Şerif KUTLUDAĞ

Şerif KUTLUDAĞ

Kadir gecesinin ardından

17 Nisan 2023 Pazartesi gecesinde yaşadık mübarek gecelerin sonuncusunu; ya da Ramazan Bayramının habercisi olan Kadir Gecesi’ni…

Öncelikle mübarek gecelere inanan, yaşayan ve yaşatanların yaşadıkları güzellikler için kendilerini kutluyoruz. Yapılan ibadetlerin, hayırların ve sergilenen güzelliklerin Hak katında kabulü dileklerimizi sunuyoruz…

Ben bu yazımda Kadir Gecesi’nin faziletleri ve dini bakımdan konumunu işleyen bilgiler işlemeyeceğim. Konuya hayatın içinden ve sosyolojik algılar yönünden duygularımı paylaşmaya çalışacağım.

Hemen belirtmeliyim ki, bütün inanç sistemlerinin yıl boyunca çeşitli isimler altında gerçekleştirdikleri kutsadıkları vakitleri, günleri ve törenleri vardır.

Her inancın düzenleyicileri ve inanan samimi insanları etraflarındaki herkesin ya kendileri gibi inanmaları ve yaşamalarını isterler bu kutsadıkları değerlerin ya da kendi yaşadıklarına saygılı davranılmasını beklerler. Bu konuda Osmanlı Devletinin çok geniş coğrafyalar, çok çeşitli inançlar ve etnik unsur çeşitliliğinin karmaşık sosyal dokuda oluşturduğu saygı ve anlayış güzelliğinden dolayı Osmanlı Barışı diye bir kavramın oluştuğunu da tarih kaydetmiştir.

Bu anlamda İslam inancının yaygın olduğu coğrafyalarda, şu şekilde bir takvimleme görürüz bu sene: 23 Ocak 2023-Üç ayların (Recep-Şaban-Ramazan) başlangıcı, 26 Ocak 2023 Regaib Gecesi, 17 Şubat 2023 Miraç Gecesi, 6 Mart 2023 Berat Gecesi… 23 Mart 2023’de başlayan RAMAZAN ayı: 17 Nisan 2023 Kadir Gecesi, yarın 20 Nisan 2023 Perşembe Bayram Arifesi… 21-23 Nisan 2023 RAMAZAN BAYRAMI… 28 Haziran 2023 ise Kurban Bayramı yaşanacak…

İslam dünyasında kutsal gün ve geceler Hicrî Takvime göre yerine getirildiğinden; Hicrî Takvim de Milâdî Takvime göre on gün eksik olduğu için her yıl on gün geriye giderek yaşıyoruz bu takvimi. Yani Otuz altı yıllık süreçte yılın hemen her gününde Ramazan’ı yaşamış oluyoruz. 80 yıl yaşayan bir kişi ömründe iki kez mevsimin aynı günlerinde aynı inançları yaşayabilmektedir.

Ör: Ben 1954 doğumluyum 1960’larda kış ortasında Ramazan orucunu yaşadığımı biliyorum. Önümüzdeki beş on sene zarfında yeniden kış ortasında oruç tutacağız demek istiyorum.

Bizim ilçemizde hayatın içinde güçlü bir İslâmî eğitim yoktu. Geleneksel şekilde anadan babadan görülen şekilde ve camilerdeki vaazlardan akılda kalan şekliyle yaşanırdı kutsal günler ve geceler. Fakat az bilinen öz yaşanan samimi bir hava içerisinde.

Ör: Kutsal gecelerde camilerde Mevlîd okunur, iki bisküvi arasında bir lokumla gece tatlandırılırdı. O dönemdeki analar babalar neslinin çoğu gibi rahmetli anam babam da okur yazar değildi. Fakat anam rahmetli beni dizine oturtur evimizin karşısında gözüken Seyit Camii Minaresini gösterir ve şöyle derdi:

“Oğlum dünyada doğru arıyorsan minare ile kendini eş tut!..”

İşte okur yazar olmasa da sohbet kültürü ve geniş aile yapısı, konu komşu ilgisiyle büyüyen o nesil insanı Anadolu İrfanı dediğimiz aslında Müslüman Türk irfanı ile donanımlı idi. Onun için de çocuklarını çok basit gibi gözüken çok somut doğrularla eğitirlerdi. Bizler sahur güzelliğini Tekne Orucu ile yaşar teravih namazlarında camilerde cemaatın en sonunda kıkırdayarak oyun ve neşe içerisinde güya teravih namazı kılar; böylece hoşgörü içerisinde hayata hazırlanırdık.

Kadir Gecesi dedik de, Anadolu’da Kadir Beklemek diye bir gelenek vardı. Ben bunu 6 yaşlarında mahallemizde Ömer Çallı amcaların evinde konu komşu büyüklerin arasında yaşamıştım. Teravih sonrasında devam eden sahur yemeğiyle noktalanan ve sabah namazıyla yeni güne başlanan bir süreci halen zihnimde en değerli anılardan birisi olarak saklarım.

Kadir Bekleme geleneğinin şehirdeki güzelliğini de yıllarca Denizli’de Delikliçınar Meydanındaki Yeni Cami’de yaşamıştık.

Yeni Caminin bahçesinde yapılan lokma hayırları ve ücretsiz limonata ve çay ikramlarının yanında bahçeye yayılan masalara bırakılan gofret ikramları ve sohbetlerle tatlanan gecenin beklenen ritüeli sakal-ı şerif ziyareti olurdu. Bu uhrevî hava sahura kadar devam eder; sahurda da CSA-Cafer Sadık Abalıoğlu Vakfı adına verilen iki bin beş yüz kişilik meydan yemeği yenilir, sabah namazı kılındıktan sonra da evlere geçilirdi.

2023 yılı Ramazan ayı ile Kadir Gecesinin geçen yıllara göre, 6 Şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle daha sade ve ölçülü yaşanırken, özellikle de deprem bölgesi şehirlerinde düzenlenen toplu iftar yemekleriyle depremzede vatandaşlarımızı hayata bağlamaya yönelik programlar dikkat çekmiştir.

Denizli’den taşınalı beş yıl olan güzel İzmir’imizin Karşıyaka’sında Kadir Gecesinde Vapur İskelesinden İzban Durağına uzanan Kemal Paşa Caddesi boyunca hazırlanan masalarda Karşıyaka Belediyesince düzenlenen halka açık iftar yemeğini M. Kemalpaşa Camiinde sabah namazına kadar devam eden programlar icra edilmesi takip etmişti

Efendim hayata nasıl bakıyorsanız öyle görürsünüz kabulünce, neyi arayarak bakıyorsanız onu görürsünüz ya, cennet vatanımızın her bir köşesinde de alıcı gözle baktığınızda oranın imkânları çerçevesinde güzelliklerin yaşandığına tanıklık edersiniz.

Önemli olan kültüre dönüşmüş her türden ortamın insanı ve hayatı güzelleştirmeye vesile olmasıdır.

Bu noktada insan Şeyh Edebalı’nın sözünü hatırlamadan edemiyor:

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!..”

İnsanın yaşaması da sokakta başlıyor, hayatın içerisinde başlıyor. Bütün kutsal değerler de insanın ve hayatı güzelleştirmeye yönelik birleştirici, bütünleştirici olması gerekiyor.

Bu duygularla Kadir Gecesi güzelliğiyle Ramazan Bayramının yaşanması dileğiyle değerli okurlarımın bayramını kutluyorum…

GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.