Mehmet KIZILASLAN

Mehmet KIZILASLAN

Sadaka ekonomisine devam

Seçim bildirgelerinin, al birini vur ötekine.

Bir siyasi parti, dünyadan bihaber olabilir. O işi, uzmanlarına bırakabilir de, ülkesinin gerçeklerinden bihaber olması mümkün değildir.

Ülke gerçeklerinden bihaber, seçim bildirgeleri okuyoruz. Vatandaşın cebi boş ama sadaka bekliyor zannediyorsunuz. O sistem battı.

Onurlu insanlar, iş isterler. Sadaka değil, emeklerinin karşılığını isterler.

İşsizliği nasıl önleyeceksiniz?

İş yerlerinin kapanmasını nasıl önleyeceksiniz?

Yeni iş yerlerinin açılmasını nasıl sağlayacaksınız?

İş yeri açanların SGK primlerini biz ödeyeceğiz, diyebiliyor musunuz?

Sizlerden siyaset adamı olmaz. 

Siz politikacıların yanlışı,  Milletinizi ve onların gerçeklerini bilmiyorsunuz.

Ben öteki adaydan, daha çok vereceğim. Demek acaba ne kadar doğru?

Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alacağız ne demek?

Her kazançtan, Yüzde 10 vergi aldığınızda, Bin lira kazanandan, Yüz lira vergi, On Bin lira kazanandan, Bin lira vergi aldığınızda, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almış olmaz mısınız?

Neden verginin rakamını netleştirmiyor ve Büyük sanayicileri korkutuyorsunuz?

ABD ye AB ye Milletten önce güvence vermek, ne demek oluyor?

ABD’nin ülkemizin tek düşmanı olduğunu hala öğrenmediniz mi?

Terör örgütlerinin arkasındaki en büyük gücün, ABD ve AB olduğunu anlayamadınız mı?

Efendiler, koca, koca dağların, fare doğurmasına sebep oluyorsunuz. Dağlar kocaman da, sizin bildirgelerinizi hazırlayanların beyinleri çok küçükmüş gibi sanki.

İktidarın yorgunluğundan, Milletin usanmış lığından ve bıkkınlığından dolayı umut gibi görünseniz de; Ülke insanımızın gerçeklerinden uzaksınız. Yeni bir şeyler söyleyemediniz.

Şimdi, söyler misiniz bizlere, üretimi nasıl artıracaksınız?

Efendim vergisini ve SGK primini düzenli ödeyenlere, ödedikleri kadar faizsiz kredi vereceğiz, bunlar üretimi artıracaklarmış.

Siz hiç matematik bilmez misiniz? Bu vatandaşın zaten sermaye ye ihtiyacı yok ki.

Vergisini ve SGK primlerini ödeyemez hale gelen, kapatma noktasındaki, yüzbinlerce  kobiye ne olacak? Onları tekrar nasıl üretken hale getireceksiniz?

Cari açık, üretilenlerin dışarı satılması ile kapanır.

Üretimi, nasıl dışarı satılır hale getireceksiniz? Takas (barter) yapmayı düşünüyor musunuz?

Bizim ürünlerimiz AB de ve ABD de satılacak kadar teknik değil, teknolojik değil. Bu malları Ortadoğu da ve Asya da satılabilir ancak, yüzümüzü Doğuya nasıl çevireceğiz.

Bir başkan adayı çıkıyor, Çin’in bize kullandıracağı, 400 Milyar doları, kurtuluş olarak gösteriyor. Üzülüyorum, o da dışa el açarak kurtulacağımızı zannediyor.

Efendiler üretmeden kalkınmış bir ülke gösteriniz bana?

Yoktur gösteremezsiniz.

Tarım ürünlerimizi dışarı satılır hale getirecek fabrika kuranları, nasıl destekleyeceksiniz?

Ürettiklerimizi, Ataşeliklerimiz de ve Konsolosluklarımızda tanıtım pazarlama üniteleri kuracak mısınız? Onlar gittikleri ülkeler de ne yaparlar?

Sizler, var olanları dağıtarak, yani sadaka ekonomisi ile ülkenin kurtulacağını mı zannediyorsunuz?

Ülke ekonomisi, duvara çarpmadı mı daha, hazine dolu mu da, vaat ederek, dağıtarak oy alacağınızı zannediyorsunuz?

Gördüğüm kadarı ile dağlar fare doğurdu. Allah sonumuzu hayır eyleye.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.