Bu Millet Ayakta Uyumuyor

Mehmet KIZILASLAN

Bu günlerde başörtüsü ile meclise girecek milletvekilleri gündemi dolduruyor.

Gariptir biz bu oyunu Merve Kavakçı olayıyla bir kez daha yaşamıştık.

Öncelikle hükümetin yapması gerekenleri yazacağım. Yasa yapacak kadar mecliste vekiliniz var. Yetmeyecek olursa muhalefet de başörtülü vatandaşlarımızdan oy almayı düşünen partilerde var. Veriniz yasa teklifini bitiriniz bu işi kökünden.

Kamuoyunu bu derece meşgul eden ve zaman, zaman çıbanbaşının koparılması halinde toplumda, güvensizlik, ayrımcılık, iki yüzlülük, kin ve nefretin pompalanmasına sebep olan, bu sorunun önüne geçiniz artık.

İktidardaki efendiler, sizler bu toplumun huzur içinde yaşamasını sağlama mecburiyetinde olanlarsınız.

Muhalefettekiler, kamuyu huzursuz edebilirler, bu huzursuzluktan paye çıkarmak ve oy oranını artırarak isteyebilirler, sizleri iktidardan indirmek isteyebilirler. Ama sizin göreviniz toplumsal huzuru barışı ve güveni sağlamaktır.

Peki siz ne yapıyorsunuz?

Sorunu kökünden çözmek yasalarla, İnsanımızın özgürlüklerini korumak, güvence altına almak zorunda iken; işi sürüncemede bırakıp, toplumu geriyorsunuz.

Efendiler kaç senedir iktidardasınız?

Kaç sene önce, Başörtüsü sorununu kökünden çözmek için söz vermiştiniz?

Bu ne iki yüzlülüktür ki hala sözünüzü yerine getirmediniz.

Genelgelerle yazışmalarla işi götürmeye çalışıyorsunuz.

Peki yarın iktidarı kaybetmeniz halinde, söz verdiğiniz halde, bu sorunu çözmediğiniz için size oy verenlerin hakkını nasıl ödeyeceksiniz?

Şuna inanınız ki bütün yaptıklarınız bir tarafa, Nur suresinin 31. Ayetini uygun söz verdiğiniz halde, sözünüzde durmadığınız için, bu konuda size inandığından oy veren herkese, borçlu öleceksiniz. 

Diğer taraftan toplumun gündemini bununla meşgul ettiğinizden dolayı ve gereğini yapmadığınız için biliniz ki oy oranlarınızda da düşüşleri göreceksiniz.

Gelelim başörtüsü muhalefeti yapanlara, Allah’ınızı severseniz, o Merve kavakçı olayını bir hatırlamaya çalışınız. Yüzde yirmi dokuzlarda oy alan, DSP yi, yüzde birlerin altına düşüren sebeplerin başında beklide, o olay birinci sırayı çekmektedir.

Sizler de “Elhamdülillah Müslüman’ım” diyorsanız, Kendiniz ya da eşleriniz başörtüsü takmayabilirsiniz, bu sizin kararınız ve hayatınız. Ama lütfen takana da engel olmayınız. Günaha da girmeyiniz.

Bu hareketiniz ne Müslümanlığa, ne insan haklarına, ne özgürlük söylemlerinize uygun düşmüyor.  

Sizler bu toplumun en az yüzde doksanının Müslüman olduğunu bildiğiniz halde, İktidar partisi için İslam’ı kullandığını da söylediğiniz halde, bu tuzaklara neden düşersiniz ki?

Efendiler eğer sizlerde Müslüman’sanız, Kuranı Kerim'e inanıyorsanız, bakınız Nur Suresinin 31. Ayeti nin bu konu ile ilgili kısmında ne yazıyor “ Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler……”  Bu söz benim ya da bir başka yaratılanın sözü değil. Bu söz İnandığınızı söylediğiniz yüce ALLah’ın sözü.

Meclisde ki efendiler hepinize sesleniyorum. Bu oyuna artık bir dur deyin. İktidar partisi bir yasa teklifi hazırlasın, yüce meclise sunsun. Kim başörtüsüne evet demiş, kim dememiş görülsün. Kim bunu kullanıyor, kim kullanmıyor öğrenilsin.

Kim yeryüzü ilahı “Yasa yapıcı” olarak, gerçek yasa yapıcı Allahın ayetlerine karşı çıkmış, kim bir çırpıda çözülecek bu sorunu kangren haline getirmiş görülsün.

Bu millet artık ayakta uyumuyor. Yarın Mecliste bir tatsızlık olursa biliniz ki hepinizde suçlusunuz.

Başta milleti, başörtüsü konusunda aptal yerine koyan iktidar, sonra da uyanık olmayıp tuzağa düşen muhalefet. Hepiniz suçlusunuz. Bu millet artık ayakta uyumuyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.