Pamukkale’deki mütevazı atölyesinde, araba yaylarından eski dikiş makinelerine, tel örgülerden çatal-kaşık takımlarına kadar yüzlerce geri dönüşüm malzemesini kullanan Çetin, heykeller, figürler ve kültürel eşyalarla dolu bir sanat mekânı kurdu. "Demir Döven Adam" adını verdiği ve yaklaşık üç ayda tamamladığı heykel çalışması, Ankara’ya gönderilerek ustanın atölyesinden çıkan ilk dış mekân eseri oldu.

“Her şey kafamda başlıyor” diyen Turan Çetin, projelerini herhangi bir çizim ya da plan yapmadan, tamamen hayal gücüyle şekillendiriyor. İlk başlarda sadece bir hobi olarak başlayan bu yolculuk, zamanla gelen taleplere rağmen ticari kaygılardan uzak, tamamen öğretme ve paylaşma isteğiyle gelişti. “Benim derdim satmak değil; gençlere, çocuklara göstermek. Küçücük bir parçanın bile kıymetli olduğunu anlatmak” diyerek bu sanatın arkasındaki amacını özetliyor.

Çetin’in atölyesi, sadece heykellerle değil, geçmişten bugüne uzanan antika eşyalarla da dikkat çekiyor. "Geçmişimizi bilmezsek geleceğimizi anlayamayız" diyen Çetin, kültürel değerlerin korunmasına da öncülük ediyor. Atölyesini öğrencilere, öğretmenlere ve sanat meraklılarına açan usta, kaynak işçiliği ve geri dönüşüm temelli sanat üretimi konusunda gençlere eğitim vermeye de hazır.

"Öğrencilere kapım açık" diyen Turan Çetin, “Gelsinler, görsünler. Belki bir çocuğun aklında kalır bu. İleride o da böyle işler yapar. Ben öğretmeye hazırım. Geri dönüşüm robotu da yaptırırım, kaynak da öğretirim. El vermek istiyorum artık birilerine” sözleriyle sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda ilham verici bir eğitmen olduğunu da gösteriyor.

Denizli’nin unutulmaz ustalarından biri hâline gelen Turan Çetin, demirin soğuk yüzüne hayat verirken, geleceğin zihinlerine de sıcak bir kıvılcım bırakıyor.