
Gökhan SEVİNGÜL
Donald Trump raconu
2025 yılının ilk ayını geride bıraktığımız şu günlerde uluslararası dengeleri alt üst eden dünya siyasetinde “Trump Raconu” ile başlıyoruz.
Kendine has tarzı ile Amerikan seçimlerinden zafer ile ayrılan Trump’ın dünya siyasetine şahin bir giriş yaptı. İlk başkanlık dönemine göre daha sert bir dönemin habercisi olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Amerikan iç siyasetinde taşları yerinden oynatan kararları hiç vakit kaybetmeden aldı. Amerikan iç politikasını yeniden dizayn etmek adına hızlı kararlar aldı. Başta güvenlik, ekonomik, kültürel ve sosyal yönden halkına tehdit olabilecek tüm oluşumların önüne geçilmesi için net kararlar aldı.
Trump’un artık ülkesinin sosyal yapısını tehdit oluşturan ve oluşturacak muhtemel tehditleri hiç affı yok. Beyaz Saray’da artık daha sıkı kararların çıkacağından şüphe yok. İlk döneminden itibaren birçok kez itibar suikastına maruz kalan Trump’un artık ayağına daha sağlam basacağından şüphe yok. Biden yönetiminin iç ve dış politikada etkisinin sınırlı kalması, sahada çözüm üreten bir yapıda olamaması nedeniyle eleştirilmişti. Trump kendine has tarzı ile ağır abi geldi mesajını ilk günden itibaren verdi.
Trump savaşları bitireceğim söylemi ile dünyada biraz olsun sükunetin ümidi arttı. Ukrayna - Rusya savaşının bu yılın sonuna doğru bitirilmesini ve savaşın ardından barış antlaşmasını imzalanmasında Trump’ın etkili olacağından şüphe yok. Trump’un bu süreçte hem Avrupa Birliğine hemde Ukrayna’ya diplomatik olarak net bir şekilde raconu keseceğini göreceğiz. Rusya ile ilişkileri, Biden dönemine göre daha ılımlı olacağını düşünüyorum.
Trump’ın Putin ile kendine has bir biçimde bir samimiyeti var. İlk başkanlık döneminde Kuzey Kore lideri Kim ve Rusya lideri Putin ile yürüttüğü diplomatik ilişkiler meyvesini vermişti. Trump ve ekibinin şahin kanadı dış politikada hızlı ve etkin çözümden yana olduğunu önümüzdeki aylardan itibaren daha fazla göreceğiz. Bu hususta Amerikan ulusal çıkarlarına yönelik her türlü önlemleri almaktan da geri kalmayacaklar.
Meksika sınırında olağanüstü hal moduna giren Trump yönetiminin bir diğer raconuda Kanada’ya karşı olacaktır. Trump’un diplomasi dili sert ve ağır olacaktır. Trump’un "Make America Great Again (Amerikayı Yeniden Harika Yap)" hayali artık uzak değil. İkinci başkanlık döneminde Amerikan topraklarının genişletilmesi hususu gibi birçok konuda diplomatik ilişkiler daha keskin olacaktır. Kanada’nın Amerika’ya bağlanması artık çok uzak değil. Güney Amerika devletleri ile bu süreçte mülteci sorunu başta olmak üzere birçok konuda daha fazla çalışma olacağından şüphe yoktur. Trump’ın Panama kanalının kendilerine devredilmesi gerektiğini ifade etmesi sonrasında diplomatik gerilim tavan yapması çok uzak değildir. Amerikan ulusal egemenlik çıkarlarının her arenada daha keskin olacağından şüphe yok.
Trump’un Ortadoğu’da, Biden yönetiminin elini yüzünü bulaştırdığı başarısız sürecin ardından diplomatik ilişkilerde kesin ve net adımlar atacağı süreci giriyoruz. Gazze ateşkesi sonrası, Türkiye - İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak da kabul edilebilir. Trump’ın Gazze ateşkesinin uygulanabilir olması adına İsrail’e sükunetin sağlanması için daha fazla baskı uygulanması gerekmektedir.
Trump yönetiminin Mısır ve Ürdün yönetimlerine net bir diplomatik racon kesmesi sonrasında Filistinli mültecilerin durumu ile ilgili yeni bir süreç başlattı. Türkiye’nin Suriye sahasında daha fazla söz sahibi olduğu bu zamanlarda, Suriye’nin kendi geleceğini kendi tayin etmesi hususunda görüşü belirten Trump’ın Türkiye’nin elini kolaylaştıran bir çıkışı oldu. Yeni Suriye yönetiminin bölgesel diplomatik ilişkileri geliştireceği bu günlerde Amerikan yönetimini kışkırtma konusunda usta olan YPG/PKK’nin Suriye - Amerika ve Türkiye - Amerika ilişkileri baltalama çabasında olacağından şüphe yoktur. Trump’ın bu hususta diplomatik olarak daha iyi bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Erdoğan - Trump - Selman ilişkisinin eskiden gelen sağlam dayanaklara dayanması, bölgesel barış politikalarının en önemli faktörü olacaktır.
Ortadoğu’da ki barış ve güven sağlanması için Trump yönetiminin Ortadoğu’da amiral devlet olan Suudi Arabistan ve Türkiye ile ilişkileri daha fazla etkili olacağa sürece gireceğiz. İran’ı yalnızlaştırma politikası konusunda Trump yönetimin tavrı net olacaktır. Bu süreçte İsrail devletinin gazını alan ve kontrol altında tutan bir tutum içinde olacaktır.
Trump’ın siyasi tarzı şımarık anlayışı azla izin vermez. Bu nedenle başına buyruk diplomatik ilişkilerden uzak takılan liderleri gerekli tutumu net şekilde ortaya koyduğunu geçmişte birçok kez şahit olduk. Ukrayna ve bazı Avrupa ülkelerinin liderlerinin yönetiminden pek haz almayan Trump’ın şımarık liderleri net şekilde cevap vereceği zamanları sık sık göreceğiz.
Dünya siyasetinde yeni bir dönem başladığı bu süreçte dünya liderlerine büyük iş düşmektedir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.