Ünlü gezgin Evliya Çelebi, Aydın’ı “Dağlarından yağ, ovalarından bal akan şehir” sözleriyle tanımlarken; “Tarihin Babası” olarak bilinen Herodot ise “Bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altı ve en güzel iklimin bulunduğu yer” diyerek şehrimizin eşsiz güzelliğini dile getirmiştir.
Atalarımızdan miras kalan bu şehir, yalnızca bize değil bizden sonra gelecek nesillere emanet edilmiştir. Miras demek, koruyarak ve güzelleştirerek geleceğe aktarmak demektir. Aydınımız tarihiyle, iklimiyle ve doğasıyla bırakılan en değerli şehirlerden biridir.
Şehrimizin planı, dokusu ve havası vatandaşların ilgisini çekmektedir. Nüfusu her geçen gün artmakta, antik kentler ise turistlerin yoğun ilgisini görmektedir. Antik dönemde şehirler ovaya değil yüksek yerlere kurulmuş, ovalar ise tarım için kullanılmıştır. Bergama, Tralleis, Milet ve Nysa bunun en güzel örnekleridir.
Ne yazık ki bugün verimli topraklarımız yazlıklar uğruna feda edilmektedir. Kuşadası Karaova mevkii, bir zamanlar İzmir’in sebze ve meyve ihtiyacını karşılayan bereketli bahçelere sahipken, şimdi yazlık konutlarla dolmuştur. Güzelim şeftali bahçeleri yok olmuş, toprak adeta istila edilmiştir. Bu yanlışların bedelini gelecekte toprak bizden çıkaracaktır.
Bugün hâlâ aynı olumsuzlukları yaşıyoruz. Aydınımızı süsleyen verimli arazilerde yetişen çiçek ve sera tarlaları, adliye binası yapılacak diye betonlaşmaya kurban ediliyor. O kadar boş alan varken fidanlığın seçilmesi akıl alır gibi değil.
Bir diğer sorun ise Aydın Şehir Hastanesi’nin Efeler Şevketiye Mahallesi yapılmasıdır. Bu karar hem birinci derece tarım arazisini yok etmekte hem de vatandaşların ulaşımını zorlaştırmaktadır. Hastane yapılmadan önce halkın görüşü alınsaydı, çok daha doğru bir karar verilebilirdi.
Her gün eski postane binasının önünden geçerken içim yanıyor. Bina boşaltılmış, satılacağı konuşuluyor. Oysa bu yapı tescilli; yıkılması ve satılması yasal olarak mümkün değil. Eğer bu bina yok edilirse Aydınımıza büyük bir haksızlık yapılmış olur.
Şehir Kulübü, Telekom Postane binası ve eski doğum evi restore edilerek yeniden Aydınımıza kazandırılmalıdır. Biz çok şey istemiyoruz; yalnızca şehrimizin değerlerinin korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını istiyoruz.