Deli Arif

Nevzat ARSLAN

Arada bir delilerden gider olduk.

Deli desek de bir velilik olduğu muhakkak.

Hepimizde azıcık uçukluk vardır.

Kendisini normal görenimizde ise,

Bu ölçü aksine anormal değerdedir.            

Yaratıcı kimseye akıl noksanlığı vermeye…

**

1950’’li yıllarda,

Bizim oralara Çıkrıkalan mahallesinden

Bir Deli Arif gelir..

Bir omzunda kedisi,

Öbür omzunda öteberi dolu olan heybesi,

İle bir Deli Arif…

“Bu Deli Arif de bir ariflik var amma…”

Diyerek keramet gözlenirmiş.

Karınca yuvalarının başına oturur izler,

Heybeden çıkardığı buğdayları döker,

Bir de ara ara türkü söylermiş.

Gördüğü kedi, köpeğe ekmek uzatır.

Her aileye geldiğinde emrivaki,

“Karnım aç, sofra kurun”

Dediğinde herkes gülerek, kızarak isteğine uyarmış.

Canının istediği evde, istediği kadar kalırmış,

Evin bir ferdi gibi olur.

Ne kadar hoşgörülü, misafirperver bir toplumuz.

 

Amma velakin,

Kaldığı evden bir istek gelse,

Arif şu ineğe bakıver, evi bekleyiver dendiğinde de

Deliliğini hatırlayıverir.                                       

Akıllı edasıyla,

“Ben deliyim ya! Erenler gibi sağım solum belli olmaz

Bekler, kalırım, bakarsın sıkılırım, çeker giderim”

Demeyi de ihmal etmezmiş.

Arada bir,

“Erenlerin sağı solu olmaz”

Diyerek kahkahalar atar gülermiş.

**

Gün batımında bir eve ulaşır.

Yemek isteyince evin kadını,

“Arif hadi anam işim çok benim daha tarlaya gidecem”

Arif kızmış,

“Şu batan güneş gibi senin hayatın da batacak,

Senin de çocuğun olduğunda benim gibi olacak.

Böyle bak, böyle olacak işte”

Diyerek yüzünü büzüştürür, buruşturur, çeker gider.

Kadıncağız gebedir, yol kıyısında sancıları tutar,

Tek başına doğurduğunda da

Konuşamayan özürlü bir oğlu olur.

Yaşlı kadıncağız etrafındakilere seslenir;

“Aman yavrularım, deli, veli demeyin,

Geleni boş çevirmeyin,

İnsanları asla üzmeyin”

Her delide, var bir velilik”

**

Tepe Tarlanın doğusundaki taşlara, kayalara çıkar,

Hiç durmamacasına gün boyu türkü çığırırmış.

Kayanın adı, “Deli Arif Kayası” diyerek anılır.

Bu Arif, adı ile anılan bir taşlık kaya bıraktı geriye.

Biz kendini akıllı bilenlerimiz ne bıraktık ardımızda?

Bir kuru gürültüden başka…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.