1914’te tam da 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına (Haziran) ramak kaldığı Nisan ayında dünyamıza “Merhaba!..” der Orhan Veli…
Bebekliğinde 1. Dünya Savaşı Yıllarının sıkıntılarını o da yaşara ailesiyle birlikte elbette…
29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’mizin kuruluşunun dünyaya ilân edildiğinde 9 yaşındadır.
1929 Dünya Ekonomik Krizinin yaşandığı tarihte 15-16 yaşlarındadır.
1939-1945 yıllarında 2. Dünya Savaşı yaşanırken 26-31 yaşları arasındadır.1950’de hayatını kaybettiğinde de 36 yaşındadır…
Bu bilgileri şunun için veriyorum: Orhan Veli bir şair kimliğiyle elbette yaşadığı süreçte hem 1. Dünya Savaşı’nın, hem Kurtuluş Savaşı’mızın hem de 2. Dünya Savaşı yıllarının çeşitli sıkıntılarının hayata yansımalarını bizzat yaşamış olan ve şiirlerinde bu duygularını yansıtmış olan bir şairdir diye düşündüğüm için veriyorum…
O hayata biraz da mizah cephesinden bakar ve insanları tebessüm ettirirken düşündürür…
"İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı!" , “Anlatamıyorum!” , “Bir Garip Orhan Veli!” , “Bedava” , “Kitabe-İ Seng-İ Mezar” vb şiirleriyle ünlenen Orhan Veli’nin en dikkâte değer şiirlerinden birisi olarak “Bedava” şiirini bulurum…
Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Çoban Çeşmesi” , Ziya Osman Saba’nın “Sebil ve Güvercinler” başlıklı şiirleri bize suyun değerini anlatıveren iki zarif şiirdir edebiyat tarihimizde…
Şehirlerimizde Su Sebilleri vardı susayanların susuzluğunu gidermek için. Dağlarda Çoban çeşmeleri vardı kuşun kurdun susuzluğunu gidermesi için. Bir de köy yollarında yolcuların su ihtiyaçlarını giderebilmeleri için sarnıçlarla musluklar vardı.
Her türden canlının düşünüldüğü bir medeniyet algımız vardı bir zamanlar… Şimdi suyun neredeyse bardağı 15 TL. marketlerde ve büfelerde…
Bunca yazıdan sonra benim asıl dikkat çekmek istediğim konu yağmursuz bir güz ve devamında da kış yaşıyoruz… Allah sonumuzu hayreylesin…
İzmir BŞB Başkanı Dr. Cemil Tugay’a atfen deniz suyunu arıtmayı planladıkları haberleri düştü medyaya…
Dünyayı etkileyen İklim Değişikliği konusuna başlı olarak su konusunun hem devletlerin hem de insanlığın ortak sorunu olarak ele alınması gereken, devamında da çözüm üretilmesi gereken bir süreci yaşıyoruz…
Büyük büyük laflar etmeden su sorununa dikkat çekmiş olmayı yeterli görüyorum şimdilik…,
Ve biraz da tebessüm için Orhan Veli’den birkaç şiiri takdim ediyorum değerli okurlarıma…
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…
BEDAVA
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
DENİZİ ÖZLEYENLER İÇİN
"Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret."
DEĞİL
"Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem…
Değil!
Ekmek parası desem…
Değil!
Bir dert ki…
Dayanılır şey değil."
"Neler yapmadık su vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik."
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkâr da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendiye