Ahmet KELEŞOĞLU

Ahmet KELEŞOĞLU

Enes Kara'nın ölümünden kim sorumlu?

Fakir köylümüz orta sınıfın gariban Türk insanı cemaatlerin tuzağına düşürülüyor dedik, yazılar yazdık kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştık. 
Ekonomik koşullar yüzünden anne babalar mecbur kalıyor dedik. 
Dedikte ne oldu? 
Bu seferde ekonomik durumu iyi olan bir ailenin intihar eden çocuğu ile ilgili sözleri yıktı bizi. Türkiye gündeminde bunlar konuşuldu bugün. Hayrete düşüren sözcükler acılarımıza acı kattı. Üzdü bizi.
Enes Kara'nın babası ne dedi?
Kaldığı yurt hakkında:
“Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim. Cenazeyi aldık şu an dönüyoruz Hatay’a. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık” ifadelerini kullandı."(Basın)
"Şikayetçi olmayacağım dedi."
Şimdi soruşturma açılmayacak mı? 
Bu ölüm kamu davası açılmasını gerektirmiyor mu? 
Enes intihar etti. 
Baba "telefonla ilgileniyor içine kapanıktı dedi." Acaba neden içine kapanıktı? Enes'in babasının ekonomik durumunun iyi olması, Enes'i kurtarmaya yetmedi.
Çocuk akıllı Tıp Fakültesini kazanmış, ama Tıp okumak istememiş. Doktorların sorununu dile getirmiş. O kadar çaresiz kalmış ki, baskılara dayanamamış ve intihar etmiş. 
Birde mektup bırakmış Enes Kara: 
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi yurtta yaşadıkları, yapılan baskılar ve gelecek kaygısını anlatmış.
Enes Kara'nın videodaki ifadeleri şöyle:
enes-kara-001.jpg"Şu an onların zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burda vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30 dk sürüyor yaklaşık her vakit, günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle , diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8'de serbest oluyorum,hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum.
Bu 2 sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanılamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan." (Basın)
Çocuklarını kendi elleriyle cemaatin kucağına teslim eden anne ve babalar, artık çocuklarınıza sahip çıkma zamanı gelmedi mi? 
Cemaatler Tarikatlar sivil toplum örgütü değildir. Bunlar inanç merkezli örgütlerdir. 
Çocuklarınızı Cemaat ve Tarikat yurtlarına teslim etmeyin.
Şimdi Enes Karanın ölümünden kim sorumlu?
Ne diyeceğiz?
Kendi canına kıymasaydı mı, diyeceğiz?
Devlet sahip çıkmadı mı, diyeceğiz?
Biz şimdi Enes Kara için ne diyeceğiz?

Enes Kara bir sembol olabilir, kamuoyunun  önüne çıktı video çekti, sesini duyurdu. Maalesef öldükten sonra Türkiye Enes Kara'yı tanıdı.
Peki gündeme çıkmayan çıkamayan, cemaatin elinden kendini kurtaramayan binlerce Enes Kara'nın feryadını kim duyacak? 
Talihsiz gencimiz Enes Kara'ya ya Allah'tan rahmet dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum