Raporlara göre jeotermal enerji ile ısıtmanın doğal gaza kıyasla yüzde 260 daha ucuz olduğunu belirten Dr. Aydın, buna rağmen Aydın’da jeotermal akışkanla ısıtılan tek bir konut dahi bulunmadığını ifade etti. Aydınlıların binlerce kilometre uzaklıktaki Sibirya’dan gelen doğal gazı kullanmak zorunda bırakıldığını dile getiren Dr. Aydın, bu durumu sert sözlerle eleştirdi.
Dr. Aydın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Evlerimizin 10–15 metre uzağından çıkan jeotermal akışkanlar konut ısıtılmasında kullanılmıyor ya da kullanımına izin verilmiyor. Aydın halkı, 260 kat daha pahalı olan doğal gaz kullanımına mahkûm ediliyor. Buna rağmen yerel ve merkezi yönetimler bunu halka başarı gibi sunuyor. Bir yandan jeotermalin zenginlik ve refah getireceği söyleniyor, diğer yandan vatandaş bu kaynaktan faydalandırılmıyor. Tam Aziz Nesinlik bir durum.”
Açıklamasında sert uyarılarda bulunan Dr. Aydın, jeotermal kaynakların yanlış veya eksik yönetimi nedeniyle halkın ekonomik olarak zorlandığını savundu:
“Duy ey millet! Aydın halkı kandırılıyor, soyuluyor, fakirleştiriliyor, hasta ediliyor. Birileri sıcak dolarlar kazanıyor ama Aydın halkı kaybediyor.”
Dr. Metin Aydın’ın gündem yaratan bu çıkışı, jeotermal enerji kullanımının kent politikalarındaki yerini yeniden tartışmaya açtı.
Servet TÖZ