Günahı benim boynuma

Değerli okurlar bir dostumdan önemli bir mail aldım. Beni çok etkilediği için sizin de görüşlerinize sunmak istedim.

Buyurun okuyalım.

Diyaneti Diyanetlikten çıkardınız. Şimdi camileri camilikten çıkarıyorsunuz beyler!

Yakında bu ülkede bir cami ve imam problemi de patlarsa şaşmayın. İşi o kadar ileri götürdünüz ki artık insanlar arkalarında namaz kıldıkları imamları bile sorgular hale geldi.

İnsan ister istemez ‘’Uydum hazır olan imama’’ diyeceği imamda bir aidiyet duygusu arıyor.

Bizi bu duruma getirdiler çünkü. Bu tavrımı sakın siyasi algılamayın. Bu milletin adını anmayan, bu milleti sevmeyen bu milletin imamı olamaz çünkü.

Türk adını anmayan, Türk’e şaşı bakan bir imamın arkasında niye namaz kılalım ki?

Türk milletinden maaş alıp Türküm diyemeyen bir imama niye uyalım ki?

Dikkat edin uyarıyoruz! Milletin göz bebeği camiler, tehlikeli bir şekilde siyasallaşıyor!

Camiler camilikten çıkıyor!

Toplumun büyük bir kısmı camilerde ustaca uygulamaya konulan siyaset ve Türk karşıtlığından rahatsız.

Bunu bilmeden yapanlar gaflet, bilerek yapanlar büyük bir ihanetin içinde.

Bu nedenle camilerden, dinden, diyanetten elinizi çekin. Zira bu millet camiyi Allah’ın evi bilir. Siyasetin, falan ya da filan partinin arenası değil.

Burası Türkiye! Bu ezanları bu topraklarda Türkler okutuyor! Milliyeti meçhul bir ümmet değil!

Hani, meşhur ‘’ Bayrak inmez, ezan susmaz ‘’ sloganı var ya işte o sloganın sahibi sizin ağzınıza almadığınız Türk milleti.

İnsanları din adamlarından, camilerden soğutmaya hakkınız yok. Selanikli soydaşlarımızı Türk ve Müslüman görmeyen bir adamdan din adamı olur mu? Böyle birinin arkasında namaz kılınır mı?

Ya adam gibi vazifenizi yapın, ya da bu milletin harcı dinden sorumsuz elinizi çekin!

Siyasi düşünceniz ne olursa olsun, camilerde Atatürk’ün ve bu milletin adını andırmayan kim olursa olsun, gafil değil haindir. Bunun siyasetle bir alakası yok ki tartışalım.

Bunun idrakinde olmayan devlet devlet, Diyanet Diyanet değildir.

Bu kadar büyük bir sorumsuzluk olamaz.

Aynı güne gelmese hadi yine neyse diyeceğiz de 30 Ağustos’a, 10 Kasım’a, 23 Nisana 19 Mayıs’a denk gelmiş be mübarek! Ömrü cephelerde geçmiş, sana mübarek bir vatan bırakmış bir insandan ve yüzyıllardır İslam’ın sancaktarlığını yapmış Türk’ten alıp veremediğiniz ne?

Kendi kurduğu devlette, kendi kurduğu kurumda adının anılmaması ne demek?

Diğer cemaatlere söyleyeceğim bir şey yok, ama ülküdaşlarıma var. Günahı benim boynuma.

İbadete siyaset sokan

Türküm demeyen

Türkün adını anmayan

Türk kelimesine düşman

Cami ve ibadeti siyasallaştıran, hiçbir imamın arkasında namaz kılmayın! Çünkü kılınmaz. Kılınsa da kabul olmaz. Bu, millete de, devlete de, Allah’a da ihanettir çünkü.

Çünkü bu necip millete şaşı bakan milletin ortak değeri cami ve ibadeti siyasallaştıran birinin namazı kabul olmaz.

Milletin adından rahatsız olunan cami cami,  Milletinden rahatsız olan imam da imam değildir.

Her zaman bugün acaba ne yapacaklar diye diken üstünde bekliyoruz. Böyle bir din kurumu olur mu?

Ne Fesli’nin sözü bir gafletti, nede Fesli’nin ziyareti. Tarihin en aymaz ihaneti ustaca sümen altı edildi de bitmiyorlar ki. Her gün bir yerden, bir vesileyle yeniden hortluyorlar.

Son vaiz efendi de onlardan biri. Selanik’ten gelenler Türk değilmiş. Türkiye’dekiler de Türk değil diyecekte fırsat kolluyor utanmaz.

Aynı devletin, aynı milletin, aynı dinin çocuklarıyız sevgili diyanet!

Din bizim ayrışma değil, bütünleşme noktamız.

Hutbede onca ecdat kelimesi geçiyor da bir tane Türk kelimesi geçmiyor be mübarek.

Sanki cami avlusunda bulundu bu millet. Sanki bir adı, soyu sopu yok bu milletin.

Ecdat ecdatta! O Ecdat kim?

Bir insan soyundan bu kadar mı alerji duyar arkadaş!

Hadi Çanakkale de, İstiklal savaşında öğrenemediniz de

Afrin’de, ‘’Zeytin Dalında’’ ‘’Barış Pınarında’’ da mı öğrenemediniz.

***

ARTIK YETER!

Değerli okurlar yazar dinin ve camilerin getirildiği bu günkü urumu ne güzel yazmış. Bende aşağıya aldığım kendimce yeter dediğim yazımı da görüşlerinize sundum.

Bu ve benzeri rezillikleri yalanlarla bezeyip yücelten, buna karşılık bize bütün dünyada saygınlık kazandıran, aklımızı kullanıp onurlu insanlar olmamızı sağlayan Atatürk’ü aşağılayan âlim pozlu, ukalâ tavırlı zır cahilleri her gün halkın karşısına diken televizyon kanallarından ve gazetelerden gına geldi. Yükselen ahlaksızlık grafiğimiz kimin eseridir sanıyorsunuz? Cehalet tüm fenalıkların anasıdır. Biz de o anayı besleyip duruyor, onun tosuncuklarına oy veriyoruz.

Artık yeter!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum