ABD’nin Ermeni sevici Demokratları ve Cumhuriyetçileri iş başında!

Metin AKOĞLU

Her yıl 24 Nisan’a bir iki gün kala Başkan bu sene “soykırım” yapıldı diyecek mi? Sorusu ortaya atılır ve cevabı merakla beklenir. Tartışmalar, bu yıl altmış gün önceden başlatıldı.

ABD'li bir grup senatör, 20 Mart günü Başkan Joe Biden'a, 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıma çağrısı yapan bir mektup gönderdi.

Öncülüğünü Demokrat Senatör Bob Menendez ile Cumhuriyetçi Senatör John Cornyn'in yaptığı ve 38 senatörün imza attığı mektup, Senato Dış İlişkiler Komisyonu tarafından duyuruldu.

Her iki partiden de senatörlerin isimlerinin yer aldığı mektupta, Biden'ın geçen yıl yaptığı bir konuşma hatırlatılarak, "Ermeni soykırımı gerçeğini resmen tanıma çağrısını güçlü şekilde yapmak üzere size yazıyoruz. Geçmişte Ermeni soykırımını soykırım olarak tanımıştınız, şimdi Başkan olarak yine aynı şeyi yapmaya çağırıyoruz" ifadeleri kullanıldı.

2019 yılında ABD Kongresi'nin her iki kanadında da kabul edilen 1815 olaylarını 'soykırım' olarak tanınması yönündeki karar tasarılarına atıf yapılan mektupta, Biden yönetiminin olayı 'soykırım' olarak resmen tanıyarak Kongre'ye katılması gerektiği savunuldu.

Daha önceki yönetimlerin bu yönde resmi bir adım atmayıp sessiz kaldıklarına dikkat çekilen mektupta, Biden yönetimine bu sessizliği bozması çağrısı yapıldı.

ABD Başkanı Biden, geçen yıl başkan adayı iken yaptığı 1915 olaylarıyla ilgili açıklamasında, olayları 'soykırım' olarak tanımlamış ve başkan seçilmesi halinde bu yöndeki bir Kongre tasarısına destek vereceğini ifade etmişti.

Takvim işliyor. Fırat’ın Doğusunda PKK/PYD devletini kurabilmek için ellerindeki bütün oyuncakları kullanmak isteyeceklerine şüphe yoktur. Kürdistan ile Büyük Ermenistan hayali yeni olmadığı gibi birbirinden de bağımsız değildir. “Soykırım” sopası, birden fazla post çıkarma projesidir.

20 Ocak’ta göreve başlayan ABD Başkanı Biden, Sayın Cumhurbaşkanı ile altmış gündür tebrik veya kutlama için iletişim kurmamıştır. Bu, bilerek ve isteyerek yapılan bir uygulamadır. Amacın ne olduğunu “Karahanlılardan, Büyük Selçuklulardan Türkiye’ye” başlıklı yazımda açıklamıştım.

Arkadaş; benim seninle veya senin yönettiğin ülke ile bir veya birden fazla sorunum var diyor. Bunu bilmek için Malezya’da büyükelçi olmaya gerek yoktur. Manken kızımızın kastettiği “dağdaki çoban” kardeşimiz bile bunu biliyor artık;

Sayın Ünal Çeviköz; sizce de öyle değil midir?

PKK/PYD’ye sessiz kalıyorsunuz. Türkiye’nin Esad ile uzlaşması gerektiğini bildiğiniz halde bilerek, isteyerek ve taammüden dile getirmiyorsunuz. ABD’li senatörlerin “ soykırım” çıkışlarına sessiz kalıyorsunuz. Yoksa haham Tuncay Güney’in “herkes görevini yapıyor” dediklerinin içinde sizler de mi varsınız? Sizler de aynı yolun yolcuları mı oldunuz?

ABD Loisville Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi yazar Prof. Dr. Justin Mccarthy’i Türklerin Ermenileri katlettiği yönündeki iddialarla ilgili olarak, “Böyle bir şeyin olması imkânsız, o dönemde yaşayan 1,5 milyon Ermeni yoktu” diyor.

Amerikalı tarihçi yazar Justin Mccarthy, 1,5 milyon Ermeni’nin ölmesinin mümkün olmadığını anlatarak, “Bu sayının toplam Ermeni nüfusundan daha fazla. Bu soykırımın gerçek olması durumunda her bir Ermeni’nin iki kere ölmüş olması gerekir. 1912 ile 1921 yılları arasında 3 milyon Müslüman ve 100 bin Ermeni öldü" diyor.

