
Servet TÖZ
O masada neden yoktun Çerçioğlu?
Geçtiğimiz günlerde Aydın’ın siyaset ve sivil toplum temsilcileri, Ankara’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nu ziyaret etti. Ortaya çıkan tablo, uzun zamandır hasret kaldığımız bir birlik fotoğrafıydı: İktidar ve muhalefet partilerinin milletvekilleri, vali, ticaret ve sanayi odalarının başkanları… Kısacası Aydın adına söz söyleme yetkisine sahip herkes oradaydı.
Dosyalar hazırlanmıştı, talepler netti:
Çıldır Havalimanı'nın sivil uçuşlara açılması, Söke-Kuşadası Kavşağı’ndaki trafiğin çözülmesi, Aydın-Çine-Güllük demiryolu hattı, Nazilli-Beydağ-Ödemiş güzergâhı, Çamlık Tüneli’nin ihalesi… Hepsi madde madde Bakan’a sunuldu.
Ziyaret, “Aydın İçin Birlik, Aydın İçin Ortak Akıl” anlayışının vücut bulmuş haliydi.
Ancak bu güçlü tabloya gölge düşüren bir eksiklik vardı:
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu o masada yoktu.
Üstelik Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilen milletvekilleri Bülent Tezcan, Hüseyin Yıldız ve Süleyman Bülbül oradaydı. Sadece Evrim Karakoz, aynı gün İzmir’de yürüttüğü parti görevi nedeniyle heyete katılamamıştı. Yani CHP adına temsilde bir eksiklik yoktu; Çerçioğlu’nun yokluğu ise bu yüzden daha da dikkat çekiciydi.
Çerçioğlu'na buradan açıkça sormak gerekiyor:
Bu şehir sizin de şehriniz değil mi?
Bu yolları, bu kavşakları, bu tünelleri kullanan sizin de hemşehrileriniz değil mi?
Aydın’ın kanayan ulaşım ve altyapı sorunları sizin sorumluluğunuzun dışında mı?
Aydın-Çine-Güllük Demiryolu Projesi hızlandırılsın diye gidilen o masada sizin de sözünüz, fikriniz, katkınız olmalıydı. Çünkü mesele ideoloji değil. Mesele hizmet. Ve hizmetin siyaseti olmaz.
Kamuoyunda bu yokluk için çeşitli gerekçeler dolaşıyor:
“Siyasi duruşunu bozmak istemedi.”
“Zaten Ankara’dan umudu yoktu.”
İyi ama...
Sayın Çerçioğlu, bir dönem partinizden gizli olarak AK Parti Milletvekili Burhan Kuzu ile görüştüğünüz basına yansımıştı. Üstelik bu görüşmede parti içi meseleleri şikâyet ettiğiniz de iddia edildi. Bu nasıl bir çelişkidir?
Partinizin dört Milletvekili Aydın’a hizmet için Ankara’ya giderken onlar mı “siyasi duruşunu bozdu”?
Kamuoyundan gizlenen görüşmeler meşru, ama kamuoyuna açık, şehrin geleceği için yapılan ziyaretler mi gayrimeşru?
Sahi, Aydın halkı kimin temsilcisini seçti?
Sessiz kalanı mı, yoksa Aydın’ın hakkını arayanı mı?
Bir Türk atasözü der ki:,
“Yalakanın iyisi, efendisi osurunca derin nefes alandır.”
İşte tam da bu misale uygun bir şekilde, biri çıkıp diyor ki:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’la samimi, projeleri birinci elden götürüyor…”
Yapmayın Allah aşkına!
16 yılda Aydın için kaç proje görmüşüz?
Kaç kalıcı hizmette Büyükşehir Belediyesi'nin imzası var?
Hangi bahaneyi öne sürerseniz sürün, neyi gerekçe gösterirseniz gösterin, değişmeyen bir gerçek var:
Aydın kaybetmiştir.
Ve bu kaybın sorumluluğu yalnızca Ankara’ya değil, Aydın’a, Aydın’daki suskunluğa, mesafeli duruşa da aittir.
Büyükşehir’in başında olup, şehri temsilen böyle hayati bir toplantıya katılmamak affedilebilir değildir.
Üstelik kendi partinizin milletvekilleri oradayken…
Bir siyasi lider sadece kürsüde konuşarak, sosyal medya gönderileriyle, yanına dizdiği protokol kalabalığıyla varlık gösteremez.
Elini taşın altına koymak gerekir.
Birlikte çözüm aramak gerekir.
Kişisel hesapları, kırgınlıkları, protokol dargınlıklarını bir kenara bırakmak gerekir.
O masada sizin olmamanız, “Aydın için birlik” fotoğrafını eksik bıraktı.
Ve bu eksiklik, sadece siyasi değil; vicdani olarak da büyük bir boşluk yarattı.
Koltukta oturmak kolay.
Zor olan, o koltuğun sorumluluğunu taşımak…
Unutmayın, Aydın’ın geleceği sizin kişisel ajandanızın konusu değil; bu halkın ortak meselesidir.
Bu yüzden bir kez daha ve daha yüksek sesle soruyoruz:
O masada neden yoktunuz, Sayın Çerçioğlu?
Makul bir gerekçeniz yoksa —ki görünürde yok—
Oturduğunuz koltuğun hakkını veremiyorsunuz, Başkan!
Prof. Dr. İlber Ortaylı ne güzel söylemişti:
"Allah hiç kimseyi özgüveni yüksek cahillerle, görgüsüz zenginlerle, şımartılmış aptallarla ve çocuk kalmış yetişkinlerle muhatap etmesin."
Selam ve muhabbetle…

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.