Makroekonomik durum

Son günlerde yaşadığımız TL’nin, yabancı paralar karşısındaki değer kaybı ve çözüm arayışları ekonomik ve sosyal hayatımızın en önemli güncel olaylarındandır.

Piyasalardaki fiyat artışları, gıda ve tüketim mallarındaki istikrarsız durum halkımızı tedirgin etmektedir. Hükümetin ve Merkez Bankası’nın (TCMB) aldığı kararlar güven ortamının oluşmasında yetersiz kalmaktadır. Ekonominin bu noktaya gelmesinde,  Devlet olarak, toplum olarak, birey olarak hepimizin kusur ve hataları vardır. Günümüzde Türk toplumunda tasarruf anlayışı terk edilmiş, gösteriş ekonomisi hakim olmuştur.  Gününü gün yapmak, anı yaşamak anlayışı yaygınlaşmış vahşi kapitalizmin değerleri toplumsal değerler haline getirilmeye çalışılmıştır. Bunun müsebbibi sen, ben ve biziz. Savurganlık toplumun normal bir davranış,  modeli haline gelmiştir. Sınırlı kaynaklar hoyratça harcanmış, üretim zenginliği yaşanmadan bazı çevrelerce aşırı tüketim teşvik edilmiştir. Paradan para kazanmak, spekülatörlük, kayıt dışı işler yapanlar tarafından toplumda israf ve gösteriş ekonomisi kurulmuştur. Bunu yapanlar, itibar sahibi muteber kimseler olmuşlardır.

İnsanın değerini belirleyen aldığı eğitim, bilgi, görgü ve eserleri yerine, arabası, şöhreti yozlaşmış yaşam şekli oturtulmuştur. Toplum kendi öz değerlerine yabancılaştırılmış, para, şöhret ve makam kölelerinin peşinden sürüklenmeye başlamıştır.

Kamu kurumlarında da, yerel yönetimlerde de yolsuzluk ve rüşvet olağanlaşmış, bu işleri yapanların yaptıkları yanlarına kar kalmıştır. Bütün bu olumsuzlukların bedelini geniş halk kitleleri ödemiş ve ödemektedir. Bu durum toplumda adalet duygusunun yozlaşmasına sebep olmuştur.   

Toplumsal yabancılaşma ekonomik ve siyasi yabancılaşmayı beraber getirmiş, toplumsal milli, ahlaki ve manevi değer yargıları şüphe ile bakılan bir toplum modeli empoze edilmeye çalışılmıştır. Bu durum dış güçlerin toplumsal bunalım yaratıp,  iktidarı yıpratma amaçlı olarak manipüle edilmiş, yabancı güçlerden medet uman ekonomik ve siyasi bir muhalefet tarafından önerilmeye çalışılmıştır. Ekonomisi 2021 yılında %8 büyüyen, yıllık gayrı safi milli hasılası 850 milyar dolar, ihracatı 226 milyar dolar olan bir ülke, bazı çevrelerce kasıtlı olarak ekonomisi batık olarak gösterilmeye çalışılmıştır.                                                                          

Uygulamaya konulan dolar endeksli vadeli hesap modeli, faize dayalı dış borçlanmayı esas alan bundan siyasi rant hesabı yapan çevreleri rahatsız etmiştir. Bu mesele milli bir meseledir hepimizi ilgilendirir. Hükümetin aldığı ekonomi ile ilgili kararların arkasında kamu kurum ve kuruluşlarının, siyasi partilerin ve iş çevrelerinin durması Milli bir görevdir. Millet olarak ekonomik uygulamaların başarısı, zaman içerisinde umutla beklenilen bir durumdur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum