Ramazan TÜLÜ
Demokrasi mi? O da ne?
Demokrasi nedir diye sorulsa kişilere; Tanımını çok kişi gerektiği gibi yapamaz.
Çünkü kişilerin demokrasiden anladıkları ve beklentileri birbirlerinden oldukça farklıdır.
"Aslında demokrasi çok iyi bir yönetim şeklidir ama benim düşüncem ve bizim parti iktidarda olursa" diye özünde çok sakat bir mantık ve anlayış yerleşmiştir genlerimize. Sadece kendi çıkar ve ikbalini düşünen bireyler ve siyasal oluşumlardan demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işleyebildiği, azınlıkların da yararlarının gözetildiği ve onların haklarına saygı duyulduğu bir sonuç beklemek nafiledir.
Bir devletin yönetim biçimi incelenirken öncelikle egemenliğin nasıl kullanıldığına bakılır.
Egemenlik kimin elindedir? Yani toplumu yönetirken kim güçlüdür, o gücü nasıl ve ne şekilde kullanır, ona bakmak gerekir.
Egemenlik tek kişinin elindeyse monarşi...
Bir azınlığın elindeyse oligarşi...
Egemenlik bizatihi Milletin ve Halkın kendi elindeyse demokrasi söz konusudur.
Tarihsel süreçte insanlığın gelişimine ve içinde bulunduğu koşullara göre değişkenlik gösteren farklı yönetim biçimlerini tarzından söz edilebilir.
Hep daha iyi bir yönetim arayışı içinde olan insan oğlu, bu arayışının sonucunda en iyi yönetim şeklinin demokrasi olduğu görüşünde birleşmiştir.
Demokrasi sözcüğü, Yunancada halk anlamına gelen “demos” ile iktidar anlamına gelen “kratos” sözcüklerinin birlikte kullanımı ile vücut bulmuştur.
Bu çerçevede, halkın iktidarı, halkın hâkimiyeti anlamlarına gelen demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesi ve egemenliğin millete ait olmasıdır.
Demokrasi, monarşi ve oligarşi yönetimlerinden farklı olarak halkın yönetimde söz sahibi olduğu ve kendi kaderini tayin etme yetkisini elinde bulundurduğu bir yönetilme sistemdir.
Demokratik sistem, halkın yönetime katılması ve ülkenin uzlaşı içinde uyum sağlanarak yönetilmesi esasına dayalıdır.
Bunun yanında farklı dünya görüşü, dini inanç, değişik kültüre ve hayat tarzına sahip olan bireylerin barış içinde yaşaması, adaletin ve eşitliğin sağlanması, insan hak ve özgürlüklerinin kanıksanıp, özümsendiği, hiçbir kurum veya kişinin yasaların üzerinde olmaması demokratik sistemlerin belirleyici özelliklerindendir.
Demokrasi, sadece bir yönetim şekli değildir, aynı zamanda da bir yaşam biçimidir. Özgürlüğün, eşitliğin ve karşılıklı saygının esas alındığı bu yaşam biçimi toplumsal bütünleşmeyi sağlar.
Oligarşi Siyasal gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim, aristokrasinin daralmış biçimidir.
Monarşi Siyasi otoritenin genellikle miras yolu ile bir kişinin üzerinde toplandığı devlet düzeni, yönetsel rejimdir.
Erkler ayrılığı (kuvvetler ayrılığı), hukukun üstünlüğü, laiklik, seçim, siyasi partiler, çoğulculuk, sivil toplum ve insan haklarına dayalı olma demokrasinin olmaz ise olmaz temel ilkeleridir.
Devlet yönetiminde yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç temel güç bulunur. Bu güçlerin ayrı olması, birbirinden bağımsız, birinin diğeri üzerinde tahakküm kuramaması, demokratik devletin esas özelliğidir.
Güçler ayrılığı, devletin üç temel fonksiyonu olan yasama, yürütme ve yargının farklı kurumsal yapılara ve farklı kişilere verilmesini öngören anayasal bir ilkedir.
Yasama, yürütme ve yargının bağımsız olması gücün tek kişinin elinde olmasını önler.
Demokrasilerde yasama gücü meclisin, yürütme gücü hükûmetin, yargı gücü ise bağımsız mahkemelerindir.
Bu güçler arasında, tatlı sert bir denetim ve dengeleme freni esasına dayalı bir münasebet vardır.
Kişi hak ve özgürlüklerinin korunması, adil yargılanma hakkı ve adalete erişim için güçler ayrılığına gereksinim vardır.
Bu ilke ve uygulamaların olmadığı ortam ve yönetimlerde gerçek bir demokrasiden bahsedilemez. Yasama, yürütme ve yargı organlarının tek bir güç tarafından kullanılmasına güçler birliği denir.
Bu durum demokratik değildir ve genelde olağanüstü dönemlerde kendini gösterir. Örneklemek gerekirse Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü koşulların gereği güçler birliğine dayalı bir yönetimi tercih etmiştir.
Yürütmeyi denetleyen ve vatandaşların haklarının yasalarla korunmasını sağlayan güç ise bağımsız ve tarafsız yargıdır.
Şimdi bu kadar izahtan sonra, gördüklerimiz ve yaşadıklarımız karşısında varın siz hesap edin ve nasıl, ne şekilde, hangi rejimle yönetildiğinizi sorgulayın.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.