah’tan rahmetler diliyoruz. Mekanı cennet olsun.

Sevgilerimle…