Klimayı açmadan camları kapatmak: Havanın sıkışmasına neden olur
Sıcak havada araca biner binmez klimanın açılması, çoğu sürücünün alışkanlığıdır. Ancak klima çalışmadan önce içeride sıkışan sıcak hava dışarı atılmadığında, klima sistemi gereğinden fazla çalışır, soğutma süresi uzar ve verim düşer. Üstelik bu durum yakıt tüketimini de artırır.
Doğrusu, önce camları birkaç dakika boyunca tamamen açmak ve içerideki ısının dışarı çıkmasını sağlamaktır. Ancak bu adım atlandıysa, içerideki hava sıcaklığı 60 dereceyi aşabilir. Bu hem sürücünün sağlığını tehdit eder hem de elektronik sistemlerin zarar görmesine neden olabilir.
Öğlen saatlerinde yola çıkmak: Asfalt üzerindeki gizli tehlike
Yaz aylarında 11:00 ile 16:00 arasında yola çıkmak, asfaltın en sıcak ve riskli zamanına denk gelir. Bu saatlerde hem lastikler aşırı ısınır, hem de sürücüde konsantrasyon kaybı yaşanır. Göz kamaşması, baş ağrısı, halsizlik gibi belirtilerle birlikte dikkat dağılır ve refleksler yavaşlar.
Bu yüzden mümkünse sabah erken ya da akşam saatlerinde yola çıkmak, yolculuğun daha güvenli geçmesini sağlar. Zorunlu durumlarda ise sık sık mola vererek vücut sıcaklığını dengelemek önemlidir.
Araçta çocuk ya da evcil hayvan bırakmak: Dakikalar içinde hayati tehlike
Yazın en ölümcül hatalarından biri de, “sadece birkaç dakika” diyerek çocukları ya da hayvanları araçta bırakmaktır. Güneş altındaki bir aracın iç sıcaklığı 10 dakika içinde 50-60 dereceye çıkabilir.
Bu kadar yüksek ısıda, içeride kalan biri kısa sürede sıcak çarpmasına maruz kalır. Terleme mekanizması bozulur, nefes alma zorlaşır ve kalp atışları hızlanarak bayılma hatta ölüm meydana gelebilir. Bu durumun hiçbir bahanesi ya da mazereti yoktur. Araçtan inerken herkes inmeli, hiçbir canlı içeride bırakılmamalıdır.
Su içmeden yola çıkmak: Dehidrasyon sürücü hatalarının başlıca nedeni
Yüksek sıcaklık altında vücuttan hızlı su kaybı yaşanır. Su içmeden yola çıkan sürücülerde baş dönmesi, halsizlik ve refleks yavaşlaması görülür. Bu durum, ani fren ya da direksiyon müdahalelerinde gecikmeye neden olur ve kaza riskini artırır.
Yolculuk sırasında serin su içmek, sadece susuzluğu gidermekle kalmaz, vücut sıcaklığını da dengeler. Aracınızda her zaman termos içinde soğuk su bulundurmanız, olası tehlikeleri engeller.
Gölge aramamak ve güneşlik kullanmamak: Araç içi ısısı zirveye çıkar
Birçok sürücü park yeri ararken yalnızca yakınlığı düşünür, ancak yazın en önemli kriter gölgeliktir. Gölge bir alana park etmek ya da ön cam için güneşlik kullanmak, araç içi sıcaklığını 10-15 dereceye kadar düşürebilir.
Gölge bulamıyorsanız bile, reflektif güneşlik, koltuk örtüsü ve yan cam perdeleri ile iç mekandaki sıcaklığı önemli ölçüde kontrol altına alabilirsiniz. Bu küçük detaylar, hem elektronik sistemleri hem de sizin sağlığınızı korur.
Uygunsuz giyim ve çıplak ayakla araç kullanmak: Refleksleri bozar
Yaz sıcağında hafif giyinmek doğaldır. Ancak terlik ya da çıplak ayakla araç kullanmak, pedallarda kayma riskini artırır. Özellikle fren pedalında ayak terliyse, araç kontrolü zorlaşır. Bu durum ani durmalarda ciddi kazalara yol açabilir.
Bol, açık renkli ve hava alabilen giysilerle birlikte kaymaz tabanlı kapalı bir ayakkabı, hem konfor hem de güvenlik açısından ideal seçimdir.
Lastik basıncını kontrol etmemek: Patlama riski artar
Sıcaklık arttıkça, lastik içindeki hava genleşir ve basınç yükselir. Bu durum, lastiklerin üretici sınırlarının üzerine çıkmasına ve tutunma gücünün azalmasına neden olur. Özellikle uzun yola çıkmadan önce lastik basıncının kontrol edilmemesi, patlama riskini artırır.
Unutmayın, lastik patlamaları genellikle yüksek hızda gerçekleştiğinde ölümcül kazalara yol açar. Bu nedenle her yolculuk öncesi lastiklerin hem basıncı hem de fiziksel durumu dikkatle kontrol edilmelidir.