Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi hakaret suçunu düzenliyor ve kişilerin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen her türlü söz veya davranış cezai yaptırıma tabi tutuluyor. Son yıllarda mahkemelere yansıyan dosyaların büyük bölümü de sanal ortamda yazılan yorumlar üzerinden açılıyor.

Yargıtay’ın Yeni İçtihadı

Geçtiğimiz günlerde Yargıtay, sosyal medyada yapılan bir paylaşım üzerine açılan davada önemli bir karara imza attı. Sanık, bir kamu görevlisi hakkında Twitter üzerinden ağır hakaretlerde bulunmuştu. Yerel mahkeme, sanığa adli para cezası vermiş; sanığın itirazı üzerine dosya Yargıtay’a taşınmıştı. Yüksek Mahkeme, sosyal medyada yazılan hakaret içerikli sözlerin kamuya açık alanlarda söylenen sözlerden farklı olmadığına hükmetti. Böylece, sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerin doğrudan “alenen işlenen hakaret” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Bu da cezaların artırılabileceği anlamına geliyor.

Ceza Hukuku Açısından Sonuçları

Hakaret suçunun temel şekli için öngörülen ceza, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası. Ancak suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi, alenen işlenmesi gibi nitelikli hallerde ceza artırılabiliyor. Sosyal medya paylaşımlarında aleniyet şartı doğrudan gerçekleştiği için cezaların üst sınırdan verilmesi daha olası hale geliyor. Özellikle kamu görevlilerine yönelik hakaretlerde mahkemeler artık çok daha katı bir tutum sergiliyor.

Avukat Görüşleri

Hukukçulara göre bu karar, sosyal medya kullanıcılarını daha dikkatli olmaya zorlayacak. Çünkü “ben sadece kendi sayfamda yazdım, küçük bir kitle gördü” gibi savunmalar artık geçerli olmayacak. Örneğin bir ceza avukatı, müvekkillerine her zaman “dijital ortamda yazılan her sözün delil niteliğinde olduğunu, paylaşım yapılmadan önce iki kez düşünülmesi gerektiğini” vurguluyor.

Vatandaşlar İçin Anlamı

Sosyal medyada yapılan hakaret içerikli paylaşımlar artık sadece kişisel bir tartışma değil, ceza hukuku kapsamında ciddi sonuçlar doğurabilecek suçlar olarak kabul ediliyor. Bir vatandaş kendisine yönelik böyle bir hakarete maruz kaldığında, ekran görüntüsü alarak ve mümkünse noter onaylı tespit yaptırarak dava açabilir. Bu noktada profesyonel destek almak için bir İstanbul avukat ile görüşmek faydalı olacaktır.

Sonuç

Hakaret suçu dijital çağda giderek daha fazla önem kazanıyor. Sosyal medyada özgürlük sınırlarının, başkasının kişilik haklarının başladığı yerde bittiğini unutmamak gerekiyor. Eğer hakaret suçuyla ilgili aklınıza takılan bir husus varsa, doğrudan avukata sorarak en doğru bilgiye ulaşabilirsiniz.