Seçim bitti, geçim derdi de bitecek mi?

Seçim sonrası haftasında pazaryerlerini gezdim. Pazarda ki sebze, meyve vb. ürünlerin fiyatlarını merak ettim. Malum seçim önü patates, soğanın fiyatı nasıl birden çıktı fırladı öyle? Her mutfağa giren bilhassa fakir emekli dar gelirli vatandaşlarımızın temel gıdası olan mutfak da ocakta pişecek yemeklerin olmazsa olmazı soğan ve patatesin fiyatları ateş pahasına çıkarak zam şampiyonu oldu. Bu yangın sadece mutfağı değil vatandaşımızın cebini de yaktı.

Şimdi seçim bitti. Vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu seçim kampanyalarında ki aşırı afiş, pankart, broşür vb. çevreyi kirleten görüntü kirliliği ile adayların tanıtımını yapan propaganda müzikli araçların gürültü kirliliğinden baya sıkılmışlardı. Bir an evvel bu seçim bitse de bir oh çeksek, işimize gücümüze baksak özlemleri içerisinde oldular.

Seçim sonuçları ile ilgili siyasi partilerin aldığı sonuçlar, çıkardığı milletvekilleri sayısı, muhalefet ve iktidar cumhur ittifakı ve millet ittifakı ile ilgili bir görüş ve değerlendirmede bulunmayacağım. Siyaset sonuç alma sanatıdır. Partiler partilerin kurmayları ve siyaset kurumu seçim sonuçlarının cumhurbaşkanı adaylarının başarı ve başarısızlığının sebeplerinin elbette değerlendirmelerini yapacaklardır

Devletin tepesinde ki yönetimin bir numarası olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçim sonuçları ile ilgili : “Biz milletimizin bize verdiği mesajı aldık” ifadesiyle önemli bir gerçeği vurgulamıştır.

Aydın’da ki seçim sonuçları kimilerini çok üzerken AK Parti seçmenini ve tabanını sevindirmiştir. Çok sık değişen parti yönetimleri taban tarafından geçmişte hep seslendirilen vekil aday listelerinde ki eleştiri ve memnuniyetsizlik bu seçimlerde en aza inmiş durumdaydı. Başarının sonucuna pek bir etki etmedi. Vekil adayları şuan seçilen vekiller Aydın toplumunun sosyolojisine ve psikolojisine büyük ölçüde örtüşen adaylar olması AK Parti’nin bu sonucu almasın da önemli bir kazanım ve etken oldu.

Aydın ilimiz için bence esas sorgulamamız gereken; Vatanını bayrağını seven, Allah’ına ve peygamberine inanan, pek çoğunun bölücü, yıkıcı PKK terör örgütü ile asla bir ilişkisi olduğuna inanmadığım Aydın’da yaşayan daha çok Kürt kökenli vatandaşlarımızın oy verdiği HDP’ye verilen 68 bin oy sosyokültürel ve siyasal olarak sorgulanmalıdır. Bütün partiler en başta AK Parti, MHP, İYİ Parti ve CHP bu seçmenlerin oylarını niye kazanamadık diye kendilerini sorgulamalıdır. Bu nedenle pek çok tertemiz vatanperver bu masum vatandaşlarımızı niye PKK ile kol kola olan bir partinin kucağına itiyoruz. Büyük medeniyetler eşiği Büyük Menderesler Havzası, halkımız Aydın şehirleşme sosyolojisi içinde bu potansiyel kazanabilir entegrasyon sağlanarak Aydınlı hemşerilerimiz olarak bağrımıza basabilmeliydik, diye düşünüyorum.

Seçim işi bitti, şimdi dert geçim derdi. Şuan hayat devam ediyor. Çarşı-pazar, vatandaşın ekonomisi, ihtiyaçları en baş sırayı alıyor. Geçim derdi problemini Aydın Efeler ilçemizin Cumartesi ve Pazar pazarından iki örnekle ifade etmeye çalışalım:

Cumartesi pazarında üretici köylüden domates almak isteyen bir vatandaşımız, domatesin fiyatını sordu? Üretici köylü de 4 TL dedi ve domatesinin kalitesini tanıtmak için de bu köylü malı, doğal, organik, yayla malı vb. sözler söyledi. Domates alacak vatandaşımızda 4 lira lafını duyunca kızarak ben köylü domatesi almayacağım, ben şehirli domates arıyorum diye mırıldanarak tezgâhtan ayrıldı. İkinci örnekte Kurtuluş pazarında: Benimde yoğurt peynir aldığım Çineli yoğurtçu teyzeden kesik yoğurt tereyağı satın alan, parasını ödeyip üstüne geri verilecek paranın bir türlü hesabını tutturamayan Fatma Teyzenin hesap anlaşmazlığına şahit oldum. Paranın üstü eksik çıkınca tek tek aldıklarını sayıyor, paralarını topluyor ama bir türlü geriye verilecek paranın miktarında anlaşamıyorlar. Problem sonra anlaşıldı. Tereyağı ( kaymak) almış yarım kg kaymağı önceki haftalarda kg sini 30 Tl den alırmış Fatma Teyze. Şimdi kaymak 35 TL olmuş yarım kg 17,5 TL tutuyor. Geriye ödenecek 2,5 TL eksik hesap farkını epey tartıştılar. Fatma Teyze sen kaymağı hep 30’dan veriyordun ne zaman 35 oldu diye çıkışarak hesabı bir türlü içine sindiremedi. Çineli yoğurtçu teyzede her şeylere zam geldi Fatma Abla patates soğan ne oldu sen bilmiyor musun dedi. Fatma teyzemiz de bu fakir fukarayı düşünmeyip fırsatçılık yapan haksız yere zam yapanların elleri kırılsın, Allah belalarını versin diye konuşa konuşa Pazar torbasını alarak oradan uzaklaştı gitti.

Pazardaki vatandaş mevcut ekonomik tablodan yani patates, domates, soğan, kesik ve tereyağın fiyat artışından bizim haberimiz yok diyor. Bizim suçumuz günahımız nedir diye günahı da sevabı da bu ülkeyi yöneten mevcut iktidara çıkarıyor.

Seçim sonrası patates ve soğanın ateşi biraz düşmüş gibi. Ama gene de pahalı. Patates 2,5 – 3,5 TL arasında, soğan ise 2,5- 4 TL arasınsındaydı. Hele limon 8- 9 TL rakamlarını hala koruyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Ahmet Şerif Fakıbaba fırsatçı ve stokculara kesinlikle göz açtırmayacağını söyledi. Haksız kazanç elde eden bu fırsatçılardan hesap sorulacağını ifade etti. Seçim derdi bitti şimdi ise hayatın acı gerçekleri ile karşı karşıyayız. Çarşı- Pazar, patates-soğan, süt mamulleri, et ve et mamulleri fiyatlar makul bir yere çekilebilecek mi vatandaşımızın geçim derdine köklü bir çözüm üretilebilecek mi? Yeni atanacak bakan ve ilimizden çiçeği burnunda milletvekillerimiz pazarın ateşini söndürebilecekler mi?

Umut içinde bekleyip göreceğiz kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.