Nermin AKKAN
Sanal seçilim destanımız
Yaşımızın gereği zaten eprik dünyanın
Sırtındaki kamburduk
Ve biz bu seçilimin elenim listesine
Girip güle oynaya heybesini doldurduk
***
Devirmişiz dördünün üçünü olan ömrün
Hammaddesi olmuşuz sırt sürmesi sabunun
Baston gözlük kulaklık
proteziz çoğumuz
Dölümüzün sırtında kıymığıyız odunun
Lo taşı eziminde belirsiz yokluğumuz
***
Deprem terör sel derken
doldurduk çetenleri
Çiti dersen çetenin savaş talan yalanla
İnsansılar eliyle yükseldikçe yükseldi
Birbirinin sırtına diş bıraktı itsiler
Kan üstüne kan emdi piresiler bitsiler
***
Üçe beşe sattıkça toprağın beleşini
Döşünde bebelerin gördük Rus keleşini
Gördük duyduk sustuk hem
Havva raspiliğinden nasiplenmeden Adem
***
Kıblemiz de değişti Kabe pazara çıktı
Muaviye Hasan'ı avradına öldürttü
Yezit'e Hüseyin'i tam ikiye böldürttü
Kerbela musaf musaf kainatı inletti
Acem marşı mislinde minberinde dinletti
Biz ise "şükür" deyip kibrit çaktık canlara
Takke cüppe üleştik ekmek banıp kanlara
***
İrem bahçelerine tek başına kurulup
Billur köşkler kurdurduk cincifit ordulara
Secdemiz kula döndü "Allah" dedik pullara
***
Biz ki "Sanal Seçilim" denen bu gerçekliğin
hakça seçimleriyiz
Körlediğimiz neslin soyutuk imleriyiz
Sustuk zira korkudan susturduk tüm dilleri
Gülün dikensizini uzatıp sevgiliye
Koynumuzda büyüttük iblisi sevgi diye
***
Bu sanal seçilimin hak eden tarafıyız
"Oh olsun"la "eyvah"ın tam eşit arafıyız
"Bismillah"la şükür"ü bağnazlığa eş saydık
Kadehle şiir düzdük ödülüne düzüldük
Kostüm kostüm sahnede
matruş matruş süzüldük
"Hurra!" naralarıyla koşarken boğaz boğaz
Sapıtık elitlerin kutsandığı dosyada
ellenmiş bebelere numaradan üzüldük
***
Cayır cayır yanarken canlar cifit eliyle
Takke takke kan içtik ağlak bir mostralığın ifriti sam yeliyle
***
"Bir tutam yeşil için" başlığına uyarlı
kol ağası kılıklı kuvvetlere yenilip
yapayalnız bıraktık gencecik çınarları
Çıkmadı içimizden bir yiğit ki duyarlı kör olmadık* oh olsun sonucu görüyoruz kendi kof dünyamıza sim ağlar örüyoruz
***
Ne zaman Aylan bizi yarıp Kızıldeniz'i geçirirse geçeye
Ne zaman ülkesine göz dikmiş yahudiyle sırt vermekten vazgeçer Hak yoluna döneriz
Ne zaman sahisinden affeder Hak izniyle varsayar erenleriz
***
Ne zaman külümüzden doğar tümden yeniden
Ne zaman ki korkmadan
Kaf'ı alır devinden kurtarırız dünyayı
***
Ne zaman secdemizi doğrultur gerçek Nur'a
salih kalple yönelir baş eğeriz Huzur'a
***
İşte o an seçilim heybesini doldurmuş
yola koyulmuş olur
İşte o an evrene yeniden güneş doğar
Gönlümüzün ışığı karanlıkları boğar
Yenibaştan elele evren erinci solur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.