İkinci/üçüncü evliliklerin trajikomik yüzü

BİRİNCİ PERDE.

Adam şöyle böyle yetmişiyle yüz göz olmuş durumda.

Öyle ya evdeşiyle ayrılmış yolları bir şekilde. Ölüm ayrılık her neyse!

Yalnızlık zor, bir de tüm yükü hanımın heybesindeydiyse!!

Çoluk çocuk tedirgin.

Kızların işi gücü, evleri evdeşleri var ne de olsa.

Oğlanlarınsa hanımları kıymetli.

Bu güne bu gün, ancak kendi evi evlatlarına karşı sorumlulukları.

Hem dinimiz bile mecbur kılmıyor kocanın akrabalarının bakımına!

Tabii nereden bilsin, bihaber İslam’ın özünden gelin, İslam kardeşliğinin ne demek olduğundan habersiz takiyyeci.

Velhasılı bey dede/baba/amca/ye bakıcı lazım dişi tastamam. Ehli hizmet ehli hürmet ve karın tokluğuna erine özel hizmet üstüne üstlük.

El birliğiyle uygun eş/beleş hizmetkâr bulunuyor eş dost ne güne duruyor!

İşin trajikomik yönüne geliyor sıra.

Önce gelin kız, hizmetkâr eve gelmeden önce eski eşten kalan yükte hafif pahada ağır ne varsa topluyor pay ediyor evlerine taşıyorlar önce. Ne de olsa analarından hatıra!

Sonra hacı amcanın malı mülkü oğul' kıza satılıyor/ pay ediliyor ki İslami ölçeklere göre, gelen hizmetçi emek emek kazanılmış oğulun kızın hakkı olan baba malından pay istemesin!

Dedim ya adam eş değil hizmetçi alıp karın tokluğuna, gece yetmezliğine de el yordamıyla oynaş istiyor. Ve evde aşçı, dışarda hanımanne, yatakta beleş fahişe ölüm maaşına fit veresiye.

Kahretsin sizin gibi Müslümanı/erkeği/eşi, Allah be!

İKİNCİ PERDE

Kadın varsıl, en azından emekli, ya da eski kocadan maaşlı. Eh, eski birikimler maaş falan derken iyi kötü az biraz dünyalığı var zaten.

Tek eksiği, bir nefes, bir can şenliği. Bir tık ötesi yatak arkadaşı idarelik.

Üstelik ortalık Sodom Ve Gomore örneği baskı basınç yok mahalleden.

Uygun mekânlarda bir kaç tur, işgüzar eş dost, muhabbet tellalları komisyoncu kimliğinde.

Her şey tamam, ufak tefek çay kahve sohbeti, bir iki akşam yemeği, akarı kokarı yok iki tarafında! İhtiyaç ne de olsa yalnızlık Allah'a mahsus.

İzin falan hikâye! Çoluk çocuk dünden razı akılları kalmayacak analarından ne de olsa!

Amma ve lakin!

Hesaplar birbirine denk gelmiyor bir türlü.

Eski kocadan kalan maaştan vazgeçemiyor haspam bikerem. Hem onun bir evi varsa adam da en azından bir yazlık yapmalı üstüne. Hem eski yoksul günlerden çok çekti, en azından hesabına biraz dünyalık.

Tek taş gençlerin işi, şöyle okkalı gram ağırlığında altın nehri müeccel cinsinden. Kolay mı vazgeçmek rahatından, özgürlüğünden. Değmeli değil mi ama! "Nikâh da neymiş, böyle iyiyiz biz ya!" diyor, eş kimliğinden evla geliyor ona metres kimliği!

Kahretsin sizin gibi müslümanı/kadını/ eşi Allah be!

Adam/Müslüman olmanın tek ölçeği, eşi gönlüne, ömrüne eşlemektir gönül birliğiyle. Saygı önceliğinde sevgiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.