Onur Yasin Tunç

Onur Yasin Tunç

Öğretmenime Dokunma!

Hangimiz geçmedik ki o okul sıralarından, ilk başlarda çoğu zaman da gitmek istemediğimiz, kara tahtaya çıkıp herkesin gözü önünde o problemin içinden çıkmaya çalıştığımız, sıkıcı bulduğumuz ya da mutlu olduğumuz o sıralar.. Zamanla en sıkı dostlukların, yoğun duyguların yaşandığı o yerler. Hayatımızdaki idolümüz dediğimiz şahsiyetlerin karşımıza çıkmasına vesile olan o sıralar. İdolümüz, öğretmenlerimiz..

Zaman geldi anne ve babamızdan çok öğretmenlerimizin söylediklerine dikkat eder olduk. Hatta günümüzün büyük bir çoğunluğu başımızda büyük olarak, rehber olarak kabul ettiğimiz yol göstericilerimizle geçer oldu. Bir insan cebir işlemlerini yapmakta çok da başarılı olmayabilir, okuduğunu anlamayabilir o geometrik şekiller sadece girinti ve çıkıntılardan ibaret olabilir. Ama bunları öğrenmekten ziyade insan olmayı öğrendiğimiz kişilerden birisidir öğretmenlerimiz. Bugün başbakan da olsan, vali de olsan, hukukçu da olsan, ya da bayrağı devralmış bir eğitim neferi de olsan her birimiz bir öğretmenin emeğini hissetmemiz gerekir.

Geçenler de Osman Yozgatlı mahallesinde bir eğitimcimiz görevini ifa ettiği okulunda sözlü ve de fiili saldırıya maruz kalmıştır. Geleceğimizi emanet ettiğimiz bir insanın kusuru ya da kabahati ne olursa olsun bu tür olumsuz bir takım tutum ve davranışlarla karşı karşıya kalması gerçekten çok üzücüdür. Bu tür olası olumsuz tutum ve davranışlarla her an karşılaşılabilme ihtimali olan eğitimcilerimiz açsından kolluk kuvvetlerimize biraz daha fazladan bir çaba düşmektedir. Kamu görevini ifa ettiği okulunda, bugünün çocuklarını geleceğe hazırlayan öğretmenlerimiz kendisini daha fazla güvende hissedebilmeli. Sağlık çalışanlarının karşılaşmış oldukları şiddet ve ya kötü muamele toplumda çok büyük yankı uyandırabilirken ki bence de uyandırması gerekmektedir, eğitimcilerimizin karşılaşmış oldukları şiddet ya da kötü muamele içeren davranışlar sanki biraz daha duymazdan görmezden geliniyor. Eğitimcilerimize karşı yapılan ters davranışlarında medya da, toplumda daha çok yankı uyandırması gerekmektedir. Örneğin, Aydın'da gerçekleşen bu olay sonrası Eğitim-Bir-Sen’in göstermiş olduğu dayanışma örneği gerçekten takdire şayan bir tutumdu. İnşallah bu tür haberlerle bir daha karşılaşmayız. Barış ve sevgi dininde de öğrenmenin ve öğretmenin önemi bu kadar önemli bir husus olarak kabul edilmişken, bu dini yaşayan insanlarımızın bu tür davranışlarda bulunmaktan olabildiğince kaçınması gerekir. Gerçi kişilerin davranışlarını yaşamış olduğu dinden ziyade vicdanıyla da ilişkilendirmek gerekir. Yaşanan bu olay talihsiz ve üzücü bir olaydı keşke yaşanmasaydı.

Şahsen geçenlerde yaşanan bu üzücü haberi duyduğumda benim aklıma bana hayatımda bir ışık olmuş, kendisiyle yapmış olduğum sohbetlerinde nasihat olarak bana sürekli eliyle kalbini işaret ederek “sakın ola ki şurayı unutma” diyen ve çaresiz kaldığım zamanlarda bile kendisine ulaşmak istediğim değerli hocam Kemal Can’ın söyledikleri her daim kulağımda bir küpe olarak kalmıştır. Allah kendisinden razı olsun, keşke yakınımda olsa da şöyle birkaç kelamda bulunabilsek. Özledim zannımca..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum