Tasarım serüvenine lise yıllarında adım atan Akcan, “Bayan giyim tasarımı okudum. Kumaşa olan ilgim nedeniyle tekstil laborantlığı eğitimi aldım. Ardından bilgisayarlı stilistlik ve modelistlik belgelerimi tamamladım” diyerek mesleki yolculuğunu özetliyor.

SAVAŞ GEMİLERİNDEN SÜPER LÜKS YATLARA

Meslek hayatına askeri bir dikimevinde başlayan Akcan, İstanbul’daki görevinden Aksaz Deniz Üssü’ne tayin edildi. Bu tayin onun hayatını tamamen değiştirdi. Marmaris’e yerleşen Akcan, burada da savaş gemilerine döşeme ve minder dikmeye devam etti. Ancak deniz tutkusunun peşinden gitmeye karar vererek görevinden istifa etti ve kendi işini kurdu.

Bugün Marmaris’te tekne ve yatlara özel döşeme işleri yapan bir atölye sahibi olan Akcan, tüm süreci tek başına yürütüyor: “Tekneye gidip kalıp çıkarıyorum, şablon hazırlıyorum, kumaşlarını kesip dikimini yapıyorum. Hepsi marin kumaş olmak zorunda. Fiziksel olarak zor ama işimi çok seviyorum.”

“SİZ Mİ YAPIYORSUNUZ?” SORUSU HÂLÂ SORULUYOR

Marmaris’te bu alanda çalışan başka kadınlar olduğunu ancak süreci baştan sona tek başına yürütenin kendisi olduğunu belirten Akcan, insanların tepkilerini şu sözlerle anlatıyor:
“İlk gördüklerinde şaşırıyorlar. ‘Siz mi yapıyorsunuz?’ diyen çok kişi oluyor. Ama sonra yaptığım işe hayran kalıyorlar. Geri dönüşler çok olumlu.”

Cansu Akcan’ın hikayesi, hem kadın girişimciliğine hem de denizcilik sektöründeki toplumsal cinsiyet algılarına ilham verici bir örnek sunuyor.