Deniz Baykal Ne Yapmak İstiyor

Mehmet EROĞLU

Değerli okurlar geçen hafta “ CHP Truva atı Deniz Baykal” diye uzunca bir yazı yazmıştım.

Bu yazımı gönlüm ve yüreğim razı olmayarak yazdım. Çünkü ben 1973 yılından beri Sayın Baykal’ı tanırdım.

Sayın İsmet İnönü CHP Genel başkanlığından ayrılmış Sayın Bülent Ecevit 1971 yılında yapılan kurultayda CHP Genel başkanı olmuştu.

1973 yılında yapılan genel seçimde Rahmetli Ecevit, Adalet partisinin kalelerini yıkarak CHP çok önemli oy kazandırarak en çok milletvekili çıkarmıştı.

Sayın Baykal da çiçeği burnunda bir milletvekili olarak Antalya’dan genç yaşında milletvekili olmuştu.

O tarihlerde Side müzesinde görevliydim.

Sayın Baykal’ın yanılmıyorsam seçimden hemen sonra Antalya Side Köyüne gelerek( O zamanlar Side Manavgat’a bağlı bir köydü.) Lokantada yemek yerken seçim sonuçlarından sevinen bir köylü tebrik etmek için Sayın Baykal’ın masasına varıp oturdu. Belki bu pek hoş bir durum değildi ama o köylünün heyecanı mazur görmek gerekirdi.

Fakat Sayın Baykal masadaki yemeğini yarıda bırakarak kalkıp gitti.

Bu olayı Manavgat ilçe başkanı Rahmetli Ali Namaraslı’ya anlattılar. Rahmetli Namaraslı çok kızmıştı.

Sonra Sayın Baykal, Milli Selamet Partisi ile kurulan ortak hükümette Maliye Bakanı oldu. Bu koalisyon birbirine taban tabana zıt fikirler taşıdığı için çok sürmeden dağıldı. O günden beri Sayın Baykal, Rahmetli Ecevit’e karşı olmuştur.

Sayın Baykal en son kendi yarattığı kasette boğularak CHP Genel Başkanlığından ayrılmak mecburiyetinde kaldı.

Pazar günü İzmir’den geldim bilgisayarımı açtım. Facebook’da Murat Özbay tarafından konan bir habere çok bozuldum. Haber de Sayın Baykal “Eğer ülke çıkarları söz konusu olursa AKP saflarına bile olurum” diyor.

Bu habere inanasım gelmedi. 1973 yılından beri CHP’nin en önemli saflarında bulun, sonrada böyle bir demeç ver. Olacak gibi değil.

Sayın Ertuğrul Günay CHP de Genel Sekreterlik yaptı. Genel başkanlığa bile hazırlandı. Ama o da bir makam uğruna Sayın Erdoğan’ın karşısında hazırola geçti. Sonuç ne oldu limon gibi suyu sıkılıp bir kenara atıldı.

O şimdi dışarıdan gazel okuyor.

Sayın Baykal eğer böyle nahoş bir duruma girerse gelecekte de bile milletin nefretinden kurtulamayacaktır.

Yakında Sayın Ertuğrul Günay’ın ve Sayın Tuğrul Türkeş’inde bu duruma düştüğünü göreceğiz.

***

Geçen haftalarda CHP üst düzey genel başkanları Aydınımıza geldiler. Aydın 24 Haber’in verdiği habere göre; Anemon otelde yapılan toplantıya katılan Sayın Metin Lütfi Baydar “İsmet Sezgin hastalanmış ailesi benden yardım talep etti” diyerek toplantıdan ayrılır. Ancak bir süre sonra Sayın İsmet Sezgin’in hasta olmadığı anlaşılır,

Sayın İsmet Sezgin’in yanına varıp varmadığını bilmiyorum ama toplantının yapıldığı saatlerde AKP il başkanı Ömer Özmen’le buluşup konuşmuş. CHP milletvekili olarak AKP il başkanı ile ne görüştüğü konusunda açıklama yapılmadı. Bir gazeteci arkadaş Ömer Özmen’e soruyor “Sayın Lütfi Baydar ile ne görüştünüz” diye Özmen’de “Memleket meselelerini” görüştüklerini söylüyor.

CHP tabanı bu görüşmeye değişik anlamlar yüklüyor. O nedenle Sayın Baydar AKP il başkanı ile yaptığı görüşmeyi kamuoyuna açıklamalıdır. Aydında siyaset günlük değil neredeyse saatte bir değişiyor.

Değerli okurlar birde Sayın Bülent Tezcan’a şaşırıyorum. Neden diye sorarsanız parti adına açık oturumlara genelde Genel Başkan yardımcısı olarak Sayın Tezcan katılıyor. Ama bazı karşısındaki AKP adına katılanlara bakıyorum Sayın Tezcan’ın ayarında olmayan katılımcılar. Tezcan da kendisiyle eşit makamda olanlarla tartışmaya çıkmalıdır.

Örnek mi istiyorsunuz geçenlerde Haber Türk Televizyonun da Mehmet Metiner’le çıktı. Metiner, genel başkan yardımcısı olmadığı gibi, AKP’nin gerek mecliste gerekse böyle oturumlarda fikri olmadığından bağırıp çağırarak karşısındakine söz hakkı vermeyen birisi. Açık oturuma gelmeden karşımda kim olacak diye sorsan böyle adamlarla muhatap olmazsınız.

Yine geçenlerde yanılmıyorsam Haber Türk Televizyonunda AKP Genel Başkan yardımcısı Metin Kulink’le çıktı. Ben daha önce Metin Kulink’in bir söyleyişini izledim. Sayın Kulink diyor ki (17–25 Aralık için) “Bunlar (CHP^yi kastediyor) insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale ediyorlar”

Düşüne biliyor musunuz hırsızlık yapmanın özgürlüğü olur mu?

Bunlarla açık oturuma katılmanın bulunduğunuz makama yakışmıyor. Hiç olmazsa biraz aklı başında olanlarla katılırsanız daha verimli olur kanısındayım.

Sayın Okuyucular 29 Şubatta Haber Türk de Sayın Baykal tekrar konuşacakmış. Görelim bakalım neler söyleyecek.

Bu CHP neler oluyor sonunda onu da anlayacağız.

Haydi hayırlısı.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.