Barış ve kardeşlik içinde olmak

Mehmet EROĞLU

 

Tanrının insanoğluna verdiği kısa bir ömürle bir süreliğine yaşadığımız dünyada; birbirimize düşman olmak niye sorusunu insanlık tarihi boyunca sorulur olmuştur.

Ancak kinden nefretten düşmanlıktan beslenenler, sömürmeyi, ezmeyi, savaşı katliamı tercih etmişlerdir. Çoğu insan ise ezen ve sömüren ve katledenlere biat ederek kölelik yapmaktan vazgeçememiştir.

Ötekileştirme algısı, bilinci sevgi yerine bencil olan insanları da şekillendirir.

Günümüzde geçerli olan gerçek çok açıktır. Ya benden yanasın ya karşısın. Ya siyahsınız ya da beyaz!

 Toplum öyle bir duruma getirilmiş ki

Ya kahramanımız var, ya hainimiz.

Toplum da ya düşman var bizim için ya da gözümüzü kapatıp kollarına atılacağımız dost.

Kimimiz susmasını bilmiyor, kimimiz ağzını açmaz olmuş.

Muhteşem kahramanlar yaratıyoruz. Sonra foyası ortaya çıkınca ona nefret bakıyoruz.

 Gönlümüzden ve yüreğimizden iyiliği güzelliği sevgiyi ve saygıyı kovup yerine kin, nefret ve gaddarlığı koymuşuz

Öyle bir görüntümüz var ki,. Ya dev aynasında burnumuzdan kıl aldırmayacak kadar tepelerde pervaz ediyoruz, ya da kompleks, eksiklik, geri kalmışlık şarkısı söylüyor ya da öncekileri suçlamalarla kendimizi teselli ediyoruz..

Her gün renk değiştirip, Acaba bu şu mudur diye telkinde bulunuyoruz topluma.

Birleştirme yerine ayrışmayı, sevgi yerine nefreti, hoşgörü yerine öfkeyi yansıtanlar; haktan, hukuktan adaletten barışta kardeşlikten birlik ve beraberlikten bahsedemez.

 Bazıları, biz ve onlar diyerek insanları duyguda, düşüncede, inançta, yaşamda ayrıştıranlardır.

Bölenler böldürenler, hak yiyen hak yedirenler, haksızlık yapan haksızlığa neden olanlar cezasız kalırsa, toplumdaki dengesizlik artar, huzur ve güven kaybolur. Bir toplum da ayrıcalıklılar varsa, adalet, huzur ve güven yoktur.

O nedenle CHP delege seçimlerinde doğruluk dürüstlük altında demokratik tahammüllere uygun adil seçim yapmalı.  Parti içi muhalefet adil yapılacak seçimlerde taşkınlık yapmamalı. Huzuru bozmamalı. Hiçbir kimsenin CHP’yi toplum gözünde hizipçi yapmaya hakkı yoktur.

Geçenlerde bir yerel bir TV kanalında CHP önceki il başkanlarından Barkan Kalınomuz’un gazetecilerle söyleşisi vardı. Yerel gazeteciler sordu Sayın Kalınomuz cevapladı.  

Ben şahsen Sayın Kalınomuz’u yetersiz buldum. Soruların çoğuna doğru dürüst bir cevap veremedi. Bir gazetecinin sorduğu soruda “Bu hükümet her ile ve bazı ilçelere üniversite açtı bu CHP hükümetlerince hiç yapılmadı (Böyle anımsıyorum) sorusuna dereden tepeden dolanarak yanıt verdi. Hâlbuki soruya verilecek cevap çok basitti.

Her ile hatta her gecekondu mahallesine üniversite açmak önemli değil burada okuyan ve okuyacak olan gençlere donanımlı bilgili çağdaş eğitim verecek öğretim elamanları var mı? İkincisi bu okullardan mezun olan gençler bir iş bulabiliyorlar mı? Şimdi sizinle her hangi bir şehire çıkalım herhangi bir gence soralım. Yüksekokul mezunu ama boş geziyor. Devletin asli görevi bu gençlere iş alanları açmaktır. Yoksa ellerine bir diploma verip sokağa bırakmak değil.

Sayın Kalınomuz bunu söylemesini bekledim ama o başka alanlardan dolanıp soru soran gazeteci arkadaşa istenen cevabı veremedi.

Son olarak içimizdeki bölücülüğü ayrımcılığı ötekileştirmeyi atıp kardeş gibi bir yumruk gibi bir olalım.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.