Osmanlı döneminde Ermenilere karşı suç işleyen bir valinin idam edildiğini(Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Beyi kastediyor), bir diğerinin ise idam edilmek üzereyken intihar ettiğini söyleyen Pof. Dr. Justin Mccarthy, "O dönemler orada kaç tane Ermeni veya Rus işledikleri suçlardan dolayı mahkemeye çıktı veya ceza gördü. Osmanlılar Müslümanlara kıymış olan kaç tane Ermeni ve Rus bunu böyle gördü. Bir tanesi bile mahkemeye çıkartılıp cezalandırılmadı. Birinci dünya savaşında sonra 1,5 milyon Ermeni’nin öldüğü söyleniyor. Bu tamamen yanlış; bu sayı tüm Ermeni nüfusundan bile daha fazla. Dolayısıyla 1,5 milyon Ermeni’nin olması mümkün değil. Böyle olsaydı herkesin iki kere ölmesi gerekiyordu. Kaç tane Ermeni’nin öldüğü tabi ki yanıltıcı. Tabii ki, birçok Türk de öldü. Açlıktan, susuzluktan ya da hastalıktan öldü. Bütün ölenlerin Türkler tarafından öldürüldüğü söyleniyor ama hastalıklar, enfeksiyonlar ortaya çıktı. Bu hastalık, ayırım yapmaksızın herkesi öldürebilir” dediğini biliyor musunuz?

Justin Mccarthy’i defalarca Türkiye’ye konuşmacı olarak getiren Dışişlerimizin yüz akı temsilcileri, büyük devlet adamlarımız; Sayın Şükrü Elekdağ ve Sayın Onur Öymen’i bu günler için mi CHP’den dışladınız. Atatürk’ün partisiyiz, Cumhuriyeti biz kurduk diyerek ahkâm kesenlere, Atatürk’ün adının Mustafa Kemal Atatürk olduğunu bildiği halde ısrarla söylemek istemeyenlere ve bunun bir demokratik hak olduğunu düşünerek destek veren parti yöneticilerine seslenmek istiyorum. Amerikalıların “sözde Ermeni soykırımı tezlerine karşı; Tarihi Türk Tezlerini dünyaya aktarması için Justin Mccarthy’i getirtecek uçak bileti ve ağırlama paranız yok mu? Bir defa da ülkeniz için bir şey yapın. Yüz yıldır kemirilen, içeriden ve dışarıdan örselenen, ayar verilebilen bir ülke haline gelmiş ve defalarca onuru incitilmiş, soyulmuş ve çok yorgun görünen bir Türkiye Cumhuriyeti devleti var ortada;  

Bizim kasamızda paramız yok derseniz eğer ona inanmayız. Kurtuluş günlerinde belediyelerinizin Kuzeyin Oğlu ile Muğlalı sanatçılarımıza ödediği paralar ile Amerika’dan, Avrupa’dan tarihçiler getirtip Türk Tezleri ile ilgili dünyaya naklen yayın bile yaptırabilirsiniz. Sorunların çözümünün tamamını iktidarlardan beklemek zorunda değilsiniz. Sizin de yapmanız gerekenlerin olduğunu bizler biliyoruz. Halkı aptal yerine koymayın.

Ülkemiz üzerine psikolojik harp yapılıyor. Sinir uçları basılarak testler yapılıyor. Sen de aynı metodu uygulayabilirsin. Buna engel yoktur. Ankara’da Simon Bolivar, Ziaürrahman, Mucibirrahman, Dögol caddeleri vardır.  ABD yönetimi ve diaspora Ermenilerine inat; İstanbul’un Kurtuluş semtindeki ana caddeye Justin Mccartnhy’in adını verebilirsiniz!  Ankara’daki ABD Büyük Elçiliği rezidansının batısındaki caddenin adı İran Caddesidir. Kaldı ki Kavaklıdere’de Tahran Caddesi de vardır. Bir başka operasyon ile İran’ın gönlü alınıp İran caddesinin adı; Justin Mccartnhy olabilir mi?

CHP olarak yapabileceğiniz çok basit iki örnek verdim.

Ama siz o isimleri değiştiremezsiniz.

Çünkü o ismi verilecek adamın kim olduğunu bilmiyorsunuz. Bilenleriniz de kör, sağır ve dilsizi oynuyor. Bir de aslana aslan diyemeyen bir kanat var ki hepten karşı çıkarlar!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.