Kafkaslar'da istikrar istenmiyor!

SSCB’nin çökmesiyle başlayan tek kutuplu dünya düzeni sona yaklaştıkça, daha çok hasar veriyor.

Neo Liberalizmin, ekonomi ve askeri sopası altında geçen bu 33 yıllık tek tabancalı istibdat döneminde, çok kan aktı.

Karabağ, Afganistan, Irak, Libya, Suriye ve Ukrayna’da milyonlarca insan ölürken dünya, naklen yayınlarla olan biteni izliyordu.

İnsanlar ölürken; şehirleri, doğayı, tarihi, insan ve insanlığa dair ne varsa onu da yok ettiler.

Oralarda yaşayan insanların dağlanmış yüreklerini tamir edecek, tarihi binaları, çarşıları yeniden yapacak ustaları bulmak neredeyse imkânsız.

Batsın sizin medeniyetiniz.

Ukrayna’da savaşın uzaması için her şey yapılıyor.

Neden?

Bu savaş, bu savaşı en çok isteyen İngiltere ve ABD topraklarında yapılmıyor.

Bu yüzden batı, her gün yeni taktikler, teknikler, teçhizatlar ve mühimmatlar deniyor.

Savaş devam ederken yapılan bu denemeler, sahada da hızlı değişimler yaşanmasına neden oluyor.

Değişim yaşanırken de her iki taraf; yeni savunma, koruma ve güvenlik tedbirleri almaya zorlanıyor ki bu da savaşın maliyetini artırıyor.

İngiltere’den sonra ABD’de Ukrayna’ya Challenger ve Abrams tanklarında kullanılmak üzere zayıflatılmış uranyumlu mühimmat vereceğini açıkladı.

Ver de…

Rusya’nın bu tarz mühimmatı kullandığına dair BM’nin bir raporu yok.

Saddam Hüseyin’in kimyasallarının olmadığını, ağlayarak ve özür dileyerek BM kürsüsünden açıklayan Colin Povel ve Tony Blair, yalan gerekçeyle bir ülkeye çökmekten yargılanmış olsalardı eğer bugün, bu atraksiyonlar yapılabilir miydi?

Kullanılan/kullanılacak mühimmatın yapısından dolayı her iki ülkede içilen suyun, üretilen hububatın insan sağlığına olumsuz etkileri üzerine tık yok.

Onkolojik vakaların artacak olmasına dünya seyirci mi kalacak.

Bu, Rusya’nın; çapı ve etkisi gittikçe artan Nükleer silah kullanmasına yol açmaz mı?

Amerika’nın Japonya’ya attığı gibi Rusya’da Berlin’e “gamalı haç,” Londra’ya da “pipo”, Beyaz Saraya da “Roosevelt bot” amblemli mamulleri göndersin mi?

Bu, kimin işine yarayacak.

Dördüncü savaşın, kazma ve kürek ile yapılacağını bile bile;

Her gün şapkadan yeni bir tavşan çıkarılıyor.

Yeni trend Ermenistan üzerinden Kafkaslar.

Hayırlı yolculuklar!

ABD ve Fransa, uranyum deposu Nijer’den kovuldular.

Yeni maden arama sahalarının Kafkaslar olacağını geçen hafta sizlerle paylaşmıştım.

Eduard Sevardnadze’yi devirerek yönetime gelen Saakaşvili, Gürcistan’da ABD’ye kulvar açarak ciddi sayıda CIA çalışanına ev sahipliği yaptığı sır değil.

Rusya’nın, Kafkasya’daki Özerk Cumhuriyetleri ile Karadeniz, Türkiye, İran ve Azerbaycan buradan kontrol edilmeye çalışılıyor.

Ermenistan Devlet Başkanı Nicol Paşinyan, Rusya’ya rağmen Diasporanın monte ettiği bir liderdir.

İpleri tutanlar, Marsilya ve Los Angeles’te görünse de iki ülkenin başkentleridir.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Polisi’nin, 2022 Eylül ayında yapmış olduğu Erivan ziyareti, nihayet baş veriyor.

Paşinyan, 44 gün savaşınınım bitiminde imzaladığı Zengezur konusunu tartışmak istemiyor. Rusya, Azerbaycan ve Türkiye bu koridorun en kısa sürede çözülmesi gerektiğini düşünüyorlar.

Bu çözüm, Kafkasya’ya istikrar getirir gözüyle bakılıyor.

ABD ve Fransa bunu bildiği için maraza çıksın istiyorlar ve Paşinyan’ı manivela olarak kullanıyorlar.

Paşinyan’ın, Türkiye ve Azerbaycan Karabağ’da bizi sıkıştırıyor söylemi, ABD’nin asker göndermesi için bir gerekçe oluyor ve ABD, askeri tatbikat adı altında Ermenistan’a asker göndereceği açıklandı.

Brezizenski’nin algoritmaları çalışıyor.

İnanmayan “satranç tahtasını” bir daha okusun.

Rusya’nın uykularının kaçtığı günlerdeyiz ve bu olaya mutlaka bir tepki verecektir.

İçinde çözümü olan tepkiler değerlidir.

Zira Amerika, bir bölgeye veya bir ülkeye çıkmak için gelmez.

Rusya da bunu çok iyi biliyor.

Konuya ilişkin ilk açıklama, Rusya Devlet Başkanı Putin’den geldi.

Rusya’da yaşayan 3 milyona yakın Ermeni asıllı vatandaşını vatanseverler” olarak nitelendiren Putin, aynı topraklarda sürdürülen yüz yıllık birlikte yaşamı, aynı vatanda yaşamak olarak görerek, Ermenistan’da yaşayan yine 3 milyon civarındaki Ermeni’yi de vatandaşız göndermesiyle sahiplenmeye gittiğini görüyoruz.

Önümüzdeki günlerde Ermenistan’da Ilımlı bir çevriliş bekliyorum.

Uzadığı taktirde biraz daha sert versiyonu da servis edilebilir.

Paşınyan, Zengezur ile terbiye edebilir ki bu çok zor değil. 30 yılda kaybettiği toprakları 44 günde geri alan bir Azerbaycan var ki, Karabağ’da elde ettiği askeri ve psikolojik üstünlük ile Zengezur’a dalabilir.

Azerbaycan, sonuç aldığı taktirde Paşinyan, iç kamuoyunda tartışılır ve 10 bin kişinin parlamento önündeki gösterileriyle, geldiği yere geri gönderilir.

Rusya, Zengezur’un tarihsel olarak Azerbaycan’a ait olduğundan hareketle, Ermenilerin onurunu incitmeden ve onları kazanarak çözüme ulaşmayı hedefleyecektir.

Peki bu nasıl olabilir.

44 gün savaşı sonundaki anlaşmada olduğu gibi Zengezur ’da garantörün kendisi olduğunu, taraflara kabul ettirerek.

Ermenistan’daki dengelerin, Rusya aleyhine bozulması düşünülemez.

Ukrayna Dışişleri Bakanının aylardır üzerinde çalıştığı bir proje var. Projeye göre Gürcistan, Ukrayna için Rusya’ya cephe açmalıydı. Bu sayede de Rusya’yı üçüncü bir ülke üzerinden meşgul etme istekleri…

Gürcistan bunu göze alamadı!

Paşinyan, Zengezur’a direnerek bu beklentiye cevap verecekmiş gibi görünüyor ama gerçekçi olmaz.

Rusya bunu hiç istemez.

Ama ABD’de bölgeye girmekte kararlı…

….

Rusya, bunları okuyacak devlet ve istihbarat birikimine sahip bir ülkedir. Bu hamleleri haftalar önce görüp KKTC’de Siyasi Büro açabileceğini açıkladı.

Büro bile büyük yankı uyandırmıştı.

Tanımayı da masaya getirebilecektir.

Rusya, Türkiye’yi daima yanında görmek istiyor.

Yanında olmasa bile karşısına almak istemiyor.

Bölgede bu gelişmeler yaşanırken, dünya yeniden şekilleniyor.

22 Ağustos Johannesburg BRICS zirvesi, dün de Yeni Delhi’de G 20 ülkeleri zirveleri yapıldı.

Çin ve Rusya Devlet Başkanları G 20 zirvesine katılmadılar.

Dünyanın birinci ekonomisinin lideri toplantıda yok!

Gelmekte olan yenidünya düzeninde, kimsenin askeri olmadan ve tam bağımsız bir devlet olarak yerimizi almalıyız.

Dünya yeniden şekillenirken; Türkiye’den dünyaya, dünyadan da Türkiye’ye yeni anlayışlarla bakmamız gerekiyor.

Kim ne derse desin, konjonktür bizden yana!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum