Doğanın baharı derken

Şerif KUTLUDAĞ

Hayatın Kışına mı giriyoruz ne!.. -

Tam da 19-20 Şubatta 1. Cemre havaya düştü derken… 26-27 Şubatta 2. Cemre suya düşecek diye beklerken… 3. Cemre 5-6 Marttatoprağa düşecek diye ümitlenirken!..

“Çukurova bayramlığın geyerken

Çıplaklığın üzerinden soyarken

Şubat ayı kış yelini kovarken

Cennet dense sana yakışır dağlar” 

Diyen Karacaoğlan’ın sevinişine misal bahar gelecek diye doğanın şenlenişine eşlik ederek sevinmeye hazırlanırken!..

RUSYA ile ABD inatlaşması; Ukrayna Krizi; Doğu Batı restleşmesi derken sosyal hayatın kışı mı geliyor ne?

Hani tam da “Allah korusun!..” denecek bir durumu yaşıyor dünyamız…

Bundan önce bu iki devletten birisi ortaya çıkıp da birisi “Var mı bana yan bakan?” diye kahveye dalan kabadayı pozu takındığında, birisinin ortaya çıkıp da“Ben varım işte ne olacak?” diklenmesiyle cevap verdiğinde bu sefer ilk kabadayının ikincisinin yanına gelip kolundan tutarak “Var mı ulan bize yan bakan?” narasıyla yeniden ortalığı inletişi misali çok ağız dalaşlarını yaşamıştı dünyamız…

Aslında bu iki süper gücün bütün diklenişlerinin dünya üzerindeki paylaşım kavgalarının bir yansıması olduğunu dünya tarihi söylüyor bizlere…Bu sefer sanki daha ciddilermiş hissini veren bu diklenişlerin nasıl sonuçlanacağını göreceğiz yakında…

Bana kalırsa ortalıkta gürültü koparırlarken el altından paylaşmada anlaşacaklardır yine de!..

Peki anlaşmazlar da çatışırlarsa ne olur?

Bunun sorunun cevabını da Allah bilir!.. İşin sonu nereye varacak yaşanmadan görülemez ve de bilinemez…

Bu konuda işin vahametini ve nereye varacağını bize 1. Ve 2. Dünya Savaşlarının sonuçları söylüyor: Kan ve göz yaşı… Yakılan yıkılan şehirler… Öldürülen milyonlarca insan… Milyonlarca yaralı… Yıkılan/dağılan imparatorluklar ile onların enkazı üzerinde kurdurulan sayısız yapay devletçikler…

Rusya’nın bu kadar inatçı ve pervasız tavrının arkasında sanırım mevsim özelliklerinin kendi lehine olduğu bir dönem olduğu inancı da vardır diye düşünüyorum:

2. Dünya Savaşında Hitler’in emriyle “Barbarossa Harekâtı” ile Moskova yollarına düşen Alman Ordularının 1941’in Kasım - Aralık ayları arasında devam eden savaşların sonucunda Napolyon’un akıbetine uğrayışı veseferin hüsranla sonuçlanışı vardır…

Şimdi bütün bu karamsar tabloyu bir yana bırakarak, doğanın baharının insanlığın sosyal hayatının da baharına evrilmesi dileğiyle yazımı bir Cemre şiiriyle noktalamak istiyorum:

CEMREYLE GELEN…

Kış vurgunu olsa bile yüreğin

Müjdelerdir gelen bugün cemreyle

Güzelliğe mayalıysa dileğin

Rahmet başlar illâ önce katre’yle

***

Fukaralık yaygın iken bir zaman

Katlanmak mı herkes demiş el aman

Yaygınlaşıp kırım varken pek yaman

Ecdâdımız, çıkmış varmış surre’yle

***

Akşam olup karanlıklar basınca

Gariplerin, evsizlerin yasınca

Kur’an’daki , dikkât çeken nâs’ınca

Gece gider şafak söker Zühre’yle…

***

İnsan yaşar, gelir elbet ezelî

Hep aramış çağlar boyu güzeli

Masal , destan, efsaneyle  sözeli

Taşımış hep atalarla töreyle…

***

Gutmuloğlu, unutma sen cemreyi

Tapduk Emre ile Yunus Emre’yi

Sakın ola İhmal etme çevreyi

El uzat sen insanlığa çareyle…

19 Şubat 2022 Karşıyaka/İZMİR

Şerif KUTLUDAĞ

 

                     Sevgilerimle…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.