Diyar

Bu “Diyar" nereden çıktı diyebilirsiniz.

Onunla tanışmamızla başladı her şey...

Yanlış mı anladım diye bir daha sordum gence adını…

‘Diyar’ dedi.

“Neden Diyar?” soruma, “bilmiyorum” cevabını aldım.

Ben de şaka espri olsun diye, “Benim adım Diyar, geziyorum diyar, diyar” deyiverdim.

Güler yüzlü, efendi, candan kardeşimiz Diyar, esprime gülümseyerek karşılık verdi.

Diyar’ın sıcak yaklaşımı beni mutlu etti.

Belli ki o da mutluydu.

Bu ilk tanışma, ilk ayaküstü muhabbeti ile beraber, “nerelisin, ne iş yaparsın” daha iyi tanıma soruları peş peşe devam etti.

Diyar meraklı birine beziyordu.

Biraz kendimden bahsettim. Aydınlı olduğumu, geçmişte öğretmenlik yaptığımı belirterek, “şimdi vatandaş Ali’yim” diyerek şakayla karışık emekli olduğumu söyledim.

Sıra Diyar’a geldi.

18 yaşındaymış.

Lisede okurken harçlığını çıkarmak için fotoğrafçılık yapıyor, video çekiyormuş. Hafta sonrası ise cemiyet işlerinden kazandığı para ile okul masraflarını karşılıyormuş.

Çok Programlı Anafartalar Teknik Meslek Lisesinin muhasebe bölümünden mezun olmuş. Stajını da yapmış ama okulda öğrendiklerine yeni şeyler ekleyemeyince bırakmış muhasebe işini.

İşini iyi yapan ustaların yanında marangozluk da öğrenmiş. Bir de “Pek çok binanın marangozluk işlerini yaptım” demez mi?

“Hayret” dedim. “Bu yaşta bu beceri” diyerek kendisini hayranlıkla dinledim.

Kurban Bayramında çalışmasının sebebini sorduğumda, “Çalışmak insanlığa hizmettir” diyerek şu cümleleri kurdu:

“Dünyanın bir ucundan, değişik kıtalardan, değişik ülkelerden pek çok ulustan turistler geliyor ülkemize. Tatil yapıyorlar, eğleniyorlar. Ülkemize de döviz bırakıyorlar. Onlar kültürümüzü öğrenirken, biz ülkemizi tanıtıyoruz.”

Muş ilimizim Malazgirt ilçesinden Denizli’ye gelen 8 çocuklu bir ailenin evladı, kış aylarında marangozluk, yaz aylarında ise otelde fotoğrafçılık yaparak geçimini sağlayan Diyar, kaldığımız oteldeki Atatürk köşesinde yazılı Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü her gün bazen iki kez okuduğunu söyledi.

O söz şöyleydi:

“Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır. Kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.”

Bu sözün üstüne bir şeyler yazmaya elim varmıyor.

Diyar’ı yürekten kutluyorum.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum