Mehmet KIZILASLAN

Mehmet KIZILASLAN

Savaşma seviş

“Savaşma, seviş” iki kelimeden ibaret ve hemen hemen herkesin, eğitimlinin ve eğitimsizin anlayabileceği düşünülen göze batan, hoş iki sevgili kelime.  Onun için bu başlığı seçtim.    

Ne demek peki bu iki kelime? 

Bu sorunun cevabı bir dönemin içinde gizli, 70-80’li yıllarda aramak lazım. O dönemlerde ortaya atılan ve 68 kuşağı gençliğinden sonra çok rahatsız olan, Dünya gelişmiş ülkeleri, başta Amerika olmak üzere, gençlerin siyasetle ilgilenmemesini istediği için, bu güzel ve herkesin hoşuna giden sözü üretmişlerdir. 

Zamanın gençleri, etrafında olan biten olaylarla ilgilenmemeli. Kendileri ve ülkeleri aleyhine dahi olsa aldırmamalı; siyasetle ilgilenmemeli, onların tabiri caiz ise ot gibi yaşamalarını sağlamak için üretilen bir sözdür. 

Yönetim işlerini kendilerine ya da beyinlerini işgal ettikleri, ülkelerin yöneticilerine bırakmalarını istemişlerdir. 

İşte bu yüzden o zamanın gençliğini olmasa bile, sonraki gelecek yıllardaki gençliği ve insanları etkileyebilmek için toplumun değer yargısını değiştirmek ve yeni bir algı, değer ölçüsü yaratabilmek için “Savaşma, seviş” sloganını ortaya sürmüşlerdir. 

Yani, anlamanız gereken odur  ki; “ Bacaklarınızın arasından bakınız Dünya’ya” demişlerdir.  

Siz yönetime talip olmayın.  

Verdiğimizle yetinmesini bilin. Size fuhuş u serbest bıraktık. Adi suçların cezasını indirdik. Uyuşturucuya kolay ulaşmanızı sağladık. Hırsızlığın cezalarını indirdik. Dolandırıcılığı, normalleştirdik siz onlarla uğraşın. Hayata apış aranızdan bakın, mutlu olmanın yöntemlerini geliştirin. 

Siyaset i ve Dünya’yı biz ya da bizim belirlediğimiz; sizden zannettiğiniz satılmışlar yapsınlar. 

Yoksa sizin haddinizi bildiririz demek istemişlerdir. 

İşe yaradı mı peki “savaşma, seviş” sloganı? 

Evet, hem de çok işe yaradı. 

68 kuşağını astıktan, 78 kuşağını biçtikten sonra bu ülkede çok işe yaradı.  

Anneler, babalar daha sonraki dönemlerde, çocuklarının siyasete bulaşmamalarını ve okullarına gidip gelmelerini, telkin ettiler. Bu telkinleri yaparlarken de; siyasetle ilgilenenlerin başına gelenleri anlattılar. Hapishanelerde çürüyenleri, işkenceler de ölenleri, çatışmalarda vurulanları, ABD uşağı darbecilerin astıklarını anlattılar.  

67 ve78 kuşağı için tabu olan sevişme,  daha sonraki kuşaklar için çok normal olaylardan sayıldığı gibi, siyasette ve hayatta sebep sonuç ilişkisini kuramayan milyonlarca, kendisini aydın sayan insan yetişti ülkemizde

Geldik bu günlere, Şimdide “Savaşa Hayır” sloganını ürettiler. Neymiş Avrupa’nın göbeğinde, sarı saçlı mavi gözlü insanlar ölüyormuş. Asla hiçbir canlının ölmesiniz istemeyiz. Biz insanız. 

Dün, Vietnam da, Filistin de, Irakta, Suriye de, Libya da; ABD’nin uyguladığı işgaller de ölenler ölecek, kimse görmeyecek. 2014 ten beri Ukrayna da ABD destekli, Neonazilerin  yaptığı 14 bin insan katli unutulacak; Savaşa hayır denilerek, kabullenilecek. 

Yok öyle bir şey. 

Efendiler, yazdıklarımdan ve paylaşımlarımdan Rus yanlısı olmamı çıkaran embesiller, size sesleniyorum. Benim büyük dedem ve dedemin kardeşleri, Sarıgöl de, Yunan işgalinden kurtulmak için  kurdukları milis kuvveti içinde savaşırlarken öldüler.  

O gün, Yunan işgaline karşı, savaşanların yanına gidip; Padişah yanlılarının “Yunan ordusu hilafet ordusudur”  demelerine rağmen  “savaşa hayır” sloganı atamazsanız, bu gün de Ukrayna’da,  ABD destekli, Neonazi işgali altındaki topraklarda, ABD uşağı Zelenski’nin  “vatanımızı savunuyoruz” demesine rağmen; savaşan Rus askerlerine karşı “savaşa hayır” narası atamazsınız.

Bölgemizi saran ABD üslerinin Rusya’dan çok bizim için tehlike olduğunu bilmeyecek kadar aptalca bir düşünce olamaz.

ABD’nin, orta doğuda bize karşı yaptıklarını unutarak, “NATO dostumuzdur, demokrasi getiriyor” diyecek kadar gaflet içinde olamazsınız.

Ticari, askeri, siyasi ve ekonomik çıkarlarımızı bir kenara bırakamazsınız. Bıraksanız bile, Rusya’nın bölgedeki olası bir başarısızlığından sonra, ABD ve NATO’nun neler yapacağını görmezlikten gelemezsiniz.  

Ülkelerin dostları ve düşmanları yoktur diye bir söz söyleniyor. Bu doğru değildir. Gelişen dünyada Bize karşı dostça yaklaşanları, Kurtuluş savaşımızda kendi çıkarları için dahi olsa yanımızda olanları, fabrikalarımızı kuranları unutamayız. 

Yakın tarihlerde ABD ve NATO’nun ülkemize karşı yaptıkları düşmanlıkları da unutamayız. 

Adını ne koyarsanız koyunuz, bu gün gerek çıkarlarımızı, gerekse dostumuzu düşmanımızı, seçmenin ve son yüzyılda Dünyadaki tüm savaşların müsebbibini, dünyanın gerçek düşmanı ABD yi görme zamanıdır.  

Rusya’daki harekat yararımızadır.  

ABD’nin dersinin verilme zamanıdır. Çıkarlarımızın korunma zamanıdır. Bunun adı Savaş değildir, ABD ve Neonazi Ukrayna Liderinin açtığı savaşa “karşı savaştır.” 

Haksız savaşlara karşıyım. Haklı olarak yapılan ve ülkemin yararına verilen her mücadelenin savaşın yanındayım. 

Yok öyle,  emperyalistlerin ve uşaklarının çıkardığı içi boş ya da emperyalizmin yararına “savaşa hayır” sloganı atmak. 

Anlamanız, algılamanız, araştırmanız dileğimle.      

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum