Denktaş'ı anıyoruz

Cevdet ŞAHİNOĞLU

Rauf Raif Denktaş (27 Ocak 1924 Baf- 13 Ocak-2012 Lefkoşe)

88 yılı dolduran bir ömrü, “milletine…” adamış!

Hayat serüvenini her Anadolu insanı yakından bilir.

O mücadelesinde,  “istiklal mücadelesini…” örnek olarak aldı!

En sıkıntılı anlarda bilr, “ümitsizliğe…” düşmedi

Ondaki irade, ufuk derinliği, siyasi kararlılık…

Soylu ve asil duruş…

Türk´ün,  “ak saçlı, bilge kişiliğiyle…”

Kıbrıs´ta, “efsaneleşen…” devlet adamı oldu!

***                                        ***

1990´lı yıllara ‘zaman yolculuğu…´ yaptığımızda;

Azerbaycan´da, Prof. Dr. Ebulfez Elçibey (1938-2000)´i görüyoruz…

7 Haziran 1992´de  “Bağımsız Azerbaycan Cumhurbaşkanı…” oldu!

Ömrü boyunca da, “Türk Birliği…” idealini taşıdılar.

***                                        ***

Dr. Sadık Ahmet (1947-1995) Batı Trakya Türklerinin Lideri…

Lozan Barış Antlaşmasının yıldönümünde,

“24 Şubat 1995 günü…” şüpheli bir trafik kazasında,

“Hakka yürüdüler…”

***                                        ***

Cahar Dudayev (15 Şubat 1944- 21 Nisan 1996)

Çeçenistan´ı bağımsızlığa kavuşturan, ilk Cumhurbaşkanı!

1944 sürgününde, annesinin kucağında; “15 günlük bir bebek…”

Hayatının her safhası, ‘ibretlerle dopdolu…´

***                                        ***

Mustafa Cemiloğlu (13 Kasım 1943)

Anadolu gençliği, 1970´li yıllarda; ‘efsane bir isim…´ olarak tanıdı!

Kırım Türklerinin büyük mücadele adamı…

***                                        ***

Bizim nesil, ‘kahramanları…´ ve onların mücadelelerine,

Çok yakından tanık oldular!

Ahmet Kabaklı´nın sıklıkla kullandığı,

“Alperen insan…” modelini onlarda yaşadık!

Davalarda; “azim, irade, kararlılık,  istikrar, sağduyu…”

Onlarda bütünleşiyordu!

***                                        ***

KKTC´nin ilk ve kurucu Cumhurbaşkanı merhum Denktaş´ı,

Rahmet ve minnetle anarken; “Yavru Vatan Kıbrıs´ı…”

Ve onun tarihi önemini derinliğine tefekkür ediyorum.

Kıbrıs, bizim tarihimizde çok farklı özellikleriyle tanımlanıyor.

O özellikleri bu köşemizden kaleme aldık…

Yazı arşivime şöyle bir bakıyorum…

Kıbrıs ve merhum Denktaş ile ilgili kaleme almış bulunduğum yazılar,

“Kitap Hacmi…” olabilecek zenginlikte!

Kıbrıs ve Denktaş,  ‘hafızamızda…´ önemli bir derinliğe sahip

***                                        ***

Kıbrıs için, “Anadolu Coğrafyasının fiziki bir parçası…”

Kıbrıs´ın yüzölçümüyle, Elazığ İlimizin yüzölçümü birbirine yakın…

Kıbrıs,  Akdenizin mavi sularında “ yüzer gemi…” gibidir

Kıbrıs, Akdenizde; “hâkimiyet…” sembolüdür.

Kıbrıs, “15 Kasım 1983 tarihinden itibaren…”

Hür, Bağımsız, müstakil bir devlet olmuştur.

Peygamberimizin Halası, “Ümmi Haram´ın makamı…” Kıbrıs´tadır

Fethi Gemuhluoğlu, “kalemiyle, bir Kıbrıs mücahididir…”

Denktaş´ın hayatı, “bir milletin haysiyetini korumaktan ibaret…”

“Kıbrıs Şehitleri ve Şehit İlhanlar Anıtı…”

Elazığ´ın maneni dünyasında yeşeren, “bir gül bahçesidir!”

Sokullu Venedik elçisine, “Kıbrıs´ın fethi için…” ne diyorlar;

Kıbrıs´ı almakla, “biz sizin kolunuzu kestik…”

Kıbrıs için,  “asrın Çanakkale´si…” dedik!

Avrupa, “AB´ye giriş vizesi için…”

Kıbrıs´ı sürekli bizlere koz olarak kullandı!

Tarihte Kıbrıs, “Sen Jan Şövalyelerinin üssü…” durumundaydı!

Rahmetli Rauf Denktaş´a bir şiirimizde şöyle sesleniyoruz;

“Vatanımdan esen rüzgâr gibisin

Yemen türküsüne çağrı gibisin

 Kıbrıs´ım Anadolu´nun bağrı gibisin

 Hüznümü yıkayan pınarlar akar”

***                        ***

13 Ocak 2012 tarihinde; 7 yıl önce Denktaş aramızdan ayrıldılar…

Elbette, “Denktaş, Dr. Sadık Ahmet, Prof. Dr. Ebulfez Elçibey,

Cahar Dudayev, Mustafa Cemiloğlu gibi, “kahramanları…”

Onların efsanevi mücadelesini gözlerimiz önüne taşıyacaktır!

O mücadeleler bizlere, “bağımsızlık dersleri…” veriyor!

“Devlet ve Millet…” olmanın asil ve soylu yüzüyle bizleri tanış kılıyor.

Denktaş ismi bizlere, “yakın tarihimizin…” muallimi oldular.

Kıbrıs´ı bizlere, “yavru vatan…” yapan büyük bir azim ve iradeyi öğrettiler.

Nihal Atsız, “kahramanlığı…” nasıl tarih ediyorlar;

“Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,

Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.

Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;

Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir”

Kahramanlık,  “fedakârlık…” ve onun zirvesinde, ‘şehadettir´

Tairhe isimlerini altın harflerle yazdıran bütün kahramanlarımızı,

Bir daha rahmet ve minnetle anıyoruz.

Bedrettin KELEŞTİMUR

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.