Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçmesinden sonra belediye hizmetlerinde “parti cetveli” açıldığı iddiaları artık fısıltı olmaktan çıktı, sokaklarda yüksek sesle konuşuluyor. Özellikle AK Partili belediyelere arka arkaya verilen konser destekleri ile CHP’li belediyelere meclis kürsüsünden yöneltilen alaycı, küçümseyici çıkış, kamuoyunda haklı bir öfke yarattı.
Geçtiğimiz Cuma günkü Büyükşehir Belediye Meclisi oturumunda yaşananlar adeta fitilin üzerine bir bidon benzin döktü. CHP’li belediyeler, yıllardır geleneksel olarak yapılan deve güreşleri için destek istedi. Ve tam o anda Başkan Çerçioğlu’nun o meşhur sözü meclis salonuna buz gibi oturdu:
“Ay sizin paranız mı yok deve güreşi yapmaya?”
Bu sadece bir cümle değildi; bir küçümseme, bir aşağılama ve bir siyasi mesajdı. Üstelik geçtiğimiz ekim ayında bazı AK Partili belediyelere yüz binlerce liralık konser destekleri verildiği konuşulurken…
Bu çelişkiyi görenler haklı olarak sordu:
“Büyükşehir’in desteği, belediyenin siyasetine göre mi belirleniyor?”
Kamuoyunda duyulan en sert yorum ise şuydu:
“AK Partili belediyeye konser, CHP’li belediyeye azar.”
Bir belediye başkanı seçimlere partisinin adayı olarak girer ama seçildikten sonra artık rozetini bir kenara koyar; koyması gerekir. Çünkü o koltuğun sahibi parti değildir, halktır.
Bu yüzden meclis kürsüsünde sarf edilen her alaycı kelime sadece belediye başkanına değil, o ilçenin tüm halkına söylenmiş sayılır. Çünkü bir belediye başkanını azarlamak, temsil ettiği halkı azarlamaktır.
Aydın gibi demokratik bilincin yüksek olduğu bir şehirde böyle bir üslup asla kabul edilemez. Küçümseme, alay, üsttenci tavır… Bunlar siyaset dili değil, iktidar sarhoşluğunun dilidir.
Bugün tartışılan konu yalnızca deve güreşi desteği değil; mesele çok daha derin.
Asıl sorumuz şu: Nasıl bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız?
Bir yanda konserlere oluk oluk aktarılan destekler…
Diğer yanda kültürel bir etkinlik için talepte bulunan belediye başkanına meclis kürsüsünden yöneltilen o küçümseyici söz:
“Ay sizin paranız mı yok?”
Bu tavrın tek bir adı var: Ayrımcılık.
Peki bu ayrımcılığın nedeni ne?
Kişisel hesaplar, kin, intikam duygusu…
Oysa bu tarz ayrıştırıcı tutumlar sadece siyaseti değil, halkın birlik duygusunu da zedeler; topluma nifak sokar. Ve ironik biçimde, bu gerilim siyaseti en çok da "Gerçek belediyecilik" iddiasındaki AK Parti’ye zarar verir.
AYNI SÖZ SİZE SÖYLENSE?
Çerçioğlu’nun sözleri başka bir tartışmayı daha gündeme getirdi.
Düşünün ki mecliste borçlanma yetkisi istedi. CHP’li üyeler de ayağa kalkıp şöyle dedi:
“Ay sizin paranız mı yok borçlanmadan hizmet yapmaya?”
Bu söz doğru mu olurdu?
Elbette hayır!
Peki madem doğru değil, o zaman belediye başkanının aynı alaycı üslubu kullanması niçin doğru sayılsın?
Siyaset iki taraflı bir aynadır:
Kime ne yaparsanız, bir gün aynısını size yaparlar.
Makamlar geçicidir.
Koltuğun rengi, partinin amblemi, meclisin çoğunluğu değişir.
Ama halkın hafızası değişmez.
Bugün küçümsenen her söz, yarın siyasi bir hesap olarak geri döner.
Sevgiyle kalın.