İzmir’in Karabağlar ilçesinde yaşayan 73 yaşındaki gazeteci İbrahim Irmak, 2011 yılında 32 yaşındaki oğlu Çağlayan Irmak’ı trafik kazasında kaybetti. Acısını hafifletmek ve oğlunun adını yaşatmak isteyen Irmak, 2013 yılında memleketi Ödemiş’in Mescitli köyünde ilk kütüphaneyi açtı. Aradan geçen 14 yılda bu sayı 14’e ulaştı.

“BİR KÜTÜPHANE AÇSAK NASIL OLUR?”

Acı dolu süreci anlatan İbrahim Irmak, “13 Mart 2011’de oğlumu kaybettim. Bu olay, hem gazetecilik hayatımı hem yaşam felsefemi derinden etkiledi. Bir şeyler yapmalıydık. ‘Bir kütüphane açsak nasıl olur?’ dedik. Elimizde kitaplarımız vardı, dostlarımız destek oldu. 29 Mayıs 2013’te ilk kütüphanemizi açtık. Sonra kitaplar yağmaya başladı. Her 3 bin 500 kitap biriktiğinde yeni bir kütüphane kuruyoruz” diye konuştu.

“ALLAH KİMSEYE EVLAT ACISI YAŞATMASIN”

Tek tesellisinin diğer çocuklara ışık olmak olduğunu söyleyen Irmak, “Bu içimde hiç sönmeyen bir yangın. Kor gibi duruyor, rüzgar esti mi alevleniyor. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Kitaplar yol gösterici olur. Kitap okuyan insanın zihni gelişir, başkalarına daha çok fayda sağlar. Üç günlük dünyada iyi geçinmek, birbirimize destek olmak zorundayız” dedi.

“PAROLAMIZ: AYDINLANMA YOLUNDA BİR MUM YAK”

Oğlunun adını taşıyan 14. kütüphaneyi bu yıl Ödemiş Çarlı’da açtıklarını belirten Irmak, sistemlerinin çok basit olduğunu aktardı: “Aydınlanma yolunda bir mum yak. Al götür, oku getir. İmkanın varsa kitap bağışla. Bizim Üçkuyular’daki kütüphanemiz sayesinde mahallede her eve 5 bin 500 kitap düşüyor. Gecenin bir vakti bile kitap isteyen olursa götürüyorum. Bu kütüphaneler sadece kitaplık değil, toplumsal güvenlik ve dayanışma merkezi oldu.”

“TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE OLMALI”

Kütüphane projesinin Anadolu’da birçok insana örnek olduğunu vurgulayan Irmak, “Artık insanlar kaybettikleri yakınları için kütüphane açıyor. Bence yapılabilecek en güzel işlerden biri bu. Bu sistemin Türkiye genelinde yaygınlaşması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.