Bu dünya onların da dünyası

Asuman DOKUZLU

Kuşadası Ege Mahallesinde çöplerin etrafına gece inen domuz ailesi karınlarını doyurup küçük domuzlar birbirleriyle oynadıktan sonra maile geri dönüyorlar.

Kuşadası’nda dağlara kadar dayanan inşaat sektörünün hayvanların yaşam alanlarını yok etmesi sonucunda çöp konteynerlerinin yanına kadar inerek yiyecek aramaları vatandaşın ilgisini çekmeye ve korkmasına neden olmaktadır. Şimdiye kadar kimseye zarar vermeseler de mahalle sakinleri biraz ürkek davranıyor.  Gece görüntülenen ve daha çok gece dağdan inen, ana baba ve çocuklardan oluşan bir domuz ailesi karınlarını doyurduktan sonra tekrar geriye dönerek kaldıkları yere gidiyorlar.

Onları o şekilde ailece çöplerin başında görünce üzüldüm aslında. Sevimli görünüşleri vardı özellikle küçüklerin. Yavruların tüyleri çizgiliydi. Onlar da can taşıyorlar yaşamak için yemek zorundaydılar. Ama biz hayvanların yaşam alanlarını öylesine işgal ettik ki zavallılar neredeyse evrim geçirmeye başladılar. Kediler avcılık özelliğini kaybediyor mesela. Farelerle, kuşlarla alt alta üst üste oyun oynar oldular. Hele onları beslediğimiz hazır mamalar bağımlılık yaptığı için koyduğunuz ciğer kavurmalarına bile burun kıvırır oldular. Yemiyorlar.

Doğayı böylesine katlederek, Dağların tepelerine kadar bina yaparak, inşaat sektörüne prim vermek Bizim oksijenimizi bitirdiği gibi hayvanlara da yaşanacak alan bırakmadı. Bu nereye kadar, ne zamana kadar? Sözde kuş adası sayfiye kasabasıydı. Şimdi baktığımız da koca bir şehir. Meyve ağaçlarını kestik. Bina yapmak için. Zeytin ağaçlarını kestik bina yapmak için. Öyle bir zaman gelecek ki bu beton yığınlarının arasında bir tek ot yetişmediğin de anlayacağız doğaya ve doğal yaşama yaptığımız kötülüğü. Göçmen kuşların göç yollarına kadar yok ettik. Otobanlar yaparken devirdiğimiz dağlardan bozulan yuvalarından sonra tarlalara inen yılanlar, sürüngenler. Hepsinin yaşam alanlarını yok ettik. İstanbul un merkezine inen domuzlardan söz etmek, neredeyse olağan bir durum gibi.

Evlerimize alıyoruz bazılarını, nereye kadar? Hangi birini alacağız ev ortamına? O hayvanlar aslında bulundukları doğal ortamlarda daha da mutlular.  Yeter ki onlara eziyet edilmesin. Sevmiyorsanız bile kırıp dökmeyin. Bir de artık bırakın bu hayvanların yaşam alanlarını yok etmeyi. Bu Dünya yalnız bizim değil, onların da Dünyası olduğunu artık kabul edin! İnsanlarla, insanca geçinemiyoruz. Bari hayvanlara kötülük yapmayalım!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